Bizi diğer sendikalardan ayıran bu... Eğitimi bir bütün olarak görüyoruz
Eğitim-İŞ Sendikası Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, ‘’Sendika olarak eğitimi bir bütün halinde görüyoruz. Bizi diğer sendikalardan ayıran bu. Öğrencisinden öğretmenine, akademisyeninden teknik personeline kadar her yerde eğitim bir bütündür’’ dedi.
Eğitim-İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer Türkiye’de 17 milyondan fazla öğrencinin bulunduğunu ve 1 milyon 250 binden fazla eğitim çalışanı olduğunu söyleyerek, ‘’Eğitim çalışanı dediğimiz zaman insanlar sadece bunu öğretmen olarak algılıyorlar. Oysaki eğitimin bir bütün olduğunu unutuyorlar. İçerisinde hizmetlisi, memuru, üniversitedeki akademisyeni ve teknik hizmetlisine kadar bütün bunların hepsi birer eğitim çalışanı olarak geçiyor. O yüzden bizler ‘eğitim bir bütündür’ gözüyle bakıyoruz’’
KURULANLAR İŞLEVSELLİĞİNİ YİTİRMİŞ DURUMDA
Şu ana kadar kurulan sendikaların işlevselliğini yitirdiğini belirten Sarıyer, ‘’Biz Eğitim-İş Sendikası olarak hep iddialarımızın ve haklarımızın savunucusu ve takipçisi olduk. Bugün 130 bine yakın üyeyle eğitim alanında 3’üncü büyük sendikayız. Tabii ki bunda eğitim emekçileri için yaptığımız eylem ve etkinliklerin önemi çok büyük. Bütün eğitim çalışanlarının, özlük, ekonomik, sosyal ve demokratik haklarının ısrarlı bir şekilde takibimizin bir sonucudur. İşin özü akademisyeninden rehber öğretmenine kadar hepsiyle ilgili farklı çalışmalar gerçekleştiriyoruz’’ dedi.
BİR ÖĞÜN YEMEK HAKKI ÜCRETSİZ OLSUN
Eğitim-İş Sendikası’nın sadece öğretmenler için var olmadığını söyleyen Sarıyer, ‘’Eğitimi bir bütün olarak gördüğümüzden çalışmalarımız aynı zamanda öğrenci odaklı. Eğitim-İş her öğrencinin her gün bir öğün ücretsiz yemek yiyebilmesi için de mücadele ediyor. Ya da eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırında maaş alabilmeleri için mücadele veriyor. Bir eğitimcinin mesleki onuru için mesleki itibar için de mücadele veriyoruz. Sorunları sadece tespit etmekle kalmıyoruz nasıl çözüleceğine dair çözümler de üretiyoruz’’ diye konuştu.
POLİTİKALAR İLERİYE YÖNELİK OLMALI
Eğitim konusunun milleti var eden bir olgu olduğunu ifade eden Sarıyer, ‘’Atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde, görev ve derece yükseltme yönetmeliğinde sıkıntılar yaşıyoruz. Eğitimde yönetmeliklerin politikaların sürekli değişmesi iyi bir şey değildir. Eğitim sisteminin daha kapsamlı ve sistemli ele alınması ile günübirlik mevzuat değişikliğine gidilmekten vazgeçilmeli. Bu sürdürülebilir değil. Çocuklarımızın daha donanımlı ve daha bilgili yetişmesi için eğitim sisteminin doğru kurgulanması lazım. Yoksa ‘Beyin Göçü’ denen şeyin önüne geçemeyiz. Biz ülke olarak yetiştirdiğimiz değerlere dahi sahip çıkamaz hale gelmiş durumdayız. Bütün bunların hepsi birer sorun yumağı ve çözüm bekliyor’’ dedi.
Sefa Üstüner/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.