Doç. Dr. Hikmet Fırat uyardı! Horlama hafife alınmamalı!
Uyku Tıbbı Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Hikmet Fırat horlamanın uyku apnesi hastalığının en önemli belirtilerinden birisi olduğunu söyleyerek, “Sürekli horlama hafife alınmamalı, ciddiye alınmalı” dedi.
Uyku Tıbbı Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Hikmet Fırat gazetemize konuştu. Fırat, dünyada 84 tane uyku bozukluğu rahatsızlığı olduğunu , horlamanın ise bunlardan birisinin belirtisi olabileceğini söyledi. Horlamanın ciddi bir uyku bozukluğu olduğuna işaret edebileceğine vurgu yapan Fırat, “Horlama uyku solunum bozukluğu diye tabir ettiğimiz uyku apnesi hastalığında en sık gördüğümüz semptomlardan birisidir. Her horlayan kişiye uyku bozukluğu rahatsızlığı var diyemeyiz ama ciddiye almalıyız” şeklinde konuştu.
“84 TANE UYKU BOZUKLUĞU TİPİ VAR”
Fırat uyku bozuklukları arasında en yaygının uykusuzluk olduğunu söyleyerek, dünyada 84 tane uyku bozukluğu rahatsızlığı olduğunu belirtti. Fırat, “Dünyada en çok görülen iki uyku bozukluğu türü var. Birisi uykusuzluk olarak bilinen insomnia, diğeri ise aşırı uyku diye tabir ettiğimiz hastalık. Bu tür hastalıkların altında bir çok sebep yatmaktadır. Psikolojik sebepler de buna dahildir.”
SEMPTOMLARA DİKKAT
“Bunun yanı sıra horlama da ciddi bir uyku bozukluğudur. Bir çok kişi horlamayı önemsemez ve normalmiş gibi kabul eder. Horlamayı ciddiye almak gerekiyor. Horlama uyku bozukluğunun bir semptomudur. Uyku solunum bozukluğu diye tabir ettiğimiz uyku apnesi hastalığında en sık gördüğümüz semptomlardan birisi horlamadır. Tek başına horlama sorununu hastalık olarak kabul edemeyiz ama uyku apnesi hastalığının en önemli belirtilerinden bir tanesidir. Her horlayan kişiye uyku bozukluğu rahatsızlığı var diyemeyiz ama horlaması olan kişilere hasta gözüyle bakabiliriz” dedi.
UYKU APNESİNE DİKKAT
Birçok kişinin uyku apnesi sendromu yaşadığını belirten Fırat, “Uykuda solunum bozuklukları diye tabir ettiğimiz uyku apnesi hastalığı gündüz aşırı uyku hali yapan en önemli hastalıklardan birisidir. Uyku apnesi, gece siz uykudayken bir anda solunumunuzun durmasına ve bunu kontrol edememenize neden olabilir. Bazen de çok ciddi solunum durmaları şeklinde görülebilir.”
HAYAT KALİTESİ DÜŞÜYOR
“Bu yüzden bu hastalık hafife alınmamalıdır. Uyku bozuklukları günlük yaşamı olumsuz etkilemektedir. Uyku bir insanın gününün üçte birini geçirdiği bir bölümdür. Eğer bu bölümde kaliteli uyku alamazsanız geri kalan üçte ikilik bölümde hayat kaliteniz düşer. Birçok sorunla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yüzden bu tür rahatsızlığı olan bireyler en yakın uyku bozuklukları merkezlerine başvursun” ifadelerini kullandı.
KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİYOR
Uyku süresinin kişiden kişiye değişmekte olduğu ve bu sürenin 4 saat ile 11 saat arasında değiştiğini söyleyen Fırat, “Uyku süreleri genetik faktörlerin etkisi ile kişiden kişiye değişmektedir. Doğuştan itibaren belirlenmiş olan bu süreyi belli limitler dışında değiştirmek mümkün olmamaktadır. Süreyi kısaltmak zorunda kaldığımızda uyku yoksunluğu sonucu görülen istenmeyen belirtilerle karşılaşmaktayız. Genetik geçişin varlığını gösteren en iyi kanıt tek yumurta ikizlerinin uyku sürelerinin birbirlerinin tamamen aynı olduğudur.”
TÜRKİYE 7-8 SAAT UYUYOR
“Türkiye'de toplumun büyük çoğunluğunun (%75) 7-8 saat süreyle uyuma alışkanlığına sahip olduğu, yapılan araştırmalarla bilinmektedir. 8 saatten daha uzun süre uyuyanlara, kısa süre uyuyanlara oranla toplumda biraz daha sık rastlanmakta, bunların oranı %15 e kadar yükselmektedir. Kısa uyuyanlar ile uzun uyuyanların uykularının yapısı birbirinden farklılıklar göstermektedir” diyerek sözlerine son verdi.
Emrah Özcan/İLKSAYFA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.