Dr. Kubilhan Elmas: Gözdeki kızarıklığa çay sürüp geçmeyin
Göz hastalıkları uzmanı Op.Dr. Kubilhan Elmas, gözde kızarıklık oluşmasının ciddi bir hastalığın habercisi olabileceğini belirterek, ‘‘Çay pansumanıyla geçer demeyin. Hemen hekime başvurun’’ dedi.
Göz hastalıkları belirtileri en zor anlaşılan hastalıklardan. Bazı hastalıklar hiç belirti vermezken bazense gözde kanlanma, kızarma gibi durumlar yaşanabiliyor. Peki, bunların nedenleri ne? Dünya Göz Hastanesi Göz hastalıkları uzmanı Op.Dr. Kubilhan Elmas gazetemize kırmızı gözle ilgili önemli bilgiler verdi. Op.Dr. Elmas, “Gözüm kızardı çay pansumanıyla geçer” anlayışının tamamen yanlış olduğunu, gözde kızarıklık durumunun ciddi hastalıkların habercisi olabileceğini mutlaka bir göz hekimine başvurulması gerektiğini söyledi.
“ÖNEMLİ DEĞİL ÇAYLA GEÇER DEMEYİN”
Hastaların gözlerinde bir kırmızılık gördüğü zaman çoğu zaman önemsemediğini belirten Op.Dr. Elmas bu durumun büyük bir hata olduğunu belirterek, bu dönemde havaların soğumasıyla ve kışın yaklaşmasıyla beraber tüm enfeksiyonlar artış gösteriyor. Enfeksiyon artışında da gözde de özellikle kırmızı göz dediğimiz hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bunlar içerisinde enfeksiyonlar ya da farklı hastalıklar olabilir. Virüs enfeksiyonları bu dönemde çok yaygın ama hepsi dışarıdan kırmızı göz gibi ortaya çıkıyor. Ayrıcı tanıyı yapmak için hastanın göz hekimine başvurması gerekiyor. Burada en büyük problem hasta daha önceden de kırmızı göz yaşamış oluyor önemli değil sonra geçer gibi düşünüyor üzerine gitmiyor” ifadelerine yer verdi.
“KIRMIZI GÖZÜN PEK ÇOK NEDENİ OLABİLİR”
Gözlerde oluşan kırmızılığın pek çok göz hastalığının habercisi olduğunu söyleyen Op. Dr. Elmas, “Kırmızılığı yaratan hastalıkların içerisinde bazı enfeksiyon türleri var ki onlardan birsi de “göz uçuğu”. Erken tedavi edilmezse kalıcı görme hesabı yapabiliyor. Daha önce yaşamış olduğu kırmızı gözle bağdaştırıp hasta doktora gitmezse ve tedavi edilmezse gözün kornea dediğimiz cam kısmı hasar görebiliyor. Saydamlığını kaybedebiliyor bu da kalıcı görme hasarına neden olabiliyor. Gözünüzde bir kanlanma bir ağrı bir çapaklanma oluyor. Bunları basit düşünerek sadece çay pansumanı ile geçer, daha önce olduğunda aynı şekilde geçti derseniz kalıcı bir problem yaşamaya siz neden olabilirsiniz. O yüzden öncelikle bir göz hekimine başvurmak hangi tür kırmızı göz var bunun tespit edilmesi ve buna göre tedavi başlanması gerekiyor” diye konuştu.
EZBERE İLAÇ KULLANMAYIN
Ezbere ilaç kullanmanın gözde büyük hastalıklara neden olabileceğini bu yüzden kesinlikle hekime başvurulmadan kullanılmaması gerektiğini belirten Op. Dr. Elmas şu bilgileri verdi:
“Hastanın alerjik problemi oluyor ve ilk alerji atağında alerji ilaçları veriliyor. Yalnız yine bir kırmızı göz yaşandığında hasta yine alerji problemi olarak düşünüp bu kortizonlu ilaçları kullanıyor. Ama yine altındaki sebep uçuksa o kortizon uçuğu da besliyor ve yine gözün kaybına kadar gidebiliyor. Ezbere ilaç kullanmamak gerekiyor. Bazı hastalar göz hekimi olmayan doktorlara başvuruyor. Fakat göz hekimi olmayan doktorun verdiği ilaçları kullanmak mümkün değil. Hadi şunu deneyelim demek mümkün değil. Göz yerine koyamadığımız bir organımız. Yine kırmızı göz yapan üveit dediğimiz hastalıklar var. Burada da gecikme göz tansiyonun yükselmesi, erken kataraktın oluşması göz içi yapışıklıkların oluşması gibi ciddi hasara neden oluyor. Kırmızı gözde önceden de oluyordu geçer demekle ya da alerjiye bağlamak mümkün değil. “
“GÖZ VUCÜDUN AYNASIDIR”
Göz bozukluğunun nedenleri arasında başka hastalıklarında olabildiğini söyleyen Op. Dr. Elmas şu ifadelere yer verdi:
“Retina yırtığı, sinir hasarları ya da kanama gibi problemler olmadığı sürece bir anda bozulma genelde olmuyor. Normal şartlarda yılda bir defa göz kontrol ettirilmelidir. Bu rutin muayenelerde, görme kusuru var mı? Göz bebeği büyütülerek lensinizde bir problem var mı? Retinanızda ve çevresel kısımlarınızda bir problem var mı? Bunların hepsine bakılır. Bazı hastalar şeker hastası fakat farkında değil. Bazen bir anda görme bozukluğu ile gelen bir hastada ölçümlerine bakıyoruz bozuk çıkıyor fakat hasta diyor ki benim daha önce gözüm bozuk değildi. Aslında hastanın hikâyesinden biz onun şeker hastası olduğunu anlıyoruz. Göz vücudun aynası gibidir. Birçok hastalığı erken tespit ederek o kadar net yaklaşıyoruz ki ve hayat kurtarıcı oluyor.”
“GÖZ TANSİYONU ÇOĞU ZAMAN BELİRTİ VERMEZ”
Göz tansiyonu hastalığının da çoğu zaman hiçbir belirti vermediğini ve bu yüzden yıllık kontrollerin çok önemli olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Elmas ,”Göz tansiyonu hiçbir belirti vermiyor. Çünkü merkezi görme o kadar iyi ki çevresel görmenin azalmasını çok geç anlıyor. Çevreyi iyi göremeyen hastalar takılıp düşmeye başlıyorlar. Çok düşme şikayeti ile getirilen hastalarda bu teşhisler saptanabiliyor. O yüzden yıllık kontroller çok önemli. Çoğu göz tansiyonu türünde hiçbir bulgu vermiyor. Ve giden kısım geri gelmiyor. Bu nedenle halk arasında bu hastalığa “karasu” deniyor” diye konuştu.
Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.