Bu tiyatro Mısır piramitlerinden daha değerli: Ankara’ya Antik Roma Tiyatrosu
Cumhuriyetin 100. yılına özel Ankara turizmine kazandırılan ‘Ankara Antik Roma Tiyatrosu’ çalışmalarını değerlendiren Mimar Sanem Yalım, ‘‘Bu tiyatro 2 bin yıllık bir geçmişe sahip. Başkentimiz için Mısır piramitlerinden daha değerli’’ dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile 5 Kasım 2021 tarihinde başlatılan ‘Antik Roma Tiyatrosu’ kazı ve restorasyon çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. ABD Büyükelçileri Kültürel Mirası Koruma Fonu (AFCP) tarafından fonlanan Roma Tiyatrosu restorasyonunda uluslararası pek çok antik tiyatro rekonstrüksiyonu örnek alınarak hazırlanıyor. Restorasyon projesi tamamlandığında, tiyatronun bin 500 kişiye yakın seyirci kapasitesine sahip bir açık hava sahnesi olarak da kullanılabileceği belirtiliyor.
2 BİN YILLIK MİRAS
M.S 2. yüzyıla tarihlenen kalıntıların gün yüzüne çıkması başkenti turizm noktasında daha da hareketlendireceği öngörülüyor. Asıl çalışmaların 1986 yılında başladığı alanın kazı ve restorasyonu biraz geç kalınmış olsa da Cumhuriyetin 100. yılı kapsamında bitirilmesi planlanıyor.
Sahada birebir çalışmaları yürüten, saha sorumlusu Mimar Sanem Yalım, yapılan bu çalışmanın önemine şu şekilde değiniyor: ‘‘Kazılar Amerikalılar ve İtalyanların kontrolünde ve Müze Restorasyon A.Ş ortaklığı ile bitirildi. Yaklaşık 200 kişi bu çalışmalara katıldı. Özenle seçilmiş ve uluslararası deneyimi olan kişiler tarafından yürütüldü. Hem arkeolojik bilgimiz hem de yapı bilgimiz olması gereken bir etkendi. Bu eser bir dünya mirasıdır. Bizim bu çalışmalara ve kültüre sahip çıkmamız gerekiyor. Biz bu eserlerin kıymetini yeni yeni anlıyoruz. Düşünün ki 2bin yıllık bir tarihi, kültürü ve o zamanda yaşamış insanların yeteneklerini biz bu tiyatrodan görebiliyoruz. Böyle bir esere sahip olmamız Mısır piramitlerinden daha değerli. Mısır piramitleri bile daha sonra yapılmış. Kazı alanında 4-5 tonluk bloklara denk geldik. Bugünün teknolojisi ile bile bu blokları üst üste koymak zor. O zamanları düşündüğümüzde işin içinde büyük bir el marifeti ve zekâ var.’’
DÜNYADA SADECE 30 TANE VAR
Bu ve buna benzer tiyatroların dünyada sadece 30 tane olduğunu belirten Yalım, ‘‘Bu yapıların 28 tanesi restore edilmiş. Diğer iki tiyatronun birisi İspanya diğeri ise Ankara’da. İspanyadaki tiyatronun restoresi 8. senesinde. Biz bu restorasyonu 3 yılda bitirdik. Restorasyon süresince A.Ü Arkeoloji Bölümü, Profesörlerinden Sayın Musa Kadıoğlu, Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Selçuk ve Ali beylerin yönlendirmeleriyle bu restorasyonları devam ettirdik. Tiyatroda kullanılan bloklar kilit sistemiyle birbirine geçirilmiş. Muhteşem bir teknik var ortada. Bana göre dünyanın en güzel eserleri bu antik tiyatrolar. Tüm dünyaya tanıtımını çok iyi şekilde yapmamız gerekiyor’’ şeklinde konuştu.
DEPREMLERE EN DAYANIKLI SİSTEM
Antik tiyatroların binlerce yıldır ayakta kalması konusuna farklı bir bakış açısı getiren Yalım, bu konuyu da şu şekilde değerlendirdi: ‘‘Depremlerde hangi yapılar yıkılmaz ve hangi yapılar en az hasarla bu depremleri atlatır diye düşündüğümde aklıma direkt antik tiyatrolar geldi. Birbirine geçirilmiş olan bu sistemler binlerce yıl zarar görmeden ayakta kalabiliyor. Bu yapıda ise ayakta kalabilmiş kemerler, sahne binası, ön orkestra çukuru hepsi sağlam olarak 2bin seneyi taşımış. Ankara bu arada seller görmüş, depremler görmüş, günümüze kadar gelebilmiş. Antik tiyatrolar bizleri özellikleriyle şaşırtıyor.’’
YAPININ ÖZELLİKLERİ
Roma Antik Tiyatrosu’nun yapısal özelliklerine de değinen Yalım, ‘‘Dünyada amfitiyatrolar iki şekilde yapılıyor. Birisi Roma diğeri Bizans. Roma ve Bizans tiyatrolarının geometrik ayrımları var. Roma tiyatroları dört üçgene Bizans tiyatroları üç tane kareye oturtuluyor. Köşelerde giriş yerleri ve ulaşım yerleri bulunuyor. Bizim çalışmasını yürüttüğümüz tiyatromuzun gider bölgesi ise Bentderesi’ne doğru açılıyor. Aynı zamanda yürüyüş yolu için de çalışmalar sürdürülüyor. Antik tiyatronun ilk üç sırası protokolün oturması için mermerden yapılmış.
Bu mermerlerin örneklerini Ankara Anadolu Medeniyetleri müzesinde görebilirsiniz. Tüm ülkeyi araştırdık ve orijinalleriyle birebir aynı yapı özelliklerini taşıyan mermerleri restorasyonumuza ekledik. Tamamen el işçiliği ile yürütüldü ve yapımı 5 ay sürdü. Sahne binası 11 metreye çıkan sütunlardan oluşuyor. Orijinalinin ise tıpkı İtalya’daki Kolezyum kadar büyük olduğu tahmin ediliyor. 17 dönümlük bu arazi aynı zamanda Ankara Roma Hamamı’nın da içinde bulunduğu bir arkeopark haline getirilecek. Arkeoparkın yapımı da Eylül ayında bitirilecek. Türkiye’nin ilk arkeoparkı olarak hizmet verecek. İtalya’dan gelip çalışmaları takip eden bir arkeolog duygulanıp ağladı, düşünün. Turizm açısından çok kıymetli olan bu yapının korunarak gelecek nesillere aktarılması çok önemlidir’’ diyerek cümlelerini noktaladı.
Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.