Bir yandan savaş, bir yandan afet... İdlib’de yaşam mücadelesi sürüyor

Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü derneğin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Suriye’de yaşanan insanlık dramına ilişikin yardım faaliyetleri hakkında bilgi verdi. 3 ayda 450 ton insanı yardım yaptıklarını belirten Köylü, “Suriye'de savaşın başladığı 2011'den itibaren bölgedeki faaliyetlerimiz aralıksız şekilde devam ediyor. Son saldırılarla beraber İdlib'deki yardımlarımızı yoğunlaştırdık. Son bir haftada 250 tonun üzerinde yardım gönderdik” dedi.

Bölgede yardım faaliyetlerine bizzat katılan Cansuyu Ankara Temsilcisi Mehmet Savaş ise, “Gördüğümüz hiçbir sıkıntıya benzemiyor. Bir insanın hayat boyu yaşayacağı sıkıntıları 1 günde yaşıyorlar. Allah yardım etsin” ifadelerine yer verdi. 

SON 3 AYDA 450 TON YARDIM GÖNDERDİK

Suriye’de savaşın başladığı günden bugüne yardımların aralıksız devam ettiğini belirten Köylü şu ifadelere yer verdi:
“Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından itibaren bölgedeki faaliyetlerimiz aralıksız şekilde devam ediyor. Son saldırılarla beraber İdlib’deki yardımlarımızı yoğunlaştırdık ve son bir haftada 250 tonun üzerinde yardım gönderdik. 2019’un son çeyreğinde ise 200 tondan oluşan 8 tırlık yardım konvoyumuzu muhtaçlara ulaştırdık. Son 3 aylık dönemde 450 ton civarında insani yardımı kriz bölgelerine ulaştırmış olduk.”

İNANCIMIZIN GÜCÜYLE MERHEM OLMAYA ÇALIŞIYORUZ

“Biz bir yardım kuruluşuyuz ve emanetçiyiz. Hayırsever bağışçılarımızdan aldığımız emanetleri profesyonel ekiplerimizle muhtaçlara ulaştırıyoruz. Gücümüz yettiğince İdlib’deki yaraları sarmaya çalışıyoruz. Ecdadımızdan aldığımız medeniyet anlayışı ve inancımızdan aldığımız güç ile her yaraya merhem olmaya gayret ediyoruz.”

GÖRDÜĞÜM HİÇ BİR SIKINTIYA BENZEMİYORDU 

Bölgede yardım faaliyetlerini bizzat yürüten Cansuyu Ankara Temsilcisi Mehmet Savaş ise izlenimlerini şu şekilde aktardı:

“Battaniye, ayakkabı, giyim, un ve gıda malzemelerinden oluşan bir yardım paketi götürdük. Toplamda 11 tır ile buradan oraya gittik. Ayakkabıları, kıyafetleri dağıttık unları ise oradaki fırınlarla anlaşarak ekmek yapıp dağıttık. 8 gün kadar bir süreçte Azez Bölgesi’nde 8 bin aile, Afrin Bölgesi’nde 15 bin aile, İdlib Bölgesi’nde 80 bin aile ile muhatap olmaya çalıştık. Başkanımızın talimatı ve hayırseverlere verdiğimiz söz gereği, yeni gelen son 3 hafta içerisinden bombardımandan kaçan göçmenlere yardım etmeye gitmiştik. Dünyanın en fakir denen 5 ülkesine gezmiş, Arakanlı maruz kaldığı sıkıntıyı dahi yerinde görmüş biri olarak şunu söyleyeyim ki Suriye gördüğümüz hiçbir sıkıntıya benzemiyor. Savaş insanları çok daha kötü şartlara itmiş.

ÇADIR KURACAK YER KALMAMIŞ TARIM ARAZİLERİNE KURUYORLAR 

“En temelde yaşam garantileri söz konusu değil. Bombardıman halen devam ediyor. Savaş bölgesinden daha az kritik bölgeye göç ediyor. Kamu alanlarının dolduğu çadır kuracak yerin kalmadığı bir yerden bahsediyorum. Tarım arazilerine bu çadırlar STK’lar kurulmuşsa bir nizam içeriyor ama bunun oranı çok az. İnsanlar tamamen kendi imkânlarıyla kuruyorlar çadırlarını. Ve en ufak yağmurda sel ile çamur ile savaşıyorlar.

SAVAŞ DEVAM ETTİKÇE DURUM KÖTÜLEŞİYOR, YARDIMLAR BİR NEBZE İYİ GELİYOR

“Bir insanın hayatında yaşayabileceği bütün sıkıntıları neredeyse aynı anda yaşıyorlar. Biz yardımlarımızı götürdüğümüzde şunu gördük ki ne kadar yardım olursa olsun süreç bir nebze iyileştirilebilir. Savaş devam ettiği müddetçe sıkıntı büyümeye devam edecektir. Bu elbette siyasilerin çözüme ulaştırabileceği bir nokta. Biz yardım derneği olarak oradaki irtibatlarımızla, buradaki bağışçılarımızla Suriye’deki görevimizi ifa ettik. Gerçek ihtiyaç sahiplerine bu yardımları ulaştırdık.” 

Erkal Erdoğan//İLKSAYFA

Gazeteilksayfa.com