Deprem uzmanı Prof. Dr. Pampal: Ankara'nın deprem tehlikesi İstanbul'dan daha fazla

Deprem uzmanı Prof. Dr. Pampal: Ankara'nın deprem tehlikesi İstanbul'dan daha fazla

Gazetemize konuşan deprem uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Ankara’nın deprem tehlikesinin İstanbul’dan fazla olduğunu belirterek, “İstanbul’un tek tehlike kaynağı Kuzey Anadolu Fayı iken Ankara’nın dört bir tarafı faylarla çevrilmiş durumda” dedi.  

Başkent’te yeni yılın ilk ayında Akyurt merkezli meydana gelen orta büyüklükteki üç farklı deprem vatandaşlarda panik yaşattı. 7 ve 23 Ocak’ta meydana gelen depremlerin bir enerji boşalması mı yoksa büyük bir depremin artçı sarsıntıları mı olduğu ise büyük bir merak konusu oldu. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, Ankara’nın deprem tarihi ve deprem tehlikesiyle ilgili gazetemize bilgi verdi. 

“ANKARA’NIN TEHLİKESİ İSTANBUL’DAN FAZLA” 

Deprem uzmanı Prof. Dr. Pampal, Ankara’nın deprem tehlikesinin İstanbul’dan daha fazla olduğunu ileri sürerek, “İstanbul’un güneyinden geçen Kuzey Anadolu Fayı var. O yüzden İstanbul’un tehlike kaynağı bir tane. Ankara’nın ise dört bir tarafı faylarla çevrilmiş durumda. Ankara’da deprem tehlikesi oluşturabilecek faylar Başkent’e 80-100 kilometre uzaklıkta olan Bolu Gerede civarından geçen Kuzey Anadolu Fayı mesela, Haymana'ya kadar uzanan Tuzgölü Fayı mesela, Eskişehir fay zonu ve 1938'de 6,8 büyüklüğünde deprem oluşturmuş olan Keskin Fayı var. O nedenle de deprem tehlikesi yüksek bir de Ankara’nın riski çok yüksek” dedi. 

suleyman-pampal,-ankara’nin-deprem-tarihi,-deprem-tehlikesi,-deprem-uzmani,,,.jpg

GEÇMİŞTE YIKICI DEPREMLER OLDU

Aletsel ve tarihsel süreçte Ankara'da yıkıcı etki oluşturmuş bazı depremlerle ilgili bilgi veren Pampal, "17 Ağustos 1668’da olan depremde Ankara dümdüz olmuş. Ankara’nın civarındaki Kırıkkale’de 1938’de 6,8 büyüklüğünde deprem var. Tuz gölü fayı, Niğde civarında 200-300 kişinin öldüğü binli yılların başında deprem var. Ayrıca 1944 Gerede depreminde Ankara’da 360 can kaybı var, şehrin nüfusu 250 bin.  O zamanlarda yüksek katlı binalar yok, hepsi bir iki katlı Ankara’nın eski yapıları. Buna rağmen 360 kişi ölmüş. Şu an büyük bir deprem olsa düşünmek bile istemiyorum” diye konuştu.  

ANKARA’DAKİ ZEMİNİN YARISI KÖTÜ 

Şiddetli depremlere dayanıksız Ankara’da çok sayıda binanın bulunduğunu kaydeden Pampal, “Daha önceki deprem bölgeleri haritalarında Ankara beyaz gösterildiği için yapılar, yönetmeliğe uyulmadan yapılmış. 1999 öncekilerin yapı stokunun tamamı depreme dayanıksız. Ankara’nın zemininin yüzde 50’si de çok kötü. Demetevler, Batıkent, Etimesgut, Sincan bu üzerinde (şehir merkezi civarı) bulunduğumuz bölgelerin zemini çok kötü. Deprem 7 büyüklüğünde olsa sağlam bir zeminse büyüklüğü 7 olarak yaşıyor. Yapıyı bu büyüklüğe dayanacak şekilde inşa ettiyseniz bir şey olmuyor. Kötü zeminse deprem 7 değil, 14 büyüklüğünde yani iki katı oluyor. 7 ile 8’in arasındaki büyüklük 1 derece değil 30 kat” şeklinde konuştu.  

“YAPILARI GÖZDEN GEÇİRELİM”

Deprem uzmanı Pampal, yapıların hızla gözden geçirilip depreme dayanıklı hale getirilmesi çağrısında bulunarak, “Ankara'nın önemli bir kısmı depreme dayanıklı değil. Yapıları hızla gözden geçirip depreme dayanıklı hale getirmek durumundayız. Bu küçük küçük depremler belki de Ankara'da uyarıcı olur” ifadelerini kullandı.  

“DEPREM MESAFE TANIMIYOR” 

Pampal, depremin mesafe tanımadığına ve yüzlerce kilometre uzaklıktaki yerleşim yerlerini dahi olumsuz etkilediğini vurguladı. Türkiye’de ve dünyada hala belirlenememiş fay hatlarının olduğu bilgisini veren deprem uzmanı Pampal, "Türkiye’de belirlenmiş olanlardan daha pek çok belirlenemeyen fay hattı var. Amerika, Çin ve Hindistan’da 8’e yakın büyüklükte depremler oldu; ancak fay belirlenememiş. Oralarda hiç beklenmedik sürpriz depremler oldu ki onlar bizden daha önce deprem haritalarını çıkarmış. Araştırılınca ‘örtülü’, ‘gömülü’, ‘gizli fay’ dediğimiz faylar çıktı. Türkiye’de belirlenebilmiş fay hatları örümcek ağı gibi, belirlenememiş olan da var” dedi. 

“KURULLARA UYULMAYA İTİCİ GÜÇ OLUR…”

Deprem tehlikesini haritalarda düşük göstermenin daha tehlikeli olduğunu belirten Pampal son olarak şunları söyledi: “Tehlikeyi bir tık yüksek göstermenin çok fazla mahsuru yok. Belki kurallara uyulması konusunda itici bir güç olur. Tehlikeyi en azından gerçekçi bir şekilde yansıtmak lazım.” 

suleyman-pampal,-ankara’nin-deprem-tarihi,-deprem-tehlikesi,-deprem-uzmani,,,,.jpg

OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA-

Gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.