Arabuluculuk ücret kaybına neden oluyor
Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, “Arabuluculuk sistemi çalışanlara ve çalışma hayatına zarar veriyor. Çalışanların ücret kaybına neden oluyor” dedi.
Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, işçi ile işveren uyuşmazlıklarında getirilen zorunlu arabuluculuk uygulamasını eleştirerek “İşçi-işveren uyuşmazlığındaki arabuluculuk, yargının iş yükünü alalım derken biz çalışanların kayba uğramasına sebebiyet veriyor. Bu uygulamanın doğru olmadığına inanıyoruz. Arabuluculuk sistemi çalışanlara ve çalışma hayatına zarar veriyor. Çalışanların ücret kaybına neden oluyor” dedi.
“GELENEKSEL HALE GETİRMEK İSTİYORUZ”
Öz İplik İş Sendikası 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla basın mensupları için düzenlediği programda tüm basın mensuplarının Basın Bayramı’nı kutladı. Programda konuşan Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin bastırılmasında medya kuruluşlarının ve basın mensuplarının üstlendiği sorumluluk ve gösterdikleri özverinin takdire şayan olduğunu ifade ederek "Biz de sendika olarak basın mensuplarımıza teşekkürlerimizi sunmak için o yıl bir program düzenlemiştik. Geçen yıl ikincisini, bu yıl ise üçüncüsünü yaptığımız bu programları, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı ile birleştirerek geleneksel hale getirmek istiyoruz" dedi.
Sözlerine sendikal faaliyetler ve sorunlar ile ilgili konuşarak devam eden İnanç, İşçi ile işveren uyuşmazlıklarında getirilen zorunlu arabuluculuk uygulamasını eleştirerek şunları kaydetti:
“ARABULUCULUK SİSTEMİ ÇALIŞANLARA ZARAR VERİYOR”
"Yargının iş yükünü alalım derken biz çalışanların kayba uğramasına sebebiyet veren bu uygulamanın doğru olmadığına inanıyoruz. Sendika olarak bu konuda hem eğitim seminerleri düzenledik hem de Cumhurbaşkanımıza mektup yazdık. Türkiye'de bu konuda Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa ve Çalışma Bakanlığına mektup yazan tek sendikayız. Arabuluculuk sistemi çalışanlara zarar veriyor, çalışma hayatına zarar veriyor, çalışanların ücret kaybına neden oluyor"
“GÜCÜN KARŞISINDA EĞİLMİYORUZ”
“Bu sektörde bizden başka 3 sendika daha var fakat diğer sendikaların kadın komitesi yok. Bizim kadın komitemiz tüm çalışan kadınların sorunları ile ilgilidir. Çalışan kadınların kreş sorunları var. Devletin bu konuda icraat yapması gerekir diyerek proje üreten tek sendikayız. Bir işletmede işten atılan 70 kişi adına, 70 ayrı davada işverene, her kişi için beşer ay ceza verdiren bir sendikayız, bizim çalışmalarımız böyle. Biz gücün karşısında eğilmiyoruz ama şartların zorluğunu biliyoruz.”
1 MİLYON KİŞİ TOPLU SÖZLEŞMEDEN FAYDALANAMIYOR
İnanç, sözlerine devam ederek şu ifadeleri kullandı, “Şu anda bu iş kollarında kayıtlı 1 milyon 50 bin çalışan var fakat sadece 50 bin kişi toplu sözleşmeden faydalanıyor. Diğer çalışan 1 milyon kişi içinden, asgari ücret altında çalışan, maaş alamayan, sigortası olmayanlar var. Biz bu çalışanlarında haklarını arıyoruz. Dokuma, hazır giyim ve deri sektöründeki her çalışana ulaşmak istiyoruz. Biz diğer çalışanlarında çalışma şartlarını iyileştiremezsek, sendikalı işçilerinde yarını tehlikeye girer. Kayıt dışı bir çalışan demek, kayıtlı bir çalışanın işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalması demek” dedi.
“KAYIT DIŞI İSTİHDAM, SENDİKALARIN ORTAK HAREKET ETMESİYLE ÇÖZÜLÜR”
“Kayıt dışı istihdam, sendikaların ortak hareket etmesiyle çözülür" diyen İnanç sektördeki sorunların bir anda çözülmesinin mümkün olmadığını, çözümler için ellerinden gelen herşeyi yaptıklarını ifade etti. Türkiye’de kayıt dışı çalışma ile mücadele için kısa film çalışması yapan tek çalışmayız. Kayıt dışının Türkiye ve sektöre zararları ile ilgili mücadele ettik ve ediyoruz. Aynı şekilde Türkiye’de iş kazası kader değildir projesi ile işitme engellilere iş sağlığı ve eğitimi veren tek sendikayız.
“ÜYELERİMİZ VE SENDİKACILIK ZARAR GÖRÜYOR”
İnanç, son dönemde şahsı hakkında ve sendikasıyla ilgili bazı gazetelerde yayımlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, iddia ve tezviratlar ile ilgili yargı sürecini başlatacaklarını bildirerek, “Hakkımızda haber yapılırken iyi araştırılsın' diyoruz. 2011 yılından beri benim şahsımda annemin, babamın cenazesi, çocuklarımın düğünü sürekli haber oldu. Yargıda olan bir konuyla ilgili sürekli haber yapıldı ama ortaya somut bir şey de konulmadı. Bizim bütün amacımız nasıl ki basına sansüre karşı isek, basında haber amacıyla, hiç kimseyi terbiye etmemeye çalışmalı. Aksi ispatlanana kadar herkes masumdur. Ortaya fatura koyamayan insanların iddialarının gerçekmiş gibi haber yapılmamasını rica ediyoruz çünkü bizim nezdimizde üyelerimiz, sendikacılık zarar görüyor”
“ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ÜCRET VEREN SİSTEMİ ELEŞTİRSİNLER”
“Kayıt dışı çalışan insanların şartları iyileşmiyor. Bizi eleştirenler asgari ücretin altında ücret veren sistemi eleştirsinler. Onlara o ücreti veren kişileri eleştirsinler. O zaman hep beraber Türkiye için ve çalışanlar için yarını güzel bir ülke için uğraşmış oluruz. Hepimiz mutlu olacağız bununla. Güngören'in ortasında, minibüs sabah gelip yevmiyeci kadın işçileri alıp götürüp çalıştırıyorsa bundan hepimiz suçluyuz. Bunu düzeltmemiz lazım. Tüm bu sorunlara rağmen bu sektör ihracatta hep ilk 3 sırada yer almıştır" dedi.
Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.