Başkentte şikâyetler artıyor: Kusma, halsizlik ve ishal salgın belirtisi mi?

Başkentte şikâyetler artıyor: Kusma, halsizlik ve ishal salgın belirtisi mi?

Başkentte pek çok kişi özellikle ishal, mide ağrısı, kusma ve halsizlik gibi semptomlarla hastanelere başvuruyor. Hasta sayısındaki artış şebeke suyu ve salgın şüphelerini tekrar gündeme getiriyor. İlgili kurumlardan konuyla alakalı açıklama bekleniyor.

Bu bağlamda, hastalığa neden olabilecek faktörler arasında bulunan şebeke suları her ne kadar içecek olarak kullanılmasa da günlük temizlik ihtiyacı için kullanıldığında içinde taşıdığı bakteriler nedeniyle mide, bağırsak ve metabolik sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

1-ara-baslik.png

ŞEBEKE SUYU SALGINA NEDEN OLABİLİYOR

Şebeke suları, genellikle doğal su kaynaklarından (nehirler, göller, yeraltı suyu) temin ediliyor. Ancak bu su kaynakları, endüstriyel atıklar, tarım ilaçları, evsel atıklar, çevresel kirlilik ve debinin düşmesi nedeniyle zaman zaman kirlenebiliyor. Bu sebepler ishal, mide ağrısı, kusma, halsizlik ve ateş gibi şikâyetlere neden olabiliyor. Şebeke sularında bulunan patojenler, yani hastalık yapıcı mikroorganizmalar, insan sağlığı için ciddi bir risk oluşturabiliyor. Bu mikropların varlığı, suyun işlenme ve temizlenme süreçlerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. Patojenlere maruz kalmak yine ishal, kusma ve enfeksiyon risklerini artırıyor.

2-arabaslik.png

ARITMA SİSTEMLERİ DENETLENMELİ

İçme suyu arıtma tesisleri, şebeke suyunu temizlemek ve mikroorganizmaları yok etmek için ilgili kurum tarafından bir dizi arıtma işlemi kullanılıyor. Bu işlemler, suyun içinde bulunan patojenlerin (hastalık yapıcı mikroorganizmalar) öldürülmesini veya etkisiz hale getirilmesini sağlıyor. Arıtma işlemlerinin yeterli seviyede yapılmaması şebeke suyunun yeterince temizlenememesine neden oluyor. Bu durumda şebeke suları yine salgınlara davetiye çıkartıyor. İlgili kurumların arıtma sistemlerini düzenli olarak denetlemesi gerekiyor.

3-arabaslik.png

KİŞİSEL ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Salgın belirtileri ile hastanelere başvuran vatandaşların bir dizi önlem alması gerekiyor. Bu önlemlerin başında kişisel sağlık bilgisi geliyor. Ellerin sık sık temizlenmesi, çeşitli enfeksiyonların yayılmasını engelliyor. Ellerin sık sık sabun ve suyla en az 1 dakika boyunca yıkanması, uzmanlar tarafından öneriliyor. Vatandaşların alacağı bir diğer tedbir ise sosyal mesafe. Yakın teması sınırlamak, enfeksiyonların yayılma hızını azaltıyor. Maske takmak ise enfeksiyon taşıyan kişilerin virüsü başkalarına bulaştırma riskini en aza indiriyor. Maskenin, toplu taşıma araçlarında ve kalabalık ortamlarda özellikle kullanılması vurgulanıyor. Evlerin ve iş yerlerinin düzenli şekilde havalandırılması yine enfeksiyon bulaşma riskini azaltıyor. Vatandaşlar alabilecekleri kişisel önlemlerle hem kişisel hem de toplum sağlığı konusunda çeşitli hastalıkların önüne geçebilir.

Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.