Ankara'nın ilk camii: "Sultan Alaeddin"

Ankara'nın ilk camii: "Sultan Alaeddin"

1178 yalılında Anadolu Selçukluları tarafından inşa edilen Sultan Alaeddin Camii, Ankara'nın ilk cami olma özelliğini taşıyor. 840 yaşındaki cami, bir süredir Vakıflar İl Müdürlüğü tarafından restore ediliyor.

Ankara'nın ilk camii olma özelliğini taşıyan ve bir süredir restore edilen Sultan Alaeddin Camii,  önemli özelliği iki mihrabının olması. İç Kale'de yer alan 840 yaşındaki cami, Ankara'daki ilk Türk-İslam eserlerinden biri olarak, asırlardır inanlarca, ibadethane olarak kullanılyor.
840 yaşındaki tarihi cami Ankara Kalesi'nin içinde yer alıyor. Bahçesinde çok sayıda Roma ve Bizans dönemine ait sütun ve sütun başının bulunduğu cami, Anadolu Selçukluları, tarafından 1178 yılında, Kılıçarslanoğlu Muhiddin Mesud tarafından yaptırıldı. Alaeddin Keykubat döneminde onarılan cami, bu yüzden "Alaeddin Camii" ismini aldı.

UYGARLIKLAR BAHÇESİ

1361 yılında, Osmanlı Padişahı Orhan Gazi, 1433 yılında Şerife Sümbül Hatun, 1954 yılında da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından olmak üzere, üç büyük tamirattan geçmesi sonucu, ilk orijinalliğini kaybetti. Giriş kapısı, iç kale duvarına bitişik olan caminin avlusunda, Bizans ve Roma dönemine ait, mimari parçalar ve kitabeler bulunmaktadır. Yapının bahçesi bu özelliği itibariyle bir uygarlık bahçesi olarak da tanımlanabilir.

İKİ MİHRABLI CAMİİ

İlk yapıldığı yıllarda: kale duvarına yakın olması ve duvarın rutubetlenmesi nedeniyle, cami duvarı yana kaydırılmış, mihrabı ise yerinde bırakılmıştır. Duvarın kaydırılması sonucu, yeni bir mihrap daha yapılınca, biri bahçede ve biri de içeride olmak üzere, günümüzde camide, iki mihrap bulunmaktadır.

TEK ORİJİNAL PARÇASI MÜZEDE

Caminin ilk yapıldığı günden, bugüne kadar orijinal tek parçası: geometrik geçmeli olarak cevizden yapılan minberidir. Minber kitabesinde: 1178 yazılı olup, bu nedenle, minberin camiden çok önce yapıldığı anlaşılır. Bu minberi: Selçuklu Sultanı Mesut yaptırmıştır. Minberin, 15'nci yüzyılda yapılan ikinci onarımından kalan pencere kanadı ise, günümüzde, Etnografya Müzesinde sergilenmektedir. 

CAMİNİN YARISI AHŞAPTAN

Caminin yarısı ahşap malzemeden yapılmıştır. Esas ibadet mekânı: dikdörtgen planlıdır. Caminin yanındaki medrese yıkılmıştır. Bu medreseyi: Abdülkerimzade Hacı Mehmet Efendi yaptırmıştır. Minare ise, tek şerefeli ve 30 metre yüksekliğindedir. Silindirik, tuğla gövde üzerine, yumuşak beyaz taşla yapılmıştır.

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.