Çitçinin ürünü para etmiyor: Ekilmeyen tarlaların sayısı her geçen gün artıyor

Ülkemizde tarım sektöründeki maliyetler uzun süredir yukarı yönlü bir eğilim gösteriyor. Giderler ile baş edemeyen bazı çiftçiler tarlalarını ekmekten vazgeçmeye başladı. Elmadağ Karacahasan Mahallesi'nde hayvancılık ile uğraşan Zekeriya Alkaç, insanların yaptıkları işin karşılığını alamadıkları için tarlalarını ekmeyi bıraktıklarını söyledi.

TÜCCARIN KEYFİNE KALDI

Günümüz şartlarında çiftçinin tüccarın keyfine bırakıldığını söyleyen Alkaç “Ürettiğimiz ürün para etmiyor. Geçen sene sütün kilosu toptan satışta 10,5 liraydı. Bu sene 12 lira olarak açıklandı. Her şeye yüzde 100 zam gelirken bu maliyetle biz nasıl üreteceğiz? Süt yeminin torba ücreti 430-450 lira civarında geziniyor. Geçen bu yıl zamanlarda 295 bandında idi. Sezondan önce 350 liraya almışlığım da var. Sütü perakende satışta kilosunu 18 liraya veriyoruz. Toplama merkezleri kilosuna 12 lira ödüyor. O bizi kurtarmıyor tabii. Aslında 18 lira da düşük. Biz aile işletmesiyiz, çoban çalıştırmıyoruz. Bu yüzden geçimimizi sağlayabiliyoruz. 5-10 hayvan ile değirmeni döndürmeye çalışan küçük işletmeler tamamen bitti” diye konuştu.

MAZOT SORUNU

Son zamanlarda akaryakıt fiyatlarına art arda gelen zamların çiftçinin belini büktüğünü belirten Alkaç, “Şu anda nakliye çok para tutuyor. Samanın kilosu Adana ve Hatay’da 50-60 kuruş. Tonu 500 liraya tekabül ediyor. Örnek veriyorum 1 tır saman 20 bin lira tutuyorsa, yine bir 20 bin lira da nakliye tutuyor. Biz yakından temin ettiğimiz için çok zorlanmıyoruz. Yediğimiz sebzede ve meyvede fiyatların artmasının en büyük neden akaryakıta gelen zamlardır. Arpa fiyatları geçen seneye göre düştü. Çiftçi epey mağdur oldu. Aracılar ve esnaf arpaya 5300 lira ödüyor. Yine aracılar buğdayı 6300 lira civarından alıyorlar. Toprak Mahsülleri Ofisi buğdaya 8500 lira veriyor. Orada da kota sorunu var. Tarla sahibi anlaştığı kişiye kira sözleşmesi yapmıyor. Dolayısıyla eken kişinin kotası usulune göre olmuyor. 300 dönüm yer ekiliyor diyelim. Resmiyette 100 dönüm gözüküyor. Burada tarlayı eken kişi mahsülden, tarla sahibi destekten kazanıyor. Bu durum kota işlemlerinde sorun çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

DEVLET DESTEĞİ ERİDİ

Devletin çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşan vatandaşa verdiği desteğin bitme noktasına geldiğini aktaran Alkaç, “2015 yılında bu işe başladığımızda buzağa desteği 250 liraydı. Bu miktar 5 torba yeme tekabül ediyordu. Şu anda buzağı başı 500 lira destek alıyoruz, o parayla 1 torba yem satın alabiliyoruz. Destek tamamen eridi, kalmadı. Toprak Mahsülleri Ofisine ürün veren arkadaşlar şikayetçi. Hiç kimse parasına alamamış. Yem, gübre ve mazot borcu olanlar var. Bunların son ödeme tarihi 5 Ağustos. Borçlarını ödeyemedikleri için müşkül durumdalar. Hepsinin borcuna faiz işliyor. Büyükşehir Belediyesi kış aylarında mazot ve tohum desteği verdi. Şu anda yok. Vatandaşın ürettiği ürünün hakkını alabilmesi lazım” diyerek sözlerini noktaladı.