Dünyanın tercihi: Ankara Kedisi
Lisanslı kedi yetiştiricisi Ayşegül Korkmaz: “Türkiye’deki kedi tercihi İngiliz ırkından yana; dünya ise doğal yapısı yüz yıllardır bozulmamış Ankara kedisini tercih ediyor. Bu yüzden Ankara kedisi dünyada hep ödül alıyor.”
Kediler hayatımızda önemli bir yer tutuyor. İnsanlarla iç içe olan kedilerin dünyada 80’e yakın ırk çeşidi olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’yi dünyada Ankara kedisi ve Van kedisi temsil ediyor. Bu iki kedimiz, nesli bozulmamış doğal bir kedi ırkı olmasından dolayı özellikle Avrupa’da oldukça rağbet görüyor; ancak buna rağmen Türkiye’de kedi ırklarımıza yeteri kadar ilgi duyulmuyor. Kedi uzmanları ve kedi yetiştiricileri dünyadaki ve Türkiye’deki kedi tercihleriyle ilgili gazetemizde çarpıcı açıklamalarda bulundu.
DÜNYADA EN ÇOK TUTULAN KEDİ: ANKARA KEDİSİ
Dünya Kedi Irkları Derneği Başkanı Mehmet Emin Hocaoğlu, dünyada 76 kedi ırkı olduğunu bunların 84 farklı renkte görüldüğünü açıkladı. Dünyada ve Türkiye’de kedi tercihleriyle ilgili açıklama yapan Hocaoğlu, “Türkiye’de en çok tutulan kediler İngiltere kökenlidir. Bizim kedi ırklarımız ise yurtdışında çok tutuluyor. İngiliz kedileri saldırgan değillerdir, agresif değillerdir gayet relaxlardır. Tüy dökme oranı diğer kedilerin onda biri kadardır. Ondan dolayı Türkiye’de çok tercih ediliyor. Avrupalının tercihi ise genelde Ankara ve Van kedisi gibi doğal ırklar oluyor. Biz burada aşina olduğumuz için bize Ankara kedisi sıradan geliyor. Ama yuvarlak suratlı bir İngiliz kedisi, bir İskoç kedisi insanlara enteresan geliyor. Ben kedi federasyonu hakem yardımcısıyım. Yurtdışına yarışmaya gittiğimde en çok ödülü Ankara kedileri kazanıyor” dedi.
DÜNYADA BİR NUMARALI OLACAK
Hocaoğlu, şecereli safkan Ankara kedisini dünyaya daha iyi tanıtmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti. Hocaoğlu, yüz yıllardır doğal yapısını koruyan Ankara kedisini Dünya Kedi Irkları Derneği olarak dünyada bir numara yapmak için çalışacaklarının sözünü verdi.
YÜZ YILLLARDIR DOĞASI BOZULMADI
Pursaklar Belediyesi Ankara Kedisi Koruma Yaşatma ve Tanıtım Merkezi görevlisi aynı zamanda Türkiye’de lisanslı ilk kedi yetiştirici unvanına sahip Ayşegül Korkmaz, “Dünya genetiği bozulmamış olan Ankara kedisini tercih ediyor. Bizim kedimiz dünyada hep ödüle layık görülüyor. Diğer ırklar genelde insan eliyle genetiği değiştirilmiş. Onun için dünyada tercih edilmiyor. Ama bizim kedilerimiz yüz yıllardır kendi kendine doğal yollarla çoğalıp insan eli değmeden, doğası bozulmadan bu güne gelmiştir” dedi.
KEDİLERİN İSLAMİYET’TEKİ ÖNEMİ BÜYÜK
İslamiyet’te kediler, temizlik ile simgelenip saygın bir konumda bulunduğunu kaydeden Korkmaz şunları söyledi: “Kedi beslemek sünnettir. Peygamberimiz Hz. Muhammed, Uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış. Ve seferden döndüğünde o nöbetçiden kediyi istemiş ve sahiplenerek adını Müezza koymuş.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’e en güvenilir sahabelerinden birisi olan Ebu Hureyre için ‘Pis kedileri toplayıp kulübesinde bakıyor!’ denmiş, Hz. Muhammed o anda bir şey söylememiş. Hz. Muhammed Ebu Hureyre'yi daha sonra sokakta görmüş, Ebu Hureyre Peygamberimiz bir şey söyler diye, kediyi hemen hırkasının içine saklamış. Resûllah kendisine, ‘hırkanın altında ne sakladın’ demiş. Hırkayı açmış küçük bir kedi yavrusu. Hz. Muhammed yavruyu sevmiş, okşamış, ve o zâta: ‘Ebu Hureyre utanma, öğün. Sen kedi babasısın’ demiş. Bir gün bir sohbet esnasında Resûlullah efendimiz yanındakilere ‘Hubbül hırratı minel iman’ yani ‘Kediyi sevmek imandandır’ demiştir.”
OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.