Çocuğa gösterilen aşırı özen, okula uyumu zorlaştırır
Uzun bir aradan sonra okullarda yüz yüze eğitime geçiliyor. 1 Eylül’de uyum haftası başladı.
Bu süreçte ailelere tavsiyelerde bulunan Psikolojik danışman ve rehber öğretmen Özgür Akoğlan, “Çocuğa aşırı özen göstermek okula uyumunu zorlaştırabilir. Ebeveyn için çocuğu okula bırakıp uzaklaşabilmek çok da kolay değildir. Bunu çocuğunuza hissettirmeyin. Vedalaşma anını uzatmayın. Yapılması gereken bir davranış olan okula gitme için çocuğunuzu asla ödüllendirmeyin” dedi.
Okulun ilk günlerinde çocuklarda alışık olunmayan tavır ve tutumun olabileceğini söyleyen İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nden Psikolojik Danışman ve Rehhber Öğretmeni Özgür Akoğlan, uyum sürecinde ailelere tavsiyelerde bulundu. Akoğlan, “İlk haftalarda çocuklar ve aileleri heyecan, gurur, endişe yaşayabilir. Bu nelerle karşılaşacaklarını bilmediklerinden kaynaklanıyor” diye konuştu.
VEDALAŞMA ANINI UZATMAYIN
Ailelere tavsiyelerde bulunan Akoğlan, “Ebeveynler için de çok anlamlı ve özel bir gün olan okula başlangıç abartılmadan yaşanmalı. Okula yeni başlayacak çocuğa aşırı kalabalıklarla eşlik edilmemeli. Ayrıca çocuğa aşırı özen göstermek okula uyumunu zorlaştırabilir. İlk yıllarda bir ebeveyn için çocuğu okula bırakıp uzaklaşabilmek çok da kolay değildir. Bunu çocuğunuza hissettirmeyin. Vedalaşma anını uzatmayın. Yapılması gereken bir davranış olan okula gitme için çocuğunuzu asla ödüllendirmeyin” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKTA KAYGI, UYKU DENGESİZLİĞİ, ŞIMARIKLIK OLABİLİR
Okula yeni başlayacak öğrencilerde yeme-uyku dengesizliği, kaygı, agresif tavırlar, şımarıklık gibi davranışların olabileceğini söyleyen Akoğlan, “Yeme içme alışkanlıklarında alternatifler üreterek alışkanlıklarını değiştirmeyin, uyku saatlerine özen göstermelerine devam edin. İlk günden itibaren okula gönderin ve okula gitmeyi pazarlık haline getirmeyin ilk günden verilecek ödev ve sorumlulukları yapması noktasında net olun özellikle ilk hafta programınızı çocuğa göre yapın” dedi.
OKULU GEREKSİZ VE ZAMANSIZ ZİYARET ETMEYİN
Okulu gereksiz ve zamansız ziyaret etmemek gerektiğine dikkat çeken Akoğlan, “Fazla yapılan ziyaretler öğretmenleri de huzursuz edebiliyor. Okuldan korkan ya da okul söz konusu olduğunda sıkıntı duyan, karnı ağrıyan, bulantı, kusma veya alta kaçırma gibi sorunlarla karşılaşan çocuğu bu yakınmaları nedeniyle okula göndermemezlik yapmayın. Okula devamsızlıklar akademik, sosyal ve duygusal gelişiminde sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor” diye konuştu.
MOTOR BECERİLERİ GELİŞTİRİCİ ETKİNLİKLER YAPILMALI
Pandemi sürecinin stresini çocukların da deneyimlediğini bu nedenle odaklanma problemi olacağını belirten Özgür Akoğlan, “Dikkat dağınıklığı çok fazla görülecektir, bu durumlarda akademik başarıya etki ederek öğrenmelerinin daha yavaş olmasına sebep olabilir. Anaokuluna gidilemediği için kaba motor beceriler ve ince motor beceriler olması gerektiği kadar gelişmedi bu becerileri geliştirici, destekleyici etkinliklere bol bol olanak tanınmalı ve bu etkinliklerin bazılarına velilerde katılmalıdır” ifadelerini kullandı.
EVDE OKUMA SAATLERİ, OYUN SAATLERİ PLANLANABİLİR
Anne ve babası çalışan okul öncesi eğitime gidemeyen çocuklarda sosyal iletişim becerilerinde azalma olduğunu söyleyen Akoğlan, “Özellikle bu dönemde çok fazla bilgisayar ve oyun bağımlılığı arttığından arkadaş ilişkilerini artırıcı grupla psikolojik çalışmalara katılmaları sağlanmalı. Evde okuma saatleri, oyun saatleri planlayabilirler. Bir spor seçip birlikte düzenli yapabilirler ve yine bir müzik aleti çalmayı öğrenmeye vakit ayırabilirler. Birçok kurum farklı grupların tanışması, sosyalleşmesi için atölye düzenliyor, çocuklar onların atölye çalışmalarına katılabilirler. Çocuğunuzun sorunlarına kulak verin ve yardımcı olun. Çocuğun sınıf öğretmeni veya rehber öğretmeninden tavsiye alın, çocuğunuzun yetenekleri doğrultusunda destekleyin” dedi.
PROBLEM VARSA BU SORUNLARI DİNLEYİP BİRLİKTE ÇÖZÜN
Çocuğun beklentilerini kontrol etmek gerektiğini aktaran Akoğlan, “İyi gözlemci olun çocuğun görünümü, düşündükleri, hal ve hareketlerine dikkat edin ve onu dinleyin. Problem varsa bu sorunları dinleyip birlikte çözün. Erken fark edip çözemezseniz ileride çok büyük sorunlara yol açabilir. Çocuğunuzdan beklentilerinizi kontrol edin. Çok fazla beklenti içindeyseniz bunu çocuğunuzun potansiyeli yönünde ayarlayın. Öğretmen veya okulla ilgili yapacağınız eleştirilerinizi öğrencinin yanında yapmayın. Geliştiremediği davranış veya öğrenmelerde zamanla yansıtma yaparak okulu veya öğretmeni suçlamaya hatta okul değişikliği öğretmen değişikliği istemeye başlayacaktır” diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.