Başkent'in saklı lezzeti: Erkeç pastırması

Başkent'in saklı lezzeti: Erkeç pastırması

Başkent’in unutulmaya yüz tutmuş yöresel lezzetleri arasındaki Erkeç pastırması, hak ettiği değeri tekrar bulmak istiyor. Ankara keçisinin etinden yapılan saklı lezzet,  Başkent’in bazı ilçelerinde üretilip tüketiliyor. 

Coğrafi işaretli pek çok ürünü bulunan Başkent’in pek fazla bilinmeyen lezzetlerinden biri: Ankara Erkeç pastırması. Ankara keçisinin karkas etinden dövülerek elde edilen bu pastırmanın tarihi çok eskiye dayanıyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Ankara’daki keçi pastırmasından bahsettiği biliniyor. Erkeç Pastırması kısırlaştırılmış erkek keçi etinin dövülmüş sarımsak ve öğütülmüş çemen otu tohumunun yoğurulmasıyla güneşte kurutularak yapılırken, bugün bu lezzetin Başkent’in çevre ilçelerinde üretimi yapılmaya devam ediyor.  

4 YAŞINI GEÇMİŞ ERKEK KEÇİDEN ÜRETİLİYOR 
Erkeç pastırmasını diğer pastırmalardan ayırt edici başlıca özellikleri bulunuyor. En başta pastırmada kullanılacak etin tamamen Ankara keçisinden elde edilmesi gerekiyor. Daha sonra ise üremeleri durmuş damızlık olmayan hayvanların eti olması gerekiyor. Bunun nedeni ise kısırlaştırılan erkek keçilerin teke kokusundan arınmaları ve bunun pastırmaya geçmiyor oluşu. Yine pastırmayı diğer pastırma çeşitlerine göre ayıran önemli özelliklerden biri de keçilerin Başkent’e özgü bitki örtüsüyle beslenmeleri. Bu beslenmeleri keçinin etine kendine has koku ve tat veriyor. Pastırmaya katılan çemen otu tohumu ise Ayaş Sinanlı Köyü civarında yetiştiriliyor. 

fa28b4bd-f8a9-4c88-b409-32e4511f3222.jpg

ÇEVRE İLÇELERDE YETİŞTİRİLİYOR
Başkent’in tiftiğiyle dünyaca ünlü Ankara keçisinin günümüzde yetiştiriciliği halen devam ediyor. Güdül, Beypazarı, Nallıhan, Elmadağ, Polatlı, Haymana, Kahraman Kazan, Ayaş, Çubuk, Kızılcahamam, Sincan ve Bala’da yetiştirilen Ankara Keçisi bölgede yaşayan bazı vatandaşların geçim kaynağı olmaya devam ediyor. Tiftiği nedeniyle önemli bir ticari değere sahip olan bu keçilere genellikle yılda bir kez kırkılıyor. Tarihi ise Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya göçüne dayanıyor. 7-8 yüzyıl önce Anadolu’ya gelen Türk boyları yanlarında bu keçiyi getiriyor. Zamanla İç Anadolu’nun coğrafi şartlarına uyum sağlayan bu keçiler Başkent’e has bir keçi olarak günümüze ulaşıyor. 

Erkal Erdoğan//İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.