Bıçağın Başkenti Sürmene
Trabzon Sürmene’de bıçakçılık yüzlerce yıldır gücünü kaybetmeden devam ediyor. Türkiye’nin ve dünyanın en iyi bıçakları burada bulunan geleneksel atölyelerde üretiliyor.
Bıçak, çakı ve kama denince akla ilk gelen Türkiye’nin en iyi bıçaklarının yapıldığı Trabzon Sürmene’dir. Bizde Sürmene bıçaklarının nasıl yapıldığını, ne aşamalardan geçtiğini, tarihini, yerinde inceledik ve bıçak yapım ustası ve satıcısı İsmail Kahraman’dan bilgi aldık. Sürmene bıçakları günümüzde Fransa’dan gelen 4116 paslanmak çelikten yapılıyor. Kahraman’ın atölyesinde en küçük olan hamsi çakıdan en büyük neredeyse bir kılıç boyutuna varan bıçaklar bulunuyor.
DEDEMİZDEN GELEN MESLEK
Kahraman bıçakçılığın ata mesleği olduğunu belirterek Sürmene bıçakları tarihi ve yapımı hakkında şu bilgileri verdi:
“Babamızdan dedemizden yüzlerce yıllık bir gelenek vardır. Karadeniz’in küçük ilçelerinde ufak ufak el sanatları vardır bu da Sürmene’de bıçak olarak ortaya çıkmıştır. Burada gördüğünüz 2-3 kişiden birisi mutlaka zanaatkardır. Buranın ustaları sabah evlerinden dışarı çıkmaz. Kahvaltısını yapar evinin altında atölyeye inerler. Kendilerine has imalat aşamaları ve yüzlerce yıllık bir gelenek doğrultusunda gelişmiştir. Sürmene bıçağı 4116 Fransa’dan gelen özel alaşımlı paslanmaz çelikten yapılır. Fransa’dan ithal edilmeden önce ise genelde Erzurum ve Erzincan’ın tren raylarından sökülüp getirilen çeliklerden yapardı.”
BIÇAK MAKİNEDE YIKANMAZ
“Bıçağı kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bunların başında amacının dışında kullanmamak gerekir. Kemik kırmak, odun kırmak gazoz gibi gazlı içecekleri açmak. Onun yanı sıra deterjan saf çelik özelliğini bozar. Yüksek ısı bıçağı bozar. O yüzden makineye atmadan elde yıkamak gerekir. Ve en çok doğru bilinen yanlışlardan birisi de iki bıçağı birbirine sürttüğünüzde bileneceğine inanmak. Böyle bir şey mümkün değildir.”
EVLERİN ALTINDAN GELENEKSEL ATÖLYELER HALEN DURUYOR
Kahraman, “Sürmene’de birincisi fabrikada yapılan bıçaklar vardır. Bir de evinde atölyesinde geleneksel yöntemlerle yapılan bıçak vardır. Sürmene kaması, bıçağı dövülerek yapılır. Çelik ısıtılıp soğudukça kalitesi kat ve kat artar. Çelik bizlere ham olarak gelir. Şekli verilmek için dövülmeye başlar ve yunus balığı yağında soğutulur. Bunun nereden geldiği bilinmez ama çeliğe en faydalısı budur. Ancak kimse gidip yunus balığı öldürmez bunun için. Balıkçı ağlarına takılmış ve maalesef ölmüş yunusların yağı alınarak yapılır. Bıçağın sapı ise genellikle gül ağacından yapılmaktadır. Daha önceleri hayvan boynuzların yapıldığı bilinir. Kamaların sapı ise kızılağaçtan yapılmaktadır. Eski ustaların bir geleneği eğer ustamız bıçak ve kınını yapıyorsa onun kınının dikimini de eşleri yapar ve tam dayanışma sağlanır.”
Adem Orman /HABERVAKTİM
Gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.