Deprem bölgesinde sahada çalışan The New York Times ekibinden çarpıcı Rönesans Rezidans raporu
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük depremin ardından ABD’den deprem bölgesine hareket eden The New York Times ekibi IPI Master Classes’ta bir araya geldi. Toplantıda Rönesans Rezidans faciası tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı.
IPI Türkiye Master Classes programı kapsamında The New York Times görsel ekibi bir araya geldi. Toplantıda Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye’ye gelen Amerikalı gazeteciler deneyimlerini paylaştı. Moderatörlüğünü Gazeteci Gülsin Harman’ın yaptığı etkinlikte Rönesans Rezidans’ın yıkılışı tüm ayrıntıları ile masaya yatırıldı. Sahadan delil toplamak için deprem bölgesine gelen New York Times muhabirleri Hatay’da gördüklerini izleyiciler ile paylaştı.
Rönesans Rezidans üzerine bir mekansal araştırma çalışması gerçekleştiren ekibin üyesi olan Anjali Singhvi deprem bölgesinde sahada yaşadıklarını anlattı. Bölgede adli bir araştırma yapan Singhvi, detaylı görüntülere ulaşabilmek için verdikleri uğraştan bahsetti. Depremin meydana gelmesinden yaklaşık 10 gün sonra Rönesans Rezidans’ın çöktüğü bölgeye ulaştığını söyleyen Singhvi, “Türkiye’den önceden haberleştiğimiz ekip ile bir araya geldik. Raporlama faaliyetimiz öncelikle alanda delil toplanmasıyla başladı. Farklı açılardan sahaya girdik. Depremin hemen ardından bir araya getirdiğimiz kanalları kullandık. Geldiğimizde beklendiği üzere sahadaki temizlik çalışması başlamıştı. Kısa zaman içerisinde belgelendirme yapmamız büyük önem taşıyordu. Buradaki molozların yapısal ayrıntılarına baktık. Sahaya tam anlamıyla girmemize izin verilmedi. O nedenle bazı görüntüleri sokaktan ya da yan taraftaki arsadan çektik” ifadelerini kullandı.
ADLİ GAZETECİLİK ÇALIŞMASI
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından adli bir gazetecilik çalışması gerçekleştirmeye çalıştıklarını aktaran Singhvi, “Proje boyunca görsel ekibimiz ile birlikte pek çok diyagram oluşturmaya çalıştık. Ne kadar çok delil toplayabilirsek o kadar iyiydi. Çünkü bütün bunları daha sonra mühendislere gösterecektik ve burada bir şey görebiliyor musunuz, bu sizin için bir şey ifade ediyor mu diye sorabilecektik. Sahada kendi delillerimizi toplamak çok önemliydi. Hedefimiz hızlıca yapısal ayrıntıları tespit etmekti.
Örneğin moloz ve demirlere ilişkin görüntülerin alınması, demirlerin genel durumu ve otomobil garajının durumu. Binanın bu garaj katlarından kopup devrildiğini biliyorduk. Herkesin açıkça gördüğü üzere garajlar, otomobillerin park ettiği yerler aynen yerinde kalmıştı. Ortak bir Google Drive hesabı oluşturduk. Ekibin topladığı görsel malzemeler bu hesapta birleştirildi. Farklı zamanlarda alınan görüntülerin tek bir yerde toplanması çöküşü çözümlememizi kolaylaştırdı. Binanın yıkılışında kayıt halinde olan bir sokak kamerası tespit etmeye çalıştık. Rezidansın yakınında bir petrol istasyonunda aradığımız kamerayı bulduk. Bir de sokağın karşı tarafında bir eczaneye ait kameralardan görüntü bulmayı başardık. Rönesans Rezidans sahada gördüğümüz yıkımlardan çok daha farklıydı. Konuştuğumuz mühendislerin kafaları karıştı. Bunun tipik bir yıkılma olmadığını söylediler” şeklinde konuştu.
DRONE GÖRÜNTÜLERİNİN ÖNEMİ
Çektikleri çarpıcı drone görüntüleri sayesinde afetin gerçek boyutunu dünyaya gösterebildiklerini söyleyen Singhvi, “Bulduğumuz kamera kayıtları sayesinde çok kilit ayrıntılara ulaşma şansımız oldu. Çevrede oturanların anlattığı şeyler ile izlediğimiz görüntüleri birleştirdik ve olan biteni anlamaya başladık. Sahada yaptığımız çalışmalar kapsamında bir drone görüntüsü çektik. Rönesans binasının olduğu bölgeyi çekmek çok zor oldu. Yapının olduğu bölgede çok fazla güvenlik önlemi vardı. Görüntü alınması konusunda hassasiyet yüksekti. Bu videolar çökmenin asıl nedenine ulaşmamızı mümkün kıldı. Bizim açımızdan en ilginç konulardan birisi zaman mekan ilişkisiydi. Tanıklarla onlarca görüşme yaptık. Burada yaşayanların aileleriyle ve uzmanlarla konuştuk. Deprem sırasında binanın içinde uyanık olan bir tanık olan biteni bize anlattı. Binanın neden çöktüğünü derinlemesine araştırırken pek çok mühendis ile temasa geçtik. New York ile Türkiye arasındaki saat farkı bizi epey zorladı” diye konuştu.
“İYİ BİR İŞ ORTAYA ÇIKARDIK”
The New York Times’ın grafik dairesinde editör olarak görev yapan Haeyoun Park da Antakya’da yaşadığı tecrübeleri anlattı. Görsel anlatı üzerinde yoğunlaştıklarını ve iyi bir iş ortaya çıkardıklarını söyleyen Park, “Hikayenin parçalarını bir şekilde birleştirmeye çalışıyorduk. Habercilik çalışmalarımızda genel bir plan oluşturmaya çalışırız. Neye odaklanacağımızı tespit etmeye çalışırız. Anjali ile tek bir sokağı odak noktasına almamız gerektiği hakkında anlaştık. Oradaki market, mağaza ve dükkanları taramaya başladık. Anjali benimle çok yakın bir şekilde çalıştı. Uydu görüntüleri aldık. Bir dizi uydu görüntüsü ile birlikte Rönesans Rezidans’ın üzerine inşa edildiği araziyi görmeye çalıştık. Haritalar ve diyagramlar ürettik. Süreç içerisinde ürettiğimiz bütün bu parçalar uluslararası ekiple yaptığımız çalışmayla daha tutarlı bir anlatı haline geldi. Samimi ve gerçek bir afet portresi çizdiğimizi düşünüyorum. Depremin insanlar üzerindeki etkisinin altını çizmek istedik. Yerel bir fotoğrafçı ile iş birliği yaptık. Başlangıçta kendi dronemuzu New York’tan getirsek mi diye düşündük fakat yerel fotoğrafçıdaki drone imdadımıza yetişti. İyi bir iş ortaya çıktı, sanki molozların üzerinde yürüyormuşçasına görüntüler elde ettik” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.