Doğayı avcı korur
Yenimahalle Genç Avcılar ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği Başkanı Şükrü Çulha, doğal hayatı ve çevreyi en iyi koruyan kişilerin avcılar olduğunu belirtti.
Çulha, avcılardan alınan vergilerin avcılara tekrar kazanım olarak geri döndürülmesi gerektiğini belirterek, bakanlığın hayvan salımı yaparken de avcı dernekleri ile irtibatta olmasını talep etti. Masa başındaki görevlilerin salım yapılacak yerler konusunda yanlışa düşebildiklerini söyleyen Çulha, hayvanların telef olmaması için bu konuya bir an önce çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.
2 GÜN KISITLAMASI KALKMALI
Yenimahalle Genç Avcılar ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği yönetimi ve üyeleri sorunlarını gazetemize aktardı. Dernek yönetimi ve üyeleri avcılık konusunda Avrupa kriterlerinin uygulanmamasından yakındı. Derneğin Halkla İlişkiler ve Yerel Yönetimler Genel Koordinatörü Hüseyin Ülker, Türkiye’de av için gün kısıtlaması olduğunu Avrupa’da böyle bir kısıtlama olmadığını hatırlatarak kısıtlamanın kalkmasını istedi. Ülker, “Avrupa’da haftada 7 gün av yapılabiliyor. Türkiye’de ise haftada 2 gün av yapılabiliyor. Avrupa standartları Türkiye’de de uygulanmalı. 2 gün ava izin verip tüm insanları oraya yığıyorlar. Bunun kalkması lazım. Biz gibi avcı dernekleri ile bakanlığın irtibatta olması gerekli ve görüş almalı, danışmalılar. Avrupa senatosunda bu tarz yasalar onaylanırken avcı temsilcilerine danışılır. Bizde de aynı sistem uygulansın istiyoruz” dedi.
KÖYLÜ İLE AVCI KARŞI KARŞIYA GELİYOR
Avlaklarda karşılaştıkları problemlerden bir diğerinin ise avlak dâhili içerisinde bulunan köyler olduğunu belirten Ülker, devletin izin verdiği yasal avlaklarda köylülerin sorun çıkararak avlanmayı engellediklerini belirtti. Ülker, “Köylü ile avcılar karşı karşıya geliyor. Köy muhtarları köylüyü toplayarak bölgede ava izin vermediklerini söylüyor. Hâlbuki bizler yasal olarak devletin bize yer gösterdiği yerde av yapıyoruz. Tüm resmi belgelerimiz elimizde mevcut oluyor. Buna rağmen köylü ile avcı karşı karşıya geliyor. Jandarma dahi çözüm bulamıyor. İş mahkemeye kadar gidiyor” dedi.
“DOĞAYI VE ÇEVREYİ EN İYİ KORUYAN AVCILARDIR”
Dernek Başkanı Şükrü Çulha ise avcının resmi kurumlardan birçok belge alarak ve av ruhsatı aldığına değinerek şunları kaydetti, “Avcı devletine vergisini veriyor. Gittiği yerlerde harcama yaparak o bölgeye katkı sağlıyor. Aynı zamanda önemli bir istihbaratçı görevi görüyor. Herhangi bir sağlık problemi olmadığını kanıtlamak için sağlık raporuna kadar alıyor. Köylüler bu konuda sorun çıkarmamalılar. Doğayı ve çevreyi en iyi koruyan avcılardır” dedi.
ÖDENİLEN VERGİLER KAZANIM OLARAK GERİ DÖNMELİ
Çulha avcılardan alınan vergilerin ise avcılara artı olarak tekrar kazandırılmasını istediklerini belirterek, “Tarım ve Orman Bakanlığı arazilere bol bol hayvan salımı yapmalılar. Görevli sayısını çoğaltsınlar ve kaçak avcılara fırsat vermesinler. Özellikle salım yapılacak bölgeleri avcı derneklerine danışarak belirlesinler. Masa başındaki görevliler nereye salım yapacaklarını bilmiyorlar. Zirai ilaç kullanılan bölgelere salım yapıyorlar hayvanlar zehirlenerek telef oluyor” diye konuştu.
“BİZDEN TEMSİLCİ İSTEMELİLER”
Dernek üyelerinden Hacı Demir ise yaklaşık 40 yıldır avcılıkla uğraştığını belirterek kota sorununun ortadan kaldırılmasını talep etti. Avlaklara çok fazla sayıda avcı verildiğini söyleyen Demir, sezon boyunca açık kalması gereken avlağın bu nedenle 2 hafta gibi kısa bir sürede kapandığını söyledi. Demir, “Ege de av sezonu İç Anadolu’dan daha önce açılıyor. Bu politika çok yanlıştır. O bölgenin avcısı orada avlanıyor daha sonra bizim bölgeye gelip burada da avlanıyor. Bunun yanında Bakanlıkta bu yasaları düzenleyenler arasında hiç avcılıkla ilgilenen kişi yok. Bizden temsilci olması lazım. Sorunlarımızın ne olduğunu bilmiyorlar” dedi.
“KAÇAK AVCILAR TAKİP EDİLSİN”
Demir, “Avcı avlandığı avlaktan farkında olmadan başka bir avlağa geçtiğinde yaptırım uygulanıyor. Avcı arazide hiçbir işaret olmadığından avlak sınırını tam olarak bilemiyor. Avlanmadığı zamanlarda çeşme olan bölgelere yemek yemeğe iniyor. Eğer çeşme avlandığı avlağın dışında bir yerse görevliler tarafından yaptırıma tabi tutuluyor. Arazide hiç bir işaret mevcut olmadığından sınırı geçen avcının aracına kadar el konuluyor. Sınırın neresi olduğunu bilemiyoruz ki. Yetkililer kayıtlı avcıyı takip edene kadar kayıtsız avcıyı takip etsin” diye konuştu.
KOTA SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Dernek üyelerinden Sait Ünsal ise avlaklar için izin alınan sisteme kayıt yaptırıp avlağa gitmediğinde gitmiş gibi sayılarak oradaki hayvanların avlanmış sayıldığına dikkat çekerek şunları kaydetti, “Avcılar geri dönüş bildirimi yapmadıkları için sistem tökezliyor. Kayıt yaptıran fakat işi çıktığı için ava gidemeyen ya da ava gidip hayvan avlayamayanlar geri bildirim yapmadıkları için sistem bunları hayvan avlamış olarak görüyor. Bu da kotanın çabuk dolmasına sebep oluyor.”
Ünsal, avcının seçici olduğunu doğadaki zayıf düşmüş hayvanı avladığını söyleyerek neslin daha iyi gelişmesine katkı sunduklarını söyledi. Kayıtlı avcıların hiçbir zaman kendisine verilen sayının üstüne çıkmadığını söyleyerek, yetkililerin kayıtsız avcıların önüne geçmesi gerektiğini belirtti.
SALIM POLİTİKASI YANLIŞ UYGULANIYOR
Ünsal yetkililer tarafından avlaklara salınan av hayvanlarının yanlış politikalarla doğaya salındıklarını belirterek şunları kaydetti, “Yurt dışında kapalı alanlarda üretilip doğaya salınacak hayvanları doğaya salmadan önce eğitiyorlar. Belirli saatlerde hayvanı yırtıcı hayvanlara karşı korkutarak eğitiyorlar ve daha sonra doğaya salıyorlar. Bizde ise hiç doğa yüzü görmemiş hayvanı doğaya salıyorlar ve o hayvan tilkiye, kurda yem oluyor, telef oluyor.”
Emrah Özcan / HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.