Doğu Türkistan’da zulüm devam ediyor
DTV Başkanı Muhittin Canuygur Doğu Türkistan’da eğitim adı altında Müslüman Türklerin kamplara kapatılarak işkence gördüğünü, kadınlara tecavüz edildiğini söyleyerek, “70 yıldır aralıksız devam eden bu zulüm bir toplumun yok olmadan önceki son çığlığıdır”
Doğu Türkistan Vakfı (DTV) Genel Başkanı Dr. Muhittin Canuygur, Doğu Türkistan’da eğitim adı altında milyonlarca Müslüman Türkün toplama kamplarına konulup işkence gördüğünü, kadınların namuslarının kirletildiğini söyledi. Canuygur, “Bölge dış dünya ile tamamen iletişimi koparılmış, izole edilmiş adeta açık hava hapishanesinedönüştürülmüştür.70 yıldır aralıksız devam eden bu zulüm bir toplumun yok olmadan önceki son çığlığıdır. Bu topraklarda kan ve gözyaşı vardır. Buna rağmen bu dava maalesef öksüz kalmaya devam etmektedir” dedi.
BÖLGENİN HER YERİNDE KAN VAR
Doğu Türkistan Cumhuriyetlerini Anma Paneli Ulus Gençlik Parkı Necip Fazıl Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programda birçok konuşmacı söz aldı. Programın açılış konuşmasını Uygur Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Erkin Ekrem gerçekleştirdi. Ekrem, Doğu Türkistan meselesinin hassas bir mesele olduğun, tüm dünyanın bu konu üzerine eğilmesine rağmen bizlerin bu konuda daha hassas davranması gerektiğini söyledi. “Bu dünyada insanoğlunun yapacağı en önemli iş devlet kurmaktır” diyen Ekrem, “Bölgenin her yerinde kan var. Bölge Türklerin ana yurdu olması bakımında önemli. İslam dünyasının yaşadığı topraklar olması açısından önemli” dedi.
BÖLGENİN DIŞ DÜNYA İLE İLETİŞİMİ KOPARILDI
Doğu Türkistan Vakfı Genel Başkanı Dr. Muhittin Canuygur ise eğitim adı altında milyonlarca Müslüman Türkün toplama kamplarına kapatıldığını ve genç kızlar ile annelerimizin namuslarının kirletildiğini söyledi. Canuygur, “Bölge dış dünya ile tamamen iletişimi koparılmış, izole edilmiş adeta açık hava hapishanesine döndürülmüştür. Komünist Çin yönetiminin yıllardır uygulamış olduğu asimilasyon politikalarının bir parçası olarak bölge halkının milli, dini ve kültürel kimlik yapıları yok edilerek başlatmış olduğu Çinleştirme siyaseti hız kesmeden devam etmektedir.”
BU SON ÇIĞLIKTIR
“70 yıldır aralıksız devam eden bu zulüm bir toplumun yok olmadan önceki son çığlığıdır. Müslümanlık Türklük ve insanlık davası olan Doğu Türkistan davası maalesef öksüz kalmaya devam etmektedir. Bu topraklarda kan ve gözyaşı vardır. Bu topraklarda kurulmuş olan Cumhuriyetlerimiz büyük mücadeleler sonucunda inşa edilmiştir. Tarih geriye bakınca anlaşılır.”
ÜÇÜNCÜ CUMHURİYETİMİZİ KURACAĞIZ
“Tarihini ecdadını bilmeyen unutan toplum yok olmaktadır. Artık gün Doğu Türkistan için doğacaktır. Umudumuzu yitirmedik, yitirmeyeceğiz ve mücadelemize yılmadan devam edeceğiz. Allah’ın izniyle son yüzyıla da üçüncü cumhuriyetimizi sığdıracağız” diyerek sözlerini noktaladı.
VAHŞET, ZULÜM VE SÜRGÜN
Programda söz alan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ise Bağımsız Doğu Türkistan’ın elbet bir gün kurulacağını belirterek, bölgede yaşanan katliamlara dikkat çekti. “Milyonlarca kardeşimiz Çin zulmünden hayatını kaybetti, milyonlarcası sürgün edildi, milyonlarcasına da dilleri, dinleri, kimlikleri unutturuldu. Bunları haykırmak isteyenlerde Çin tarafından fişlenerek, Türkistan da bulunan aileleri katledildi, katlediliyor da” diyen Destici sözlerini şöyle sürdürdü:
ÇİN’E KARŞI TAVIR KOYMALIYIZ
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden bu yana dış Türkler konusunda ciddi politikalar geliştirememiştir. Bu maalesef böyle olmuştur. Dava ortak davamız. Bu davaya sahip çıkmalıyız. Çin küçük eylemlerden dahi rahatsız oluyor ama biz büyük eylemler yapmalıyız. Bunun olumlu etkileri büyük. Ama bizim öncelikle yapmamız gereken Çin’e karşı ciddi bir tavır koymaktır. Bunu da hükümetten bekliyoruz.”
TİCARET SESSİZ KALMAMIZA NEDEN OLAMAZ
“Çin ile yapılan siyasi ilişkiler asla Çinin yaptığı katliamlara, soykırımlara sessiz kalmamıza sebep olamaz. Biz bunlarla yaptığımız ticaretten de kazanç sağlayan taraf değiliz. 20 milyar dolarlık bir açığımız var Çin’e karşı. Dolayısıyla Çin’e muhtaç olan biz değiliz Çin bize muhtaçtır. Bunu iyi kullanmalıyız. Konjonktür olarak Çin’in bizim yanımızda durmasına ihtiyacımız yok. Ama Çin’in bize ihtiyacı var.”
TÜRK MİLLETİNİN AÇIK DÜŞMANIDIR
“O topraklar işgal edilmiş topraklardır. Sincar diye bir bölgede yoktur o bölgenin adı Doğu Türkistan’dır ve o topraklar Uygur Türklerinin topraklarıdır. İşgal sürdükçe de Çin ile dost olamayız. Çin aynı PKK’ya destek veren Amerika Birleşik Devletleri gibi Türk milletinin açık düşmanıdır. Hükümetin ve TBMM’nin bu konuda adım atması gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Emrah Özcan/İLKSAYFA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.