Ankara’daki gayrimenkul piyasasında son durum
Taşçı Emlak sahibi Salim Taşçı ve Gayrimenkul uzmanı Kamil Özdem Ankara’daki gayrimenkul piyasasını gazetemize değerlendirdi.
İnşaat sektörünün büyüklüğünün Türkiye’de birinci sırada olduğunu belirten Taşçı ve Özdem inşaat sektörünün 129 sektöre hitap ettiğini, yan kolları ile 2 bin yüz sektöre hitap eden büyük bir piyasa olduğunu belirtti. Devletin inşaat sektörü ivme kazansın diye büyük teşvikler yaptığını belirten uzmanlar, herkesin ev sahibi olabilmesi için verilen teşviklerin devam ettiğini belirtti.
Müteahhitlik ve emlakçılık kanunu çıkarılmalı
Sektöre ivme kazandırmak için verilen teşviklerin vatandaşın depreme dayanıklı evlerde oturmalarını sağladığını belirten Salim Taşçı, tüm bu çalışmalara rağmen depreme dayanıksız yapıların içlerinde halen ikame eden vatandaşların olduğunu bunun önüne geçmek için müteahhitlik kanunun çıkarılması gerektiğini belirtti. Bunun yanında büyük kazanımlar elde eden emlakçılara yönelik de kanunlar çıkarılmasının gerekliliğini vurguladı.
Kentlerin kimliği yapılardır
Piyasada iki tane boşluk olduğunu söyleyen Salim Taşçı ve Kamil Özdem, binaları yapan müteahhitlerin ve satan emlakçıların kanunu olmadığını büyük paraların döndüğü bu sektördeki kanun boşluğunun doldurulması gerektiğini belirtti. Kentlerin nüfus kâğıdının yapılar olduğunu belirten Taşçı, ”Devletin tüm teşvik ve çabalarına rağmen bazı müteahhitler kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirmeye çalışıyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor.” dedi.
Sektöre belirli standartlar getirilsin
Milyar dolarların döndüğü bir sektördeki kanun boşluklarının muhakkak doldurulması gerektiğini belirten Taşçı ve Özdem sektöre belirli standartlar getirilmesinin önemli olduğunu söyledi. Gelecek olan kanunla emlakçılarında konut satışlarından sorumlu tutulması gerektiğini belirten Taşçı “Emlakçı komisyon alıp aradan çekilmemesi lazım. Yapılan konut satışlarında emlakçının da sorumlu tutulması lazım. Her önüne gelenin emlakçı olmaması lazım.” dedi. Gayrimenkul uzmanı Özdem ise, “Belirli şartların karşılanması lazım. 1 ay kursa gidilip alınan sertifika ile emlakçı olunuyor. Bunun önüne geçilmesi lazım.” dedi.
Kış döneminde satışlar daha fazla
Başkent’te mevsimlerin gayrimenkul satışlarındaki etkisine değinen Taşçı, “Gayrimenkul satışı lüks semtlerde kışın olur. Sebebi ise alım gücü yüksek kişiler yaz dönemini tatil yaparak geçirirler. Yaz döneminde satışlar düşük olur. Genelde yaz dönemlerinde öğrenciler gayrimenkul piyasasını canlandırırlar.” şeklinde konuştu.
Fiyat artışı için spekülasyonlar üretiliyor
Emlak piyasasını canlı tutmak ve fiyatları artırmak için yönlendirme yapanların olduğunu söyleyen Özdem, “Bu her sektörde vardır. Belirli bölgelerde fiyat artışı olması için spekülasyonlar üreten insanlar oluyor. Amaçları ise bir pazar alanı oluşturmak. Piyasayı şişiriyorlar. Vatandaşlar gayrimenkul alırken bölgeyi iyi tanıması ve araştırması lazım.” dedi.
Çankaya hala revaçta
Ankara’nın ilçelerini değerlendiren Taşcı ve Özdem Ankara’nın gayrimenkul sektöründe ölmeyecek bir semtin Çankaya olduğunu, bunun sebebinin ise kamu binalarının ve önemli kurumların birçoğunun Çankaya’da bulunması olduğunu belirtti. İlçeler arasındaki konut fiyat farklarının fazla olmasının ise ilçede bulunan önemli kurumların büyük etkisinin olduğunu belirtti. Diğer bir etkisinin ise gecekondudan dönüşüm yapılan yerlerde fiyatların daha uygun olduğunu Çankaya gibi direkt binandan dönüşüme giren semtlerde fiyatların daha pahalı olduğunu Çankaya’nın her zaman yatırım yapılabilecek bir ilçe olduğunu belirttiler.
Demetevler Ankara’nın kanayan yarası
Sık sık gündeme gelen Demetevler semtini değerlendiren Taşçı “Demetevler Ankara’nın kanayan yarasıdır. Depreme dayanıksız yapılarla doludur. Yapılan binalar zemin etütü yapılmadan inşa edilmiştir. Depreme dayanıksız yapılar kanunsuzdur. Kontrol edilip geri dönüşüme sokulmalıdır.” dedi. Kat sahiplerinin mağdur olmaması için zemin etütü sağlam olan yerlere fazla kat sayısı verilip vatandaşa maliyeti daha aza indirgenmesini söyleyen Özdem, “Devlet kentsel dönüşüme alacağı yerlerdeki ev sahiplerine ciddi miktarda kira yardımı yapıyor. Devlet vatandaşın mağdur olmaması için bu imkânların hepsini karşılıyor, yeter ki şartlar uygulansın.” dedi.
İskân belgesi olmayan yapılar var
Bilinçli bir müteahhittin zemin etütü yaptıracağını, yapıyı yapı denetime açacağını ve ruhsat alırken ilgililerin kontrollerinden hiç çekinmeyeceğini söyleyen Taşçı, “Bazı yapılarda var ki yapılalı 50 yıl olmuş ama halen iskân belgesi yok. Bu yapılar imdat çığlığı atıyor. Devletimiz çok güzel destekler veriyor. Bu desteklere layık olup katılmak gerekir.” dedi.
Başkent’te yoğun bir yapılaşma süreci var
Mamak, Altındağ ve Keçiören gibi ilçelerde ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Özdem, Keçiören’in başkentin en sağlam zemine sahip ilçelerinden biri olduğunu, küçük depremlerden kolay kolay etkilenmeyeceğini ifade etti. Ankara’nın batı yönündeki gelişim yerini oluşturan, Eskişehir yolunun sağında yer alan ve kentin en hızlı gelişen bölgesi olan Etimesgut’a bağlı olan Bağlıca’ya Milli İstihbarat Teşkilatı gibi kurumların yeni binalarının yapılmasının bölgeyi hızlı bir şekilde geliştirdiğini belirtti.
Şehir hastaneleri konut fiyatlarına etki yapmadı
Son olarak Başkent’te yapılan şehir hastanelerini de değerlendiren Taşçı ve Özdem, yapılan hastanelerin konut fiyatlarını artırdığını iddia edenlerin bir algı oluşturmaya çalıştırdıklarını, yapılan hastanelerin konut fiyatlarına büyük bir etki yapmadığını belirtti. Yapılan şehir hastanelerin ise sadece çevredeki ticari gayrimenkulü kalkındıracağını ifade ettiler.
Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.