Astım, bronşit ve kellik sorunu yaşayanlara müjde: Bu mağara şifa dağıtıyor

İnsanlar bazen doğuştan, bazen de ilerleyen yaşlarda saçlarının dökülmesinin etkisiyle kel kalabiliyor. Saçların dökülmesi ise pek çok sebebe dayatılabiliyor. Bu durumun sebepleri ise; gen, kullanılan jöle, spray vb. ürünler ve saçı sürekli olarak fön makinesine maruz bırakmak olarak yorumlanıyor. Bütün bunların yanı sıra sayılanlara ek olabilecek birçok şey saçların dökülmesine neden olan etkenler olarak göze çarpıyor.

Bunun içinde çeşitli tedavi yöntemleri ile saç sorunu çözülmeye çalışıyor. Ancak 1990 yılında Denizli’nin Acıpayam ilçesinde keşfedilen bir mağaranın taşlarının, halk arasında saç sorununun kökten çözdüğünü söylüyor. Adı Keloğlan Mağarası olan mağara, bu yüzden Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor. İşte Keloğlan Mağarası hakkında bilinmesi gerekenler:

ÇOBANLAR KULLANIYORDU

Denizli’nin Acıpayam ilçesinde yer alan Keloğlan Mağarası, ilk olarak 1990 yılında herkes tarafından bilinmeye başlandı. Öncesinde yıllarca çobanlar tarafından kullanılan mağara, Denizli Valiliği ve Dodurgalar Belediyesi’nin girişimleri sonucu Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla birlikte önemi keşfedilerek turizme kazandırılmaya başlandı. Şu anda Türkiye’nin her noktasından ziyaretçi akınına uğrayan mağara, aynı zamanda kelliğe çözüm olduğu düşünülmesi sonucu da kalabalık ziyaret gruplarının Keloğlan Mağarası’na gelmesini sağladı.

ŞİFA NOKTASI: “KELOĞLAN MAĞARASI”

Yıllar süren mağara oluşumu, Keloğlan Mağarası’nda sarkıt ve dikitler meydana getirdi. Sıcaklık ve hava bakımından da dış dünyayla ilgisi bulunmayan mağara, ne zaman olursa olsun nemli ve sıcak olmasıyla dikkat çekiyor. Bu yüzden de astım ve bronşit gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülüyor. Keloğlan Mağarası, yılın her zamanı sadece kellik için değil, astım hastaları tarafından da sıkça ziyaret ediliyor.

1990’DAN SONRA KAZANDIRILDI

Daha önce kimse tarafından bilinmeyen ve yalnızca çobanların kullandığı Keloğlan Mağarası, Denizli Valiliği’nin girişimleri sonucu çeşitli kurumların çalışmalarıyla önemi anlaşıldı. Mağara, daha sonraki başlayan çalışmalarla birlikte bir gezi noktasına getirildi. İlk defa 2003 yılında ziyaretçilere kapısını açan mağaranın, gezi yollarına aydınlatılma yapılarak vatandaşların kolayca gezilebilmesi sağlandı.

Bu sayede insanlar 145 metre genişlik ve 5-6 metre yükseklikteki Keloğlan Mağarası’nı kolayca gezebilir hale geldi. O tarihten itibaren kellik sorunu yaşayan vatandaşlar mağaraya gelerek sarkıt, dikit ve sütunlara başlarını sürmeye, astım ve bronşit hastaları ise mağaranın havasını solumaya başladı.