Başka kültürlerin hipnozundan kurtulmalıyız

Altınköy Açık Hava Müzesinde cilt ustası olan Naci Özsoy, kendi el emeği olan defterleri ile göz dolduruyor. Ebru sanatının çıkış amacının kitapları süslemek olduğunu belirten Naci Özsoy, bu yüzden bu sanatla uğraştığını ve bu geleneği sürdürmeyi amaçladığını ifade ediyor. 
Kitapları süslemek için var
Ebru sanatının tablo olarak duvara asılmak için değil kitapların iç bölümlerini süslemek için ortaya çıktığını belirten Naci Özsoy,  kendi elleriyle diktiği defterlerle göz dolduruyor. Özsoy ebru sanatının kitapların yan bölüm dedikleri iç kısımlarını süslemek için var olduğunu fakat  günümüzde teknolojinin ilerlemesi sebebiyle kullanılmadığını belirtiyor. Tamamen el yapımı not defterleri ve günlükler yapan Özsoy'un yaptığı defterlerin ciltlerindeki ebru sanatının izleri ise beğeni topluyor. 

Kültürümüzde önemli bir yeri var

Tüm Türkiye'ye bu sanatı yaymak ve yaşatmak için çabaladıklarını belirten Özsoy, "Ebru sanatını defterlerin dış yüzeyine uygulamaya başladık. Türkiye genelinde bu konsept bir ilk." dedi.  Ciltleme ve ebru sanatının kültürümüzde önemli bir yeri olduğunu ifade eden Özsoy, "Geçmişe baktığımız zaman ecdat bizlere bir çok değerli eserler bırakmıştır. Bu eserlerin günümüze gelebilmesinde ki en büyük etken ciltleme sanatıdır. Eğer bu sanat gelişmeseydi, geçmişten gelen yazılı eserlerimiz bugünlere ulaşamazdı. Bu yüzden bu sanatı tekrar gün yüzüne çıkararak buraya gelen vatandaşları bilgilendiriyoruz." dedi.

El ile dikiliyor

Yaptığı defterler hakkında bilgi veren Özsoy, "Bu defterlerin hepsini el ile dikiyoruz. Bazı firmalar bunların aynısını yapmış fakat onlar el yapımı ve kaliteli değil. Biz cilt yaparken mukavva kullanıyoruz. Estetik bir görünüm kazandırmak için içlerine sünger koyuyoruz." dedi. Ayrıca defterlerin sağlam olmasında şirazenin çok önemli olduğunun altını çizen Özsoy, "Şiraze yoldan çıkmama, bir arada tutma gibi anlamlara gelmektedir. Bu şiraze defterin sayfalarını bir arada tutuyor. Selçuklu ve Osmanlı da şiraze ayrı bir meslektir. Yalnızca bunu yapan ustalar varmış o dönemler. Çünkü el ile örülürmüş. Fakat biz hazırlarını kullanıyoruz." dedi.

Her çizimin bir teması var

Defterlerin kapaklarında ki ebru çizimlerinin ise kendilerine ait olduğunu belirten Özsoy, çizimleri yeni nesil baskı kullanarak kapaklara bastıklarını söyledi. Ebru sanatını direkt defter kapağına yapmanın maliyetinin çok yüksek olduğu için tercih edilmediğini belirten Özsoy, " Ürünlerimizdeki çizimlerin hepsinin bir ismi ve manası var. Hat sanatı ile aşk yazan çizimler, ilahi aşkı simgeleyen çizimler, dervişlerin zikrini simgeleyen çizimler gibi hepsinin bir teması vardır." şeklinde konuştu.

Yabancı Kültürlerin Hipnozu Altındayız

Kültür değerlerimize sahip çıkma konusunda da çağrıda bulunan Özsoy, "Neden kendi değerlerimize sahip çıkıp, bunu tüm dünyaya yaymıyoruz. Böyle bir fırsat başka bir ülkenin elinde olsa, kullandığımız her şeyde bunun yansımasını görürüz." dedi.  Özsoy ilerleyen zamanlarda yöresel değerlerimiz üzerlerinde çalışacaklarını belirtirken, kitap şeklinde 'özlü sözler' temalı çalışma yapacaklarını belirtti. Özsoy böyle bir çalışmanın gerekliliğine vurgu yaparak, "Başka kültürlerin hipnozu altındayız. Bizim geçmişte çok önemli değerlerimiz var. Bununla ilgili bir çalışma hazırlıyoruz. Hem ebru sanatı hem geçmişteki değerlerimizin kitaplarından, sözlerinden alıntılar, nasihatler şeklinde. Burada ki gayemiz Hacı Bektaşi Veli, Mevlana,Yunus Emre, Ahmet Yesevi, İbrahim Hakkı gibi  değerlerimiz var iken çocuklarımızı neden bu kültürle değil de başka bir kültürle yetiştirelim. Amacımız çocuklarımızı bu zenginliklerle yetiştirebilmek. Bir zenginlik arıyorsak başka bir yerde değil Anadolu'da aramalıyız. Çünkü Anadolu'da her şey var." şeklinde konuştu.  Emrah Özcan/HABERVAKTİM