Bir Annenin Evlat Çığlığı

Bir Annenin Evlat Çığlığı

Kanser ve cam kemik rahatsızlığı olan Alper için mücadele veren Anne Arzu Kara, evladının yaşamasını istiyor. Hacettepe’nin keyfi ücretlerine artık dayanamayan Kara, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın kendilerine yardım etmelerini istedi.

 

 

UĞUR ÖĞÜT / HABERVAKTİM

FOTOĞRAF: HAKAN ŞAHİN

 

Bağışıklık sistemindeki hücrelerde başlayan bir kanser olan Hodgkin Lenfoma ve cam kemik hastası olan Alper için annesi Arzu Kara yetkililerden yardım istiyor. Etrafından aldığı yardımlarla çocuğu için mücadele eden Anne Kara “Bir annenin çocuğuna her an bir şey olacak korkusuyla yaşaması çok zor” ifadelerini kullandı.

AYNI ZAMANDA CAM KEMİK HASTASI

“15 Ağustos 2015 yılında Hodgkin Lenfoma tanısını aldı, 18’inde de kemoterapiye tedavisine başladık” diyen Arzu Kara, “O süreç gerçekten bizim için zor işleyen bir süreçti. Hodgkin Lenfoma hastalığı çok çabuk iyileşen bir hastalık ve çok fazla nükseden bir hastalık. Aynı zamanda Alper’in cam kemik rahatsızlığı var. Cam kemik hastalığı olduğu için tedaviden önce Alper’e kalsiyum tedavisi yapılması gerektiğini düşünüyordum ama maalesef bu tedavi Alper’e yapılmadı. Bir önce Alper’e nakil yapılması gerekiyor, şuan konsey toplanmak üzere ne çıkacak bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

HEMEN HEMEN HER ŞEY ÜCRETLİ

Hacettepe üniversitesinin neredeyse her uygulamadan ücret talep ettiğini ifade eden Anne Kara, “İlik için Alper’e biyopsi yapıldı ama Alper’den ilik gelmedi. Doktorlarımız Alper’in vücudunun ilik üretmediğini söylediler. Ben Hacettepe Hastanesinde Alper’in ilik nakli olmasını istemiyorum. Dışarıda başka bir hastanede nakil olmasını istiyorum ama Hacettepe Hastanesi bizi başka bir hastaneye vermiyor.  Hacettepe Hastanesinin hemen hemen her şeyi ücretli, üniversite hastanesi olmasına rağmen. Acil MR isteniyor 180 lira para ödemek zorunda kalıyorsunuz, yatak parasına günlük 45 lira alıyorlar, bir ameliyata girdiği zaman bıçak parası değil ama daha değişik şekilde kullanılan malzeme parası denilerek para alınıyor” dedi.

YARDIMLARLA AYAKTA DURUYORUZ

Alper’in babasının hiçbir şekilde kendilerine yardım etmediğini söyleyen Kara,

“Ben Alper’in babasıyla ayrıldım ve boşananı 6 yıl oldu. Babası ceza evine girdi çıktı, şuan hiçbir şekilde babasıyla görüşmüyoruz ve bize maddi katkısı da yok. Alper’in öğretmenlerinden ve birkaç yerden gelen yardımlarla geçiniyoruz. Alper’in tedavilerini de bu şekilde karşılıyorum. Çalışamıyorum çünkü çocuğuma bakacak kimsem yok, bir dünya borcun içerisindeyim. Çalışıyordum, patronum hiçbir sebep göstermeden Alper’in tedavisini öne sürerek beni işten çıkardı. O kadar borcumuz var ki evime icra memurları neredeyse her gün gelip gidiyor. Alper’in babası şuan kredi çekmiş evlenmeyi düşünüyormuş, madem böyle bir imkanın var çocuğunun masraflarını karşıla” diye konuştu.

İLİK NAKLİ İÇİN 35 BİN LİRA

Hacettepe Üniversitesinin kendilerinden sürekli para talep ettiklerini ifade eden Anne Arzu Kara, “İlik nakli için Hacettepe Üniversitesi 35 bin lira talep etti, hemen hemen orada tedavi gören herkesten bu parayı talep ediyorlar, daha fazla alınanlarda var. Direk ilik nakli ücreti olarak istemiyorlar parayı ama KİT Ünitesinin talep ettiği söyleniyor. Biz zaten çocuklarımızla uğraşıyoruz, canımız yanıyor, manevi anlamda bir çöküntü içerisindeyiz, maddi anlamda da çöküntü yaşamak istemiyoruz. Artık bu paralar bizden alınmasın, günlük 45 lira yatak parası baktığınız zaman cüzi bir miktar olarak görülebilir, orada aylarca yatıyor bizim çocuklarımız. Alper’in tedaviye başladığından beri yaklaşık 45-50 bin lira para harcamak zorunda kaldık. Ücretin bir kısmını kredi kartlarımla bir kısmını yardımlarla karşıladık ama devlet tarafından hiçbir yardım almıyoruz” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARIMIZ YAŞASIN İSTİYORUZ

Cumhurbaşkanına, Başbakana, Sağlık Bakanlığına ve YÖK’e çağrıda bulunan Kara şunları söyledi: “Çocuklarımız yaşasın istiyoruz, ölmelerini istemiyoruz. İhmalkarlık istemiyoruz, zaten bizim çocuklarımız kanser tedavisi görüyor, hastane şartları sıkıntılı bunların düzelmesi lazım. Hastanede çocuklarımıza yemek yediremiyoruz, bu konuda daha özen gösterilebilir. Yaklaşık günlük 30-40 lirada yemek parası ödemek zorunda kalıyoruz. Artık çocuğunuza yapılacak hiç bir şey yok denilerek eve gönderiyorlar, buna mahkum etmesinler bizi. Hastanede kanser tedavisi yapılmasına rağmen hijyen söz konusu değil. Bir annenin çocuğuna her an bir şey olacak korkusuyla yaşaması çok zor, elimden bir şey gelmemesi çok kötü.”             

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.