Ankara'da görünmeyen tehlike: "Derelerin Islahı"

Ankara'da görünmeyen tehlike: "Derelerin Islahı"

Şehir ve Bölge Planlamacısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer, Ankara’da dere yataklarının ve akarsu kaynaklarının üzeri kapatılarak yok edildiğini bu sebeple sel ve su taşkınlarının yaşandığını ifade etti.

Geçtiğimiz hafta Ankara’yı etkisi altına alan yağmur ve sonucunda oluşan sel felaketinin sebeplerini Şehir ve Bölge Planlayıcısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer açıkladı.  Oluşan sel ve su taşkınlarının sebebinin yetersiz alt yapıdan kaynaklı olduğunu ifade eden Tunçer, “Şehir içinde yağmur suyunun kolektörlerinden taşması ve rögarların da tıkalı olması nedeniyle sel felaketi yaşandı” diye konuştu. 

tuncer.jpg

SELLER VE NEDENLERİ
Küresel ısınma ile birlikte gelişen iklim değişikliğinin ani yağışlara ve hortumlara sebep olduğunu söyleyen Tunçer, “Ankara’ya metrekareye aşırı yağış bırakan sağanak neticesinde taşkınlar ve seller meydana geldi. Şehir içi yağmur suyunun kolektörlerinden taşması ve rögarların tıkalı olması sebebiyle sel felaketi Ankara’yı esir aldı. Ankara genelinde on yıllarca yapılan ‘Gecekondu Islah Planları’ ve ‘Kentsel Dönüşüm Plan ve Projeleri’ ile daha önce gecekonduların ve düşük yoğunluklu konut alanlarının olduğu yere altyapı çalışmaları yapılmadan yüksek katlı binalar yapıldı. 

Islah ve kentsel dönüşüm planları Ankara’da; yeterli teknik altyapıyı sağlamayı, mevcut konut stokunu iyileştirmeyi ve yeterli sosyal altyapıyı sağlamak amacıyla düzenli konut stoku haline getirip kent bütününe katmayı amaçlamıştır. Kentsel dönüşüm, rantsal bölüşüme dönmüş bu sebeple doğal vadi ve dereler dikkate alınmamıştır. Plan açıklamalarında bölgedeki dere yataklarına ilişkin herhangi bir bilgi olmadığı gibi bölgede  taşkın riskinin değerlendirilmesine dönük herhangi bir kurum görüşüne de rastlanmamıştır. Taşkın riski konusunda DSİ’den görüş alma süreci ilgili mevzuatta da öngörülmüş değildir” diye konuştu.

ANKARA ÇAYI’NA DİKKAT 
Ankara Çayı’na dikkat çeken Tunçer, “Tahliye yolları tıkalı olabilir. Fenni açıdan hiçbir kurala bağlı kalınmadan inşa edilen yapıların sonradan planların içine dâhil edilme gayreti olan ıslah imar planları, prensip olarak mevcut yapı stokunun muhafaza edilmesine öncelik verdiğinden, afet risk değerlendirme hususu ya arka planda kalmış ya da tamamen ihmal edilmiştir” dedi.

Eskiden gecekondu bahçesi, yeşil alan, toprak zemin mekanlar yağışı sünger gibi içine çekmekteydi, ancak yer yerin betonlaşması, ağaçların ve bahçelerin yok edilmesi yağan yağmurun akacak yer, sızacak toprak bulamamasına ve sellerin oluşmasına neden olmaktadır. Keçiören’de Ankara Çayınının yanda akmasına rağmen gerekli giderler tıkalı ya da yetersiz olması nedeniyle yağan ve yukarıdan gelen suyun Ankara Çayına akamadığı ve yollarda dereler oluşturduğu, sellere neden olduğu gözlenmiştir” diyerek betonlaşmaya dikkat çekti. 

ATIK SULAR ARITILMALI
Şehir kanalizasyonunun bir sistemle toplanıp çevre ırmaklara dökülmesi gerektiğini belirten Tunçer, “Atık sular Hatip Çayına ve diğer akarsulara karışmadan bir kolektör ile toplanmalı. Toplanan atık su arıtıldıktan sonra akarsuya verilmesi gerekliydi. Gelecekte buna benzer bir çalışmanın Havza bazında planlama ile kaynaktan başlayarak yapılması ve tüm kirliliklerin önlenmesi gerekmektedir” diyerek sözlerine son verdi.     

Faruk GÖKYURT // İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.