Deprem Bilimci ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen İlksayfa'ya konuştu "Afete Hazırlık Eğitimle Olur"
Gazetemize konuşan Deprem Bilimci ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, 2021’in ‘Afet Eğitim Yılı’ ilan edildiğini hatırlatarak, afet durumlarında dirençli toplum oluşturmanın ilk ve en önemli adımlarından birinin eğitimler olduğunu belirtti.
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca (AFAD) 2021’in “Afet Eğitim Yılı” ilan edilmesinin son derece yerinde olduğunun altını çizerek, bu yılın verimli ve faydalı geçebilmesi için her bireyin üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydetti.
BU YIL İÇİNDE AFET RİSK AZALTMA PLANLARI HAZIRLANACAK
Afet Yönetimi konusunda uzman isimlerden biri olan Özmen, “Afet Eğitim Yılı” kapsamında tüm Türkiye’de İl Afet Risk Azaltma Planları’nın hazırlanacağının bilgisini verdi. Geçtiğimiz 22 Ocak tarihinde Ankara’da bu konuda bir program düzenlendiğini söyleyen Özmen, “Ankara Valisi Vasip Şahin’in katıldığı üst düzey bir toplantı oldu. Bütün Kaymakamlar, belediye başkanları, üst düzey kişiler geldi toplantıya. Ben de programda bir sunum yaptım. Bu planın startı verildi, nasıl yapılacağına dair bilgi verildi. İl afet risk azaltma planlarının 8-9 ay içinde hazırlanacağı gündeme gelmiş oldu” dedi.
ÇALIŞTAYLAR DÜZENLENECEK, EĞİTİMLER VERİLECEK
Özmen, yıl içerisinde konuyla ilgili farklı çalıştayların düzenleneceğini, afetle ilgili tüm konuların detaylı şekilde tartışılacağını ve AFAD ile İl Afet ve Acil Müdürlükleri’nce çok sayıda afet bilinci eğitimleri verileceğini söyledi. Özmen, afet eğitimlerinin sürdürülebilirliğinin, uzman kişiler tarafından yapılmasının, güncel ve doğru bilgileri içermesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
AFET KARŞISINDA EĞİTİM ÖNEMLİ
Afet durumlarında dirençli toplum oluşturmanın ilk ve en önemli adımlarından birinin eğitimler olduğunu dile getiren Özmen şöyle devam etti: “Afet Eğitimi Yılı kapsamında yapılacak eğitimlerde, hedef kitleye hangi mesajları nasıl ve hangi öncelik sırasında vermek gerektiği, eğitim ve eğitim materyallerinin bir bütünlük halinde ve birbirini tamamlayacak şekilde kurgulanması gerektiği gibi birçok faktör göz önüne alınarak ve bir yol haritası belirlendikten sonra yapılması oldukça yararlı olur. Türkiye'de bu konuda birçok kurum ve kuruluş tarafından çok sayıda çalışma yapılmış ve birçok eğitim materyali hazırlanmıştır.”
GÜNCEL VE DOĞRU BİLGİLER İÇERMELİ
Var olan materyallerden mutlaka yararlanılması, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi konusunda öneride bulunan Özmen, “Bu eğitimlerin sürdürülebilir olması, uzman kişiler tarafından yapılması, güncel ve doğru bilgileri içermesi son derece önemli. Eğer yanlış bilgiler verilirse düzeltme şansı da olmuyor. O açıdan çok ciddi alınarak yapılması lazım. Konuya hakim olmayan biri tarafından anlatılan veya yeterli donanıma sahip olmayan biri tarafından hazırlanan materyallerden yararlanarak bu eğitimlerin yapıldığını düşünün o zaman faydadan çok zarar getirir" dedi.
HERKESİN AFET KONUSUNDA EĞİTİLMESİ GEREKLİ
Özmen, toplumda her kesimin afet ve afet yönetimi konusunda eğitilmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: "Özellikle kamu kurum ve kuruluşları ve belediyelerde afet ve afet yönetimi ile ilgili konularda çalışma yapan personelin, vali ve kaymakamların, milletvekillerinin, özel sektörün, medya ve sivil toplum kuruluşlarında çalışan personelin de afet ve afet yönetimi konusunda eğitilmesi gerekir. Eğitimlerde Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Acil Durum ve Afet Yönetimi Ön lisans programı kapsamında afet yönetiminin birçok farklı alanıyla ilgili hazırlanmış olan ders kitapları ve eğitim materyallerinden de yararlanılması yerinde olur. Böylece kısa bir zaman içinde kamu kurum ve kuruluşları ve belediyelere yasa ve yönetmeliklerle verilmiş afet yönetimi ile ilgili görevlerin çok daha iyi yapılmasına katkı sağlanmış olacaktır."
AFET EĞİTİMİ KONUSUNDA JAPONYA ÖRNEĞİNİ VERDİ
Afette risklerin azaltılması konusunda Japonya örneğini veren Özmen, “Japonya, afet kültürünü insanlarına kazandırmıştır. Her deprem sonrasında insanlar panik yapmadan herkes sırasına giriyor. Yani onlardaki afet kültürü , deprem kültürü iyi bir noktaya gelmiş durumda. Hem eğitimle hem de yapmış oldukları tatbikatlarla iyi bir noktaya getirmişler. Onlar ‘biz iyiyiz bir şey yapmamız gerekmiyor’ demiyor. Sürekli arayış içerisindeler, riski en aza indirebilmek için çalışmalarına devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.