Ankara’da düşünce atölyelerine büyük ihtiyaç var
Başkentlilerin farklı meslek alanlarında kendilerini geliştirmek istediklerinde, bu imkanı karşılayacak alanların kısıtlı olduğunu belirten Düşünce Atölyesi Genel Koordinatörü Demirci, ”Bu yüzden Ankara’da düşünce atölyelerine büyük ihtiyaç var." dedi.
Ankara Kalesi’nde yaklaşık iki yıl önce kurulan Ankara Düşünce Atölyesi 30 farklı akademik alanda atölye çalışmalarıyla faaliyet gösteriyor. Konu hakkında gazetemize bilgi veren atölye Genel Koordinatörü Ercan Demirci, “Düşünce atölyeleri Ankara’da büyük bir ihtiyaç. İnsanlar mesleklerini yaşarlarken farklı alanlarda hobi seviyesinin üzerine çıkmak istediklerinde bu isteklerini karşılayacakları, devam ettirecekleri alanlara çok sahip değiller. Ne yazık ki eğitim sistemi de buna müsait değil. Bu yüzden biz bu alanda çalışmalar yaparak farkındanlık üretiyoruz” diye konuştu.
GÖNÜLLÜLÜK ESASIYLA KURULDUK
Demirci; felsefe, arkeoloji, antropoloji, sosyoloji, tarih, uluslararası ilişkiler, tiyatro, sinema, müzik gibi sosyal bilimler alanında çeşitli atölye etkinlikleri düzenlediklerini hatırlatarak, “Başkentin tarihi ve sosyal bir değere sahip olan Ankara Kalesi’nden farklı meslek gruplarından insanları bir araya getirerek, atölye etkinlikleri, çeşitli panel ve sempozyumlar düzenliyoruz. Sadece sosyal bilimler alanında değil kültür ve sanat alanında da faaliyetler yapmaya çalışıyoruz. Gönüllülük ve sosyal sorumluluk esasıyla kurulduk. Bu bilinçle de yolumuza devam ediyoruz.”
30 FARKLI AKADEMİK ALANDA ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
“Atölyelerimiz belirli hafta sayısı boyunca devam ediyor. Belirli bir akademik alt yapıya dayanıyor. Devam mecburiyeti bulunuyor. Hatta bazı atölyelerin bitiminde sertifika dahi veriliyor. Geçtiğimiz yıl Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile birlikte sertifika programları yürüttük. 30’un üzerinde atölye açtık. Teoriye odaklanan faaliyetler yaptık.Pandemi dolayısıyla ara vermek zorunda kaldık” dedi.
EN ÇOK İLGİ PSİKOLOJİ ATÖLYESİNE
Ankara’da en çok psikoloji atölyesinin ilgi gördüğüne dikkat çeken Demirci, psikolojinin yanı sıra; sosyoloji, arkeoloji, sinema ve tiyatro gibi alanlarında büyük ilgi gördüğünü kaydetti. Demirci, atölye ortamının üniversite ortamından farklı olduğunu söyleyerek, “Mesela üniversitede psikoloji bölümünde sınıf o alanı okuyan insanlardan oluşuyor. Bizde ise atölyeye katılanların en fazla yüzde 25’i psikolog oluyor. Farklı meslek grupları katılıyor. Bir mühendis arkeolojiye, bir arkeolog başka bir alana ilgi duyabiliyor. Türkiye’de eğitim sistemi çok müsait olmadığında bu insanlar tekrar üniversiteye girip o bölümleri okuyamıyor. Biz burada bir nevi bu açığı kapatıyoruz.”
ANKARA’DA BU İMKANLAR KISITLI
“Düşünce atölyeleri Ankara’da büyük bir ihtiyaç. İnsanlar mesleklerini yaşarlarken bazı alanlarda hobi seviyesinin üzerine çıkmak istediklerinde bu isteklerini karşılayacakları, devam ettirecekleri alanlara çok sahip değiller. Ankara daha çok bürokrasi ve memur şehri olduğundan bazı konularda kısıtlı imkanlara sahip. Biz bu alanda çalışmalar yaparak farkındalık üretiyoruz. Sosyolojiyle, tarihle ilgili bir farkındalık üretmek istiyoruz çünkü aslında iyi bir mühendis ya da mimar olabilmeniz için iyi bir sanat, tarih veya psikoloji bilgisine sahip olmanız lazım” diyerek sözlerini noktaladı.
Emrah Özcan/İLKSAYFA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.