Aracı kazanıyor, Çiftçi eriyor
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, bir tarımsal ürünün tarladan alındığı fiyatla markette satıldığı fiyat arasındaki farka dikkat çekti.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, 2020 yılında olumlu iklim koşullarına bağlı olarak bazı temel ürünlerin rekoltelerinde artış gerçekleştiğini açıkladı.
SEVİNDİREN ARTIŞ
2020 tarım sektörünü değerlendiren Demirtaş, "TÜİK tarafından 23 Ekim 2020 tarihinde yayımlanan bitkisel üretim tahminlerine göre bu yıl iklim koşullarının da olumlu seyretmesi nedeniyle buğday üretimi geçen yıla göre yüzde 7,9 oranında artarak 20,5 milyon ton, arpa üretimi yüzde 9,2 oranında artarak 8,3 milyon ton olmuş, kırmızı mercimek üretimi yüzde 6,8 oranında artarak yaklaşık 331,2 bin ton, patates üretimi yüzde 4,4 oranında artarak 5,2 milyon ton, şeker pancarı üretimi yüzde 10,8 oranında artarak 20 milyon ton olarak açıklanmıştır" dedi.
SEBZE VE MEYVEDE DE ARTIŞ
Sebze ve meyvede de bir artışın yaşandığını belirten Demirtaş, "Sebze ürünlerinde üretim miktarının 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,6 artarak yaklaşık 31,6 milyon ton olmuş. Meyveler, içecek ve baharat bitkileri için öngörülen genel üretim miktarının da yüzde 7,3 oranında artışla yaklaşık 23,9 milyon ton olarak gerçekleşmiştir" diye konuştu. Demirtaş, endüstriyel bitkilerden ayçiçeği ve pamuk üretiminde ise düşüş yaşandığını söyledi.
KAYNAK VE FİNANSMAN SORUNU YAŞANIYOR
Bu olumlu gelişmelere karşın tarım sektörünün kaynak ve finansman sorununun devam ettiğinin altını çizen Demirtaş, "Bu sorunun temelinde tarıma ayrılan desteğin yetersiz olması ve Tarım Yasası'nın öngördüğü miktarın sürekli altında kalması yatmaktadır. Türkiye'de tarıma ayrılacak asgari destekleme miktarı 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21. Maddesi ile açık bir biçimde belirlenmiştir. Bu maddeye göre, 'Tarımsal destekleme programlarının finansmanı için bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz'" dedi.
YETERLİ DESTEK ALAMAYAN ÜRETİCİLER ÇAREYİ BORÇLANMAKTA ARADI
Demirtaş, kaynak ve finansman sorunu yaşayan çiftçinin çareyi banka kredilerinde aradığını bunun sonucunda tarım kesiminin kredi borçları her yıl artmaya devam ederek ödenmesi güç bir noktaya doğru gittiğini öne sürdü. Çiftçilerin kullanıldığı kredi oranlarındaki artışa da dikkat çeken Demirtaş şunları söyledi: "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, 2019 sonunda 107 milyar 834 milyon lira olan Türk bankacılık sektörünün tarım alanında kullandırdığı kredi miktarı, son 7 aylık dönemde 13 milyar 998 milyon liralık artış göstererek, bu yılın temmuz sonunda 121 milyar 832 milyon liraya ulaşmıştır. Kullandırılan tarım kredilerinin bakiyesi, temmuz sonu itibarıyla 2019 sonuna kıyasla yüzde 13'lük artışa işaret etmektedir. Tarım sektöründeki 121,8 milyar liralık kredi bakiyesinin 35,5 milyar lirası kısa vadeli, 81 milyar lirası orta ve uzun vadeli, 5,3 milyar lirası ise takipteki kredilerden oluşmaktadır. Bu da kısa vadede üreticilerin ödemesi gereken borç miktarının desteklemeler için ayrılan fonun neredeyse iki katına yaklaştığını göstermektedir."
ÇÖZÜM ŞART
Bankalara olan borcun yanı sıra çiftçinin Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği'ne olan borcunun da katlandığını ileri süren Demirtaş, "Bu borçlardan dolayı çiftçinin haciz işlemleri hızlandırılmıştır. Bu duruma bir çare bulunmazsa sorun, gelecek yıl üretim üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek boyutlar alacaktır." ifadelerini kullandı.
"TARLA VE MARKET FİYATLARINDA UÇURUM VAR"
Günümüzde bir tarımsal ürünün tarladan alındığı fiyatla markette satıldığı fiyat arasındaki farka dikkat çeken Demirtaş, " Bu fark asgari yüzde yüz oranındadır. Bu fark kimi zaman çok daha açılmaktadır. Bu durumda, aracılar kâr oranlarını artırırken, üretici, masrafını karşılayamayacağı için ürününü tarlada bırakmakta ya da tamamen üretimden çekilmektedir. Son yıllarda köylerde yaşayan nüfustaki hızlı azalma, kentlerde aşırı nüfus birikmesi, tarımsal faaliyet için işlenmeyen toprak miktarının hızla artması, yaşanan bu sürecin doğal sonuçlarıdır. geçtiğimiz 2020 yılı da bu açıdan bir istisna olmamış, bu eğilim devam etmiştir." değerlendirmesini yaptı.
OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.