Doç. Dr. Bülent Özmen: Ankara'daki depremler uyarıcı nitelikte!

Doç. Dr. Bülent Özmen: Ankara'daki depremler uyarıcı nitelikte!

Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Ankara'da son günlerde yaşanan depremler uyarıcı nitelikte. Yani ‘beni unutmayın, buradayım’ diyor. Ankara’nın çevresinde 7 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli olan diri faylar var” dedi.  

Ankara’da son günlerde orta büyüklükte 4 farklı deprem meydana geldi. Son günlerde sırasıyla Mamak, Kahramankazan, Akyurt ve Yenimahalle merkezli yaşanan ve diğer ilçelerde de hissedilen depremlerin art arda yaşanması Başkent’te korku ve paniğe neden oldu. Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Doç. Dr. Bülent Özmen, peş peşe yaşanan bu depremlerle ilgili gazetemize bilgi verdi. 

BU DEPREMLER MESAJ VERİYOR

Ankara’da peş peşe yaşanan 3.5 büyüklüğündeki bu depremlerin uyarıcı nitelikte olduğunu belirten Özmen, “Bu depremler ne öncü ne de artçıdır, bu depremler uyarıcı yer sarsıntılarıdır.  Burada deprem bize kendini ifade ediyor. ‘Yani ey Ankara halkı, bizi yöneten hükümet, valiler, belediye başkanları beni unutmayın ben buradayım’ mesajı veriyor” dedi. 

ankara-icin-deprem-kaynak-bolgeleri-001.jpg

7’DEN BÜYÜK DEPREM ÜRETME POTANSİYELİ OLAN FAYLAR VAR

Özmen, son yıllarda yapılan çalışmalar ve meydana gelen depremlerle birlikte Ankara’nın deprem tehlikesinin sanılanın aksine yüksek olduğunu, Ankara’nın deprem tehlikesi ve riskini belirlemeye yönelik birçok çalışma yaptıklarını belirtti. Bu çalışmaların birinde Ankara çevresinde büyük deprem üretme potansiyeli olan fayları gösteren bir harita hazırladıklarını kaydeden Özmen şunları söyledi: “Ankara’nın deprem tehlikesini belirlemeye yönelik hazırlanan bu harita, Ankara ve il sınırları dışına 7’den büyük deprem üretme potansiyeli olan fayları gösteriyor. Bizim şu an gündemimizde olan 3.5 büyüklüğündeki depremler hemen Ankara merkezini sınırlayan bölgelerde veya ona yakın noktalarda, yani Ankara kent merkezinin 10 km doğusunda, 10-15 km kuzeyinde kent merkezine çok yakın noktalarda meydana geldi” 

UZUN ARALIKLARLA DA DEPREM OLUŞABİLİR

“Ankara’nın deprem tehlikesini şöyle düşünmek lazım. Ankara şehir merkezini 40 km çevreleyecek şekilde çizilen bölgede maksimum 5 büyüklüğüne kadar, 40 – 80 km çevreleyecek şekilde çizilen bölgede maksimum 6 büyüklüğüne kadar ve 80 – 120 km çevreleyecek şekilde çizilen bölgede 7 ve üstü büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli olan faylar var. Bu faylarda gerçekleşecek olası büyük bir depremden Ankara ciddi bir şekilde etkilenecektir. Ankara levha içinde bulunduğu için tektonik hareketler levha sınırlarına göre çok daha düşük olarak gerçekleşiyor. Yani deprem oluşması için gerekli gerilimi biriktirebilmesi için çok daha uzun zamanın geçmesine gerekiyor. Yani depremlerin oluşma periyodu, yinelenme aralığı bir Kuzey Anadolu Fayı ile kıyasladığımız anda çok daha uzun oluyor.” 

DAİRENİN ÇAPI BÜYÜDÜKÇE TEHLİKE ARTIYOR

Ankara’daki deprem tehlikesi ile ilgili yaptıkları çalışmalarla ilgili de bilgi veren Özmen, “Ankara’yı 50, 100, 150 km çaplı dairelere böldük ve ‘her bölgede depremlerin oluşma ihtimali nedir, ne değildir?’ sorularına yanıt aradık. Ankara kent merkezinden 40-50 km’lik bir daire çizdiğimiz anda bu bölgelerde maksimum 5 büyüklüğünde depremlerin oluşabileceğini gördük. 3.5 büyüklüğündeki deprem ile bize kendisini hatırlatan diri faylar, aslında tarihsel verilere baktığımızda maksimum 5 büyüklüğünde depremler üretebiliyor. Ama biz mesafeyi biraz artırdığımızda yani kent merkezinden 60-70 km uzaklaştığımızda daha büyük depremlerin oluşabileceğini gördük. İşte bunun örneklerini 2005-2007 yılında Bala’da, 2000’de Çankırı Orta’da yaşadık. Bu bölgelere düşen fayları incelediğimizde bunların 6 büyüklüğünde hatta bunun biraz üzerinde deprem üretme potansiyellerinin olduğunu belirledik. Bu çemberi 100 km’ye yükselttiğimiz anda ise Ankara ili Kuzey Anadolu Fay Zonu, Tuz Gölü Fay Zonu, Kırıkkale – Erbaa Fayı, Eskişehir Fay Zonu, Seyfe Fay Zonu gibi büyük deprem üretme potansiyeli olan faylarla çevrili durumdadır” ifadelerini kullandı.  

TÜRKİYE’NİN EN AKTİF FAYI ANKARA’NIN HEMEN KUZEYİNDE 

Ankara’nın dört tarafı diri faylarla ve 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyelleri olan faylarla çevrili olduğunu bir kez daha belirten Özmen, “Hemen kuzeyimizde hem Türkiye’nin hem dünyanın en aktif fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonu var. Oradaki sarsıntı Ankara merkezini de etkileyecek. 1944 yılında Bolu-Gerede’deki 7.6 büyüklüğünde depremde 125 kişi hayatını kaybetmiş o depremde Ankara’da da hasar meydana gelmişti” sözlerini aktardı.  

DEPREME KARŞI ACİL ÖNLEM ALINMALI 

Deprem konusunda Ankara ile ilgili geçmişte yapılan çalışmalarda ve hazırlanan deprem haritalarında büyük eksikliklerin ve yanılgıların olduğunu ifade eden Özmen yapılması gerekenlerle ilgili şunları söyledi: “Ankara eski deprem haritalarında tehlikesiz bölge olarak gösterilmiş ve bu yanılgı ile bütün çalışmalar, yapılar deprem tehlikesi göz ardı edilerek yapılmış. Öncelikle bu yanılgıdan kurtulmamız Ankara’nın deprem tehlikesi altında olduğu gerçeğini kabul etmemiz lazım. Özellikle bunu bizi yönetenler tarafından kabul edilmesi ve süratli bir şekilde deprem üretme potansiyeli olan diri fayların, tarihsel ve aletsel dönemde meydana gelen depremlerin, üretebilecekleri maksimum deprem büyüklüklerinin ve detaylı deprem tehlike haritalarının hazırlanması gerekir. Ayrıca deprem senaryosu çalışmaları ile olası depremlerin Ankara’yı nasıl etkileyeceği, ne tip zararlara ve can kayıplarına neden olacağı gibi çalışmalarında yapılması gerekir. Ankara kenti başta olmak üzere bütün ilçelerini kapsayacak şekilde ‘mikro bölgeleme’ dediğimiz olası bir depremde nerelerin ne şekilde etkileneceğin, zemin özelliklerinin, yerleşime uygunluk durumlarının belirlenmesi ve yine süratli bir şekilde kentsel dönüşüm kapsamında Ankara’da bulunan bütün konutların, binaların deprem dayanımı açısından riskli olup olmadığı ile ilgili tespitlerin yapılması yararlı olur. Ankara ile ilgili yapılan, yapılacak olan bütün stratejik plan, çevre düzeni planı, imar planı gibi çalışmalarında başta deprem tehlikesi olmak üzere diğer farklı afet tehlikelerini de dikkate alarak yapılması gerekir.”

OSMAN AKDOĞAN/ İLKSAYFA

Gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.