Bayraktar: Türkiye topraklarının yüzde 76'sı organik madde bakımından yetersiz

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, topraktaki organik madde düzeyinin tarımsal üretimi etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu dikkat çekerek, Türkiye'deki topraklarının yüzde 76'sının organik madde bakımından yetersiz olduğunu söyledi. Toprağa can veren organik maddelerin her geçen gün azaldığını belirten Bayraktar, organik madde seviyesi yükseltilmenin bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Şemsi Bayraktar, tarımın yüzde 98'inin toprakta yapıldığına işaret ederek, binlerce yılda oluşan toprağın gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir şekilde bırakılmasının herkesin görevi olduğunu söyledi. Tüm ülkelerin toprağı koruyan politikalar izlemesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Toprağa ve tarıma hizmet kutsaldır. Toprak için yapılan her mesai, insanlık adına faydalı bir iştir." ifadelerini kullandı. 

"EN ÖNEMLİ SORUN TOPRAK YÖNETİMİ"

Topraktaki organik maddelerin çoğalmasına bağlı olarak verimliliğin de artacağına işaret eden Bayraktar, "Türkiye'nin toprak yönetimi açısından en önemli sorunlarının başında topraktaki organik madde seviyesinin yetersizliği gelmektedir. Tarımda sorun yaşamamak için topraktaki organik madde seviyesi yükseltilmelidir." diye konuştu.

"KİMYASAL MİKTARI BİYOLOJİK DENEĞİ ETKİLİYOR"

Gıda üretiminde kullanılan kimyasal miktarının artmasının biyolojik dengenin bozulmasına ve tarım alanlarının kirlenmesine neden olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: "Bu durum, tarımda sürdürülebilir bir üretim anlayışını ve toprak dostu bir programın yürürlüğe konulmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle entansif tarımın yapıldığı alanlarda oluşan kirliliğe; yanlış ve yoğun kullanılan tarım ilaçları, kimyasal gübreler, dengesiz yapılan sulama gibi faktörler sebep olmaktadır." 

"EŞİ GÖRÜLMEMİŞ BİR BASKIYA NEDEN OLACAK"

Gelişen ve büyüyen dünya nüfusu karşısında artan gıda talebinin, tarımsal üretim sistemleri üzerinde eşi görülmemiş bir baskıya neden olacağını belirten Bayraktar, "Toprak ve su kaynakları artan rekabetle birlikte risk altına girecektir. Bu nedenle toprak ve su kaynakları için sürdürülebilir tarım uygulamaları, özel ilgi ve iyileştirme eylemleri son derece önemlidir." diye konuştu.

"4 MİLYAR HEKTAR ÇÖLLEŞME TEHDİDİ ALTINDA"

Dünyada 250 milyondan fazla insanın doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkilendiğini belirten Bayraktar, 4 milyar hektardan fazla arazinin ise çölleşme tehdidi altında olduğunu bildirdi. Dünya üzerindeki toprakları genişletmenin ve su kaynaklarını artırmanın mümkün olmadığına dikkat çeken Bayraktar, "Bize düşen görev, bu kaynakları kirletmeden, yok etmeden, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanarak gelecek nesillere, en temiz ve verimli haliyle bırakmaktır." dedi.
Türkiye'nin toprak rezervi azalıyor

Türkiye'nin dünyada toprak rezervi azalan 20 ülkeden biri olduğuna dikkat çeken Şemsi Bayraktar, ülkemizdeki toplam tarım alanın 37,9 milyon hektar olduğunu ancak; işlenen tarım arazisi 23,4 milyon hektar olduğunu söyledi.  Ülkemizde tabii çöl bulunmadığına belirten Bayraktar, Türkiye'deki çölleşmenin başlıca sebeplerinin; toprak erozyonu, hatalı tarım uygulamaları ve arazi kullanımı, kimyasal gübre ve ilaçların bilinçsiz kullanımı, hatalı sulama teknikleri sonucu tuzlanma, ormansızlaşma, aşırı otlatma ve üst toprağın kirlenmesi, artan nüfus olarak sıraladı. 

Türkiye'nin 'Dünya Çölleşme Tehlikesi Haritasında', 'çölleşmeye fazla duyarlı' ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Bayraktar, çölleşme ile mücadele ve kuraklığın etkilerini azaltmada acil tedbirlerin alınması zorunlu olduğunu söyledi. Ekolojik olarak hassas olan bölgelerde, bitki örtüsünün tahrip edilerek, doğal dengenin bozulduğunu işaret eden Bayraktar, "Bu durum Konya, Iğdır illeri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin bütün bölgelerinde arazi bozulumuna ve çölleşmeye sebep olmaktadır." dedi.

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM