Çocuklar sanal tehdidin kıskacında - Aman Dikkat!
Eğitimci İlhan Koç, şiddet içerikli bilgisayar oyunu ve filmlerin, çocukları olumsuz etkilediğini belirterek, “Çocuklar sosyal öğrenmeyle şiddet ve fiziksel saldırı türü davranışlarını öğreniyor." dedi.
Eğitimci, Profesyonel Koç ve NLP Uzmanı İlhan Koç, son yıllarda daha görünür hale gelen şiddet içerikli bilgisayar oyunu ve filmlerin, özellikle çocukları olumsuz etkilediğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde 13 yaşındaki bir çocuğun, yaşıtı olan iki kardeşi bilgisayar oyunu nedeniyle vahşice öldürdüğünü hatırlatan Koç, şiddet içerikli dizi, dijital oyun, video ve uygulamalara çokça maruz kalan çocukların saldırganlık düzeyinin değiştiğini kaydetti.
FIRTINANIN HABERCİSİ!
“Arkadaşını çekiçle veya başka bir şeyle öldüren çocuk haberleri, üzülerek belirtelim ki gelmekte olan benzer fırtınanın habercisi niteliğinde” diyen Koç, “Şiddet içerikli görüntülere maruz kalma ile ilgili yapılan araştırmalar; şiddet içeren video oyunlarının saldırgan davranışları artırdığını, bilgisayar oyunlarının saldırganlık düzeyi üzerindeki etkisinin çok olumsuz olduğunu gösteriyor.
Amerikan Pediatri Akademisi televizyon, film, müzik ve video oyunları gibi dijital medya araçlarındaki şiddete maruz kalmayı çocuk ve ergenlerin sağlığı bakımından önemli bir risk faktörü olarak belirtmektedir” dedi.
“SALDIRGAN DUYGULARI AKTİFLEŞİYOR”
Koç, “Şiddet görüntülerine maruz kalan bireylerin beyin aktivitelerini incelediği bir çalışmada, tekrarlanan şiddet içeriğine maruz bırakılmanın bireylerde, dikkat azalması ve saldırgan duyguların aktifleşmesi ile ilgili beyin bölgelerinde hareketliliğin ortaya çıktığı saptanmıştır. Oyunlar çocukların görsel beyni üzerinde çok yüksek etki oluşturmaktadır. İlgi ve dikkat yoğunlaşması ile görsel beynimiz ‘ayna nöronlar’ ile benzer davranışları zihne kodlamaktadır. Şiddet içerikli oyunlardaki sanal gruplar veya yapılarla aktif olarak görev alan çocuklar sosyal öğrenme ile de şiddet ve fiziksel saldırı türü davranışları öğreniyorlar. Bunların çok yoğunlaşması ile sosyal gerçekliği az olan çocuklar bu oyunları gerçeklik olarak kodlamaktadırlar ve günlük yaşantılarında aynı şiddeti uygulamaktadırlar” diye konuştu.
“ZİHİN GERÇEK GİBİ ALGILIYOR”
Oynanan bilgisayar oyunlarının beyin tarafından belli bir zaman sonra gerçekmiş gibi zihin tarafından algılandığının altını çizen Koç, “Oyun oynama sırasına çocuklarda yüksek olan imajinasyon (canlandırma) onlarda zihinsel yeni haritalar oluşturmaktadır. Bu tekrarlanan imajinasyonlar gerçekmiş gibi zihin tarafından algılanmaktadır” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLARIN EĞİLİMLERİ DAHA ÇOK”
Koç, şiddet içerikli oyunların veya dizilerin kişide derin yaralar açtığını belirterek şunları söyledi: “ Çocuklar ve gençler üzerinde rol model olan kişilerin beyni daha fazla uyardığını araştırmalar bize net gösteriyor. Çocukların bu rol-model kişi ve karakterlere benzer davranışları sergileme eğilimleri çok fazla. Şiddet oyunlarında rol model karakterleri içselleştirmeleri çok yüksek olmaktadır. Benzer kıyafet veya eşya kullanımı da bu içselleştirmeleri yoğunlaştırmaktadır”
“İNTERNET VE TV’LERDEKİ ŞİDDET SARMALININ İÇİNDE KALIYORLAR”
“Bu oyunların yanında TV ekranlarında izlenen, sanki bir nesneye ateş ediliyormuşçasına insanları öldürme sahneleri, şiddet sahneler çok yüksek etki oluşturmaktadır. Bir de buna çocuğun rol model aldığı anne- baba ve kardeşlerin bu şiddet içeren sahneleri izlemeleri ve olumlu tutum sergilemeleri bu etkiyi çok daha artırmaktadır. Maalesef çocuklar gerek internet, gerekse de TV ile şiddet sarmalında kalmış durumdalar.”
İLETİŞİM VE İLGİ İLE ÇOCUKLARIN MERKEZDE OLDUĞU YAŞAM ŞEKLİ OLUŞTURMALIYIZ
İlhan Koç, “Hangi çocuk ve genç bu şiddet içerikli medyadan çok daha fazla etkileniyorlar?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Sanal şiddet sarmalına takılı kalan çocuklar ve gençler genellikle içe kapanık, iletişim sorunu yaşayan, hayal kırıklığı yaşamış veya şiddete maruz kalmış, ilgisiz ve gerçek hayatla çok bağı olmayan çocuklar oluyor. Burada kendisi şiddete maruz kalmasa da ailede anne-baba veya kardeşlerinden birinin de şiddete maruz kalmaları benzer etki göstermektedir. Anne babalar sosyal gerçekliği olan bir yaşam tarzı sunmak zorundalar. Peki, bu nasıl olacak? İletişim ve ilgi ile çocukların merkezde olduğu bir yaşam şekli oluşturmalıyız”
“GERÇEKLİK ALGI DÜZEYİ YÜKSEK OLANLAR SOSYAL BAĞLAMDAN KOPMAZ”
“Günlük yaşamlarında gerçek arkadaşlık, insanlarla iletişime geçme, gerçek problemleri çözme gibi davranışları sergiletmek gerçeklik algısını güçlendirir. Gerçeklik algı düzeyi yüksek olan öğrenciler sosyal bağlamadan kopmazlar. Aksi durumlarda oyunlardaki benzer davranışları maalesef kardeşine ve yakınlarına, arkadaşlarına gerçekmiş gibi aynı tutum ve davranışları sergilemektedirler.”
8 HAYATİ TAVSİYE
İlhan Koç, gençler ve çocukların sanal şiddet sarmalından kurtulmaları için şu hayati tavsiyelerde bulundu:
1-Arkadaş edinmeleri veya aile ile iyi bir iletişim sağlanmalı,
2- Ev ve yaşamla ilgili problem ve sorunlarla ilgi problem çözümünde onları dahil etmeli ve problemlere başa çıkma becerileri geliştirilmeli,
3- Sanal oyunlarla ilgili konuşulmalı artı -eksisi, çocuğu yargılama ve suçlama olmadan olumlu ve olumsuz yönü değerlendirebilmeli,
4- Düşman kavramı ve düşman denilenlerin grubun da insani yönü ve onlar üzerinde empati oluşturma ile ilgili düşünce ve imajinasyon çalışması yapılmalıdır,
5- Çocuklar oyunda imajinasyon ile öğreniyorlar günlük hayatta çocuklarla farklı konularda onun sevdiği ve istediği konularda imajinasyon (hayalleme) çalışması yapılmalıdır.
6- Hobiler, spor ve sanatsal etkinlikleri artırmak ve meşgul etmek,
7- Çocukların sosyal katılım içeren etkinliklere katılmaları, sosyal ve fiziksel yeteneklerini, hayal gücünü kullanabilecekleri ortamlar ve imkanlar sunulmalıdır.
8-Anne -babalar sanal oyun oynayan çocukları potansiyel tehdit görmekten vazgeçip çocukların oynadıkları oyun niteliğine bakamları da önemlidir. Sanal oyunların çocuk gelişimleri üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Doğru bir iletişim ve yöntemle çocuklara şiddet ve saldırı içerikli oyunlar olumsuz etkisi anlatılabilmeli ve bu tür oyunlardan uzak durması sağlanabilmelidir.
OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.