Ankara’dan çevre ilçelere giden ÖTA’ların park yeri yok
Başkentlilerin çevre ilçelere ulaşımını sağlayan ÖTA esnafı, Ulus Cumhuriyet Caddesinde araçlarını park etmek zorunda kaldıklarını belirterek, “Park cezası yemekten usandık. Kimse de gelip halimizi hatırımızı sormuyor’’dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Özel Toplu Taşıma Araç (ÖTA) sahipleri kendilerine özel bekleme alanı olmamasından yakınıyor. Araçlarını park edecek yer bulamadıklarını belirten araç sahipleri, trafik cezalarından usandıklarını belirterek, Büyükşehir Belediyesi’nden durak istiyor.
Araç sahipleri, ÖTA esnafının yetkililer tarafından dışlandığını ve ötekileştirildiğini söyleyerek, “Bize üvey evlat muamelesi yapılıyor. Mağdur ve sahipsiziz. Elimizdeki haklar alınıyor, üzerimizde baskı oluşturuluyor ve önümüze engel koyuluyor. Yetkililerden mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” diyerek yakınıyor.
ÖTA ESNAFININ YER TALEBİ
Başkent’in çevre ilçelere ulaşımın temel ayağını oluşturan Özel Toplu Taşıma Araçları, Kalecik, Haymana, Akyurt, Çubuk, Kazan, Kızılcahamam, Beypazarı, Güdül, Ayaş, Nallıhan, Elmadağ gibi ilçelere ulaşım sağlıyor. Halkın merkezden çevre ilçelere ulaşımında can damarı olduklarını belirten araç sahipleri bir an önce bu ayıbın ortadan kaldırılmasını istiyor.
Konu hakkında gazetemize konuşan Akyurt ÖTA Kooperatif Başkanı Erdoğan Tuncer, Büyükşehir Belediyesi’nden mağduriyetlerinin giderilmesini talep ederek şu ifadeleri kullandı, “Mağduriyetlerimizin başında araç park edecek belirli bir yerimizin olmaması geliyor. Ulus Cumhuriyet Caddesi’ne araçlarımızı park ediyoruz fakat belirli bir durak yerimiz olmadığından burada işportacı gibi gözüküyoruz. Nasıl taksicilere, dolmuşçulara bir yer veriliyorsa biz ÖTA esnafına da yer gösterilmesini istiyoruz.”
“NEREDE DURACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK”
Tuncer araçlarını park ettikleri yerin cadde olduğuna dikkat çekerek, “Trafik polisleri burada durduğumuzda ceza yazıyorlar. Bize İskitlere gidin dediler, gittik denedik. Orası madde bağımlılarının yuvası haline gelmiş durumda. Oraya gittiğimizde araçlarımızın aküsü, stepnesi çalındı. Araç içerisinden kişisel eşyalarımız çalındı. Korkudan oraya gidemiyoruz. Sadece biz değil devletin yetkilileri dahi oraya gidemiyor. Sorunlu bir bölge. Oradan tren garının olduğu bölgeye gidiyoruz orada da polis kovalıyor. Burada da aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Caddeden protokol geçiyor. Bizden rahatsız oluyorlar, emir veriyorlar trafik polisi de gelip ceza yazıyor. Yer gösterdiler de biz mi gitmedik. Nerede duracağımızı şaşırdık” dedi.
METROPOL YASASI ÇIKMAZA SOKTU
Tuncer kendilerine ait araç park yerlerinin olmaması dışında başka sorunları olduğunu da belirterek, “Daha önceden ilçelerdeki hatlarımız özel halk otobüsü statüsünde idi. Yeni gelen metropol yasasıyla birlikte, bize yanlış bilgi verildi; sizin haklarınız elinizden alınmayacak denildi ve bu yasa ile bizim araçlarımızı sözleşmeliye çevirdiler. Biz bu konuda büyük mağduriyet yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bu soruna el atmasını istiyoruz. Dedelerimizden, babalarımızdan kalan araçlarımız zoraki elimizden alınmış oldu. Bizle 10 yıllık sözleşme yaptılar ve elimizdeki mevcut araçlarımız elimizden alınmış, parayla kiralık statüsüne sokulmuş oldu. ÖTA esnafı olarak bu konu da büyük üzüntü duyuyoruz. 6,5 liraya mazot alıyoruz 1,75 liraya 45 kilometre yol yapıyoruz. Çıkmaza girdik. Yetkililerin bize yardım etmesini talep ediyoruz”
“ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPIYORLAR”
Ankara-Çubuk hattında yolcu taşıyan araç sahibi Mustafa Pehlivan ise haklarının ellerinden alındığını ve üvey evlat muamelesi gördüklerini belirtti.
Pehlivan, “Bizi ötekileştiriyorlar ve üvey evlat muamelesi yapıyorlar. Bizim mevcut olan hakkımızı elimizden aldılar, her 10 yılda bir para karşılığı tekrar bize satıyorlar. Bir başka sorun ise yolcu kaynaklı. Mesela Sincan arabaları Kızılay-Sıhhiye den geliyor. Bütün durakları kullanabiliyor ama bize mücavir alan yolcusunu alacaksın, diğerlerini alamazsın diyor. Peki, bizden o zaman her ay belediye neden EGO aidatı alıyor. Aidatı 1 gün geç yatır 100 lira faiz alıyorlar, yatırmadığın takdirde arabanı parka çekiyor. Biz bu ülkenin vatandaşıyız, ayrımcılık yapılmasın istiyoruz”
MAĞDUR VE SAHİPSİZİZ
“Mağdur ediliyoruz. Bir gün gelip kimse bize hal hatır sormadı. Gelsinler sorunlarımızı dinlesinler, çayımızı içsinler. Biz esnafız mağdur ve sahipsiziz. Gelsinler ortak noktada buluşalım. Halkta, bizde mağdur olmayalım. Esnafın üzerinde baskı oluşturuyorlar, engeller koyuyorlar. Resmen bırakın bu işi yapmayın gidin diyorlar. Yetkili makamların vicdanlı davranmalarını istiyoruz”
Emrah Özcan / HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.