Doğu Türkistan'da Çin zulmü sürüyor: Sakal bırakmak, oruç tutmak, evlerde dua etmek ve dahası yasaklandı

UHİM 2019 Dünya İnsan Hakları Raporunu açıkladı. Rapora göre Çin, Doğu Türkistan'da; sakal bırakmayı, oruç tutmayı, sigara ve içki içmeyi bırakmayı, Arapça öğrenmeyi ve evlerde dua etmeyi "aşırılık yanlısı" kabul ederek yasakladı.

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) 2019 Dünya İnsan Hakları Raporunu açıkladı. Her yıl bir basın toplantısı düzenleyerek medya üzerinden duyurulan rapor, bu yıl Kovid-19 sebebiyle internet üzerinden açıklandı. Raporda, dünya ülkelerinde işlenen insan hakları ihlallerine yer verildi. Raporda Çin hükümetinin 1 milyondan fazla azınlık Müslümanı kamplarda tuttuğu, asimile politikalarının devam ettiği ve İslami sembollerin yasaklandığı bildirildi.

ÇİN 1 MİLYONDAN FAZLA MÜSLÜMANI KAMPLARDA TUTUYOR
Raporun Çin bölümünde ise bölgede bulunan Türk ve Müslümanlara uyguladığı asimile politikaları bildirildi. Raporda, “Sincan bölgesindeki 1 milyondan fazla azınlık Müslüman Nisan 2017’den bu yana toplama kamplarında gözaltında tutularken, gözaltı merkezleri dışındaki insanlar Çinli yetkililerden baskı görmeye devam etmektedir. Çin hükümeti İslam’ın herhangi bir hareketini aşırılık olarak nitelendirir oldu.”

İÇKİYİ BIRAKMAK, ARAPÇA ÖĞRENMEK, DUA ETMEK YASAKLANDI
“Yetkililer uzun sakal bırakmak, sigara veya içki içmeyi bırakmak, Arapça öğrenmek ve camiler dışında dua etmek gibi dindar Uygurlar arasında ortak davranışlar da dahil olmak üzere düzinelerce davranışa işaret koydular. Sincan Hükümeti Mart 2017’de, uzun sakal bırakmayı ve kamuda peçe takılmasını yasaklayan aşırılık karşıtı bir yasa kabul etti. Aşırılığın ortadan kaldırılması amacıyla eğitim merkezlerinin kullanılmasını resmi olarak kabul etti.“

TÜRLÜ BAHANELERLE CAMİLERİ YIKTILAR
“Sincan’da görev yapan gazeteciler, İslami yaşantının pek çok yönünün ortadan kaldırıldığını bildirdiler. 2014’ten bu yana, Uygur evlerinde kalarak Ramazan ayında oruç tutmak veya alkolden uzak durmak da dahil olmak üzere söze “aşırılık yanlısı” davranışları rapor etmek için Komünist Parti üyeleri işe alındılar. Resmi yetkililer camilerin yapı açısından adi olduğunu ve içeride ibadet etmek için yeterince güvenli olmadığını öne sürerek camileri yıktılar.”

MUHAMMED VE MEDİNE İSMİ YASAKLANDI
“ Uygur ebeveynlerin bebeklerine Muhammed ve Medine gibi belirli isimler vermeleri yasaklandı. Hükümetin aksi yönde başlattığı bir kampanya nedeniyle Urumçi’de helal gıdalara ulaşmak gittikçe zorlaşıyor. Uydu görüntüleri gözaltı kamplarının otuz dokuzunun kabaca 140 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsadığını tespit etti” ifadelerini yer verildi.

150’DEN FAZLA FİLİSTİNLİ ŞEHİT EDİLDİ
Raporun Filistin ayağında ise şu ifadeler yer aldı, “Filistin/İsrail için hem “tanımlayıcı”, hem de zorluklarla dolu bir yıl oldu. ABD Başkanı Donald Trump, Filistin haklarına İsrail adına saldırmaya devam ederek, İsrail’in süreçteki siyasi taleplerini susturmuş oldu. Ulusal Filistinli Şehit Aileler Buluşması’nda yer alan verilere göre, 2019 yılında 150’den fazla Filistinli İsrail tarafından öldürüldü.”

SURİYE’DE 13 MİLYON İNSAN YARDIMA MUHTAÇ
Raporun Suriye bölümünde ise sekiz yıldır süren savaşın etkilerine yer verildi. Savaşın en az 6,2 milyon kişiyi evlerini terketmeye mecbur bıraktırdığı, 5,6 milyon kişiyi de dış ülkelere göç etmeye zorladığı bildirildi. Şubat 2019 itibariyle insani yardıma ihtiyacı olduğu tahmin edilen insan sayısının ise yaklaşık 13 milyon olduğu belirtildi.

Emrah Özcan/İLKSAYFA