Boşanma sürecine dikkat: Sonra fatura çocuklara patlıyor

Mevcut aile yapısını değiştiren en önemli faktörlerden biri boşanmadır. Bu aşamada çiftelere büyük iş düşüyor. Süreç çiftlere göre değişiklik gösterdiğinden sadece çiftler değil, çocuklarda süreçten önemli ölçüde etkileniyor. Sağlıksız boşanma sürecinden geçmiş çocuklarda ileriki dönemlerde karşı cinse güvensizlik, değersizlik duygusu, kendini yetersiz hissetme gibi konularda sıkıntılar baş gösterebiliyor. Boşanma sürecinden etkilenen çocukların ruhsal durumları hakkında gazetemize konuşan Çift ve Aile Danışmanı İlhan Koç, “Evliliğin tüm sorunlarını yaşayan bir çocuk, evliliği atlatmış ve yaşamışçasına bir duygu içerisinde oluyor” dedi.

KAYGI YÜKSELİYOR

Boşanma sürecinden etkilenen çocukların ruhsal durumları hakkında konuşan Çift ve Aile Danışmanı İlhan Koç, “Sağlıksız boşanma süreçleri çocukların ruh dünyasına ve gelişim düzeylerini önemli ölçüde etkiliyor. Çocukların yaş grubu süreci değiştiriyor. Küçük çocuklar için, boşanma süreçlerinde kaygı çok yükseliyor. Boşanmış çiftlerin çocuklarında kaygıyı daha yüksek görüyoruz.

Özgüvensizlik, kendini yetersiz hissetme, değersizlik duygusu gibi konular daha fazla oluyor. Şiddet ve yüksek geçimsizliğin olduğu ailedense, sağlıklı bir boşanma ve eşlerin birbirine saygı duyarak çocuklarıyla fiziksel alanda duygusal alanda ilgilenmeleri daha sağlıklı ortamlar da oluşturuyor” dedi.

ÇOCUKLAR ARACI OLARAK KULLANILIYOR

Çiftelerin boşanma sürecinde, çocukları aracı olarak kullandıklarının altını çizen Koç, “Boşanma süreçlerinde çocuklar çiftler arasında istismar konusu olabiliyor. Çocuğu kullanarak birbirlerini tehdit etme, çıkar sağlama, kendi arasında üstünlük kurma, karşı tarafı bununla vazgeçirmek gibi ya da evlilik sürecinde daha fazla finansal anlamda hak elde etmek gibi araçlar var. Çocuklar istismar için müsait hale getirebiliyor. Hatta karşı taraf eşten farklı duygular yaşayıp pişmanlık yaşaması için çocuğa tüm yaşanan duygular aktarılıyor.

Çocuktan beklentiler oluşuyor. Boşanma süreçlerinde aktarım aracı olarak çocuğun kullanılması yaşanabiliyor. Çocuk üzerinden aktarılması onun iç dünyasında ciddi erkek ve kadın imajının yıkılmasını oluşturuyor. Bu ileride da eş seçimine kadar dikkatli konular ortaya çıkıyor. Yani babalık imajı, annelik imajı bozulmuş bir erkek çocuğun kadınlardan ziyade erkeklere yönelmesi olabiliyor. Onun için anne, babanın süreci doğru yönetmesi oldukça önemli” sözlerini söyledi.

GÜVENSİZLİK DUYGUSU OLUŞTURUYOR

Boşanma sürecinde çevreden ebeveynleriyle alakalı olumsuz konuşmalar duymanın çocuk üzerinde ilerleyen zamanlarda birçok sorunun baş gösterdiğini belirten Koç, “Sağlıksız bir aile ortamında yaşamaktansa boşanmış ve birbirleri hakkında olumsuz konuşmayan çatışma yaşamayan, anne babanın birlikte ilgilendiği çocuklar daha şanslı hale geliyor. Onun için çocukların ana dünyasında bu sağlıksız boşanma özellikle boşanma süreçlerindeki konuşulanlar, ailede konuşulması, çocukların etrafındaki insanların anne babayla ilgili söylediği olumsuz cümleler çocukların zihnine ciddi anlamda yer kazanıyor.

Bir kız çocuğu için örnek veriyorum. Erkek imajı açısından babanın güvensiz olduğu, aldatması, başka şeyler vurgulandığında çocukların iç dünyasındaki erkeklik imajına zedeleniyor. Bu da ileriki düzeyli yıllarda yani erkeklere karşı güvensizlik, değersiz hissetmek, uzun süreli ilişkiyi devam ettirememek gibi sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamda ebeveynlere hani boşanma gerçekleştiği süreçte boşanma sebeplerini, aile içerisindeki huzursuzlukları, sorun alanlarını çocuğun yaş düzeyi uygun olarak ifade etmek gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

“ÇOCUKLARDA ERKEN YAŞLANMAYLA KARŞILAŞIYORUZ”

Boşanma sürecinden çocuğun kendini sorumlu tutması gibi sorunların yaşandığını ifade eden Koç, “Genel olarak yapılan belli başlı hatalar var. Çocuğun ikna için kullanılması, anne ve babanın duyguları çocukla konuşması. Bu tarz olayların sonucunda bazı çocuklarda erken yaşlanmayla karşılaşıyoruz. Evliliğin tüm sorunlarını yaşayan bir çocuk, evliliği atlatmış ve yaşamışçasına bir duygu içerisinde oluyor. Çocuk tüm süreçleri içinde atlatmış, anne her şeyi ona yansıtmış.

Yani bunları yaşamak evlenme süreçleri hakkında kaygı oluşturacak. Bunların yapılmaması gerekiyor. Çocuklar genellikle bu dönemde kendilerinin de bazı şeylere sebep olduğunu düşünebiliyor. Onun için bu sürecin çocuklarla ilgili olmadığını, suçluluk duygusuyla gelen çocukların onların bir suçu olmadığının, yetişkinler arasındaki oluşabilecek sorunlardan kaynaklandığını bilmesi de önemli. Çocukların bu konuda masum olduğunun kurgulanması da bu süreçte önemle dikkat etmeniz gereken konulardan bir tanesi” şeklinde konuştu.

GÜVENLİ ALAN ÖNEMLİ

Bu süreçte çocukların sevdiklerinden uzaklaşılması yerine, güvenli alan oluşturarak iyi hissetmesini sağlamanın önemli olduğunu vurgulayan Koç, “Mümkünse çocuğun güvenli alandan uzaklaştırılmaması lazım. Çünkü çocuk zaten bir travma yaşıyor. Bununla birlikte ona farklı bir mekân, farklı bir şey yaşatmak daha güvensiz alan oluşturabilir. Ebeveyninden, akrabalarından, kuzenlerinden uzaklaştırılmak, bağlantıyı koparmak çocuk için travmayı arttırma anlamına geliyor.

Çocuklar bunlardan bağımsız. İki taraf arasındaki sevdiği kişilerle görüştürülmeli, ilişkileri devam ettirilmeli. Bu önemli bir konu. Maalesef biz de genellikle aileler iki aile ayrıldığında karşı tarafın ailesiyle görüşmeme, sevdikleriyle haberleşmeme, iletişim kurmamayı tercih ettiriyoruz. Oysa ki çocuğun sağlığı açısından, boşanma süreçlerinde sevdiği insanlarla iletişim içinde olması en önemli yapacağımız çözümlerden bir tanesi. Bu süreçlere de çok dikkat edilmesi gerekiyor. Bu konuda çocuğun güven alanı sağlıklı olabileceğini vurgulamakta önemli. Çift arasındaki anlaşamamazlığa rağmen bunu yapabileceğimiz en önemli duygu durumudur” diyerek sözlerine son verdi.

Rüveyda Aslıipek/ www.gazeteilksayfa.com