Bilinçaltı Teta sistemiyle yönlendiriliyor: “Kişiyi yönlendiren zihinsel verilerdir”

Bilinçaltı tekniği olan Theta Healing kişiyi negatif düşüncelerden arındırma, öfke ve korkuyu azaltma, kişinin yaşam kalitesini arttırmak için yapılan bir tekniktir.

Theta Healing tekniği ve kişiler üzerindeki etkileri hakkında gazetemize konuşan Spiritüel Danışman Mehmet Sağlam, “ Kişi ne düşünüyorsa, sana gelecek olanların hepsi odur. O yüzden düşüncelerimizi bir gözden geçirelim. Bilinçaltı programlamanızı gözden geçirelim. Hayata pozitif bakalım ki hayatımıza pozitifler girsin” dedi.

“KÖK İNANÇLARI BULUYORUZ”

Kişilerin kök inançlarını bularak hayatından bunları değiştirdiğini ifade eden Spiritüel Danışman Mehmet Sağlam, “Hakikaten insanın evrenle bir bağlantı halde olduğu, nasıl bağlantı halinde kurulur ve insan nasıl hangi titreşimi verirse evren ona nasıl cevap verir. Çünkü bilinçaltlarını öğrenebilmemiz için insanın evrene yaydığı enerjiyi hangi enerjide titreştiğini bilmemiz gerekiyor. Biz Theta Healing ile çok iyi sonuçlar alabiliyoruz. Öncelikli olarak bir her şey kainattaki her şey titreşim frekans ve yansıma üzerinedir. Her şey titreşir, bir frekans yayar ve yansır.

Kişi nelerden korkuyor, kaygıları, korkuları, pişmanlıkları nelerse biz bu kök inançları buluyoruz. Hayatından bunları değiştiriyoruz. Bu işlem ortalama 6 ay sürüyor. Süreç kişinin düşüncesine göre de değişiklik gösterebiliyor. Hayat adına bir düşünce insan üzerindeki hormonlara etki eder mi diye soracak olursanız, evet eder. Bizi yönlendiren bilinçaltındaki inançlarımız neyse evrene yaydığımız enerjiyi ortaya çıkartıyor. O zaman şöyle diyebiliriz, kişinin bilinçaltındaki düşünceler neyse evrene gönderdiği frekansla da hayatına girecek olan şeylerde onlardır” sözlerini kullandı.

DÜŞÜNCE HER ZAMAN KAYNAĞINA DÖNER

Kişinin olumlu veya olumsuz düşüncelerinin kaynağına geri döndüğünü belirten Sağlam, “O zaman bilinçaltımızı bizi yönlendiren programları tespit edemediysek hayatımızın akışı hep ters gidiyorsa, hayatımızda sürekli bir sıkıntı yaşıyorsak şunu unutmayın ki, düşüncemiz neyse düşünce her zaman kaynağına geri döner. Ne titreşiyorsa ne düşünüyorsa, sana gelecek olanların hepsi odur. O yüzden düşüncelerimizi bir gözden geçirelim. Bilinçaltı programlamanızı gözden geçirelim. Hayata pozitif bakalım ki hayatımıza pozitifler girsin” ifadelerine yer verdi.

“KİŞİYİ YÖNLENDİREN ZİHİNSEL VERİLERDİR”

Kişiyi gözlemleyerek çekim alnını değiştirdiklerini söyleyen Sağlam, “Bilinçaltındaki programları buluyoruz ve değişim için yaklaşık 7 seans gözlem yaparak kişilerdeki o karakter değişikliğini izliyoruz. İnsanların çekim alanını değiştiriyoruz. Fakat insanın karakteri değişmediği sürece çekim alanı değişmez. Kişiyi yönlendiren zihinsel verilerdir. Beyin düşünür, o düşünceler programa dönüşür ve o programlar insanı yönlendirir. Kişi ne düşünürse onu yaşar” şeklinde konuştu.

KESİŞİM NOKTASI BEYİNDEKİ İNANÇLAR

Beyinde insanı yönlendiren 4 merkez bulunduğunu dile getiren Sağlam, “İsteklerimizi oluşturan beyinsel alışkanlıklar, yani bilinçaltı programları vardır. Beyinde insanı yönlendiren 4 merkez bulunur. Bunlara bakılacak olursa, öz benlik seviyelerinden gelen, genetik seviyeden gelen, ruhsal seviyeden gelen ve geçmiş seviyeden gelen alışkanlıklar. İnsanı beyinsel inançlar yönetir. Bu beyinsel inançlar ile kişi negatif eğilimliyse hayata negatif titreşim verir. O yüzden aşırı kaygılı insanlar hayatına negatifleri alıyor ve buradan çıkamıyor. Bunun sonucunda insanlar, kaygı bozuklukları, duygu durum bozuklukları, anksiyeteler, şizofrenik durumlar, bipolar bozukluklar yaşıyor.

İşte bu beyinsel inançlarla alakalı durumları değiştirdiğiniz zaman insanın hormonsal düşüncesi de değişiyor. Hormonlar değiştikçe de insanın karakteri değişiyor. Karakter değişince ise insan pozitif ivmeyle hayata bakmaya başlıyor. Bu noktadaki kesişim noktamız beyindeki o inançları tespit edip insanı pozitif ivmeyle düşünceye sevk etme ve karakterini değiştirme üzerine bir rolümüz var” ifadelerine yer verdi.

Rüveyda Aslıipek / www.gazeteilksayfa.com