Ankara’da anlamlı program: Ankara Türk Ocakları gençleri Medrese-i Yusufiyye’yi gezdi
Ankara Türk Ocakları yöneticileri ve gençler, yıllar önce gerçekleştirilen çalışmalarla müzeye çevrilen Ulucanlar Cezaevi’ni ziyaret etti. Ziyarette Türk Ocakları yöneticileri ve gençlerin yanı sıra Ülkücü hareketin öncü isimleri de yer aldı.
Ankara Türk Ocakları, Ankara’da maneviyatın ön planda olduğu anlamlı bir program gerçekleştirdi. Ankara Türk Ocakları Başkanı Türkan Hacaloğlu başkanlığındaki ekip, Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Ulucanlar Cezaevi’ni ziyaret etti. Söz konusu programda Türk Ocakları Başkanı Türkan Hacaloğlu’nun yanı sıra Milliyetçi–Ülkücü Hareketin kurucularından biri olan Dündar Taşer’in kızı, çocukları ve torunları da katıldı.
Ziyaretin önemli konuğu ise Ülkücü camianın önder isimlerinden biri olan Araştırmacı Yazar Hakkı Öznur oldu. Bu isimlerin yanı sıra ocaktan yetişme ve daha önce dava için çeşitli cezaevlerinde yatan onlarca isim ve gençler, Ulucanlar Cezaevi’ni ziyaret eden topluluğun içerisinde yer aldı. Cezaevi avlularında gezen ve koğuşlarını inceleyen ekip, simgesel darağacının önünde konuşmalarda ve açıklamalarda bulundu. Konuşmaların ardından ise hatıra fotoğrafı çektirilerek program sona erdi.
1980’DEN İZLER
1960’lı yıllarda doğan ve 1980 darbesi sırasında cezaevlerinde kalan Rıfat Dunay ve Emir Kuşdemir, ekip içerisindeki gençlere yaptığı konuşmalarda, o yılları anlattı. Dunay gençlere ülkücü şehitler Süleyman Özmen ve Dursun Önkuzu’yu anlatırken, Emir Kuşdemir, şu ifadeleri kullandı:
“12 Eylül cunta rejimi 9 ülküdaşımızı idam sehpasında şehit etmiştir. Birçok dava arkadaşımızı da işkence hanelerinde şehit etmişlerdir. Fikri Arıkan, Mustafa Pehlivanoğlu ve Ali Bülent Orkan’la bu üç yiğit ülkücü ve dava adamlarıyla Ulucanlar cezaevinde birlikte yattım. Her üç şehidimizi de yakından tanıyorum. Onlar ülkücü harekete büyük hizmetlerde bulundular ve inandıkları ülkü davasında şehadete yürüdüler. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”
“ÜLKÜCÜLERE BÜYÜK BASKI VE ZULÜMLER YAPILDI”
Ulucanlar Cezaevi’nde bulunan simgesel darağacının önünde müzeyi gezen gençlere konuşan Ankara Türk Ocakları Başkanı Türkan Hacaloğlu, o yıllarda ülkücülere büyük baskı ve zulümler yapıldığını anlattı. Ülkü davası uğrunda yaşanan bir ömrün 2018 yılında vefat etmesi üzerine eşi rahmetli Yücel Hacaloğlu ile ilgili de sözler sarf eden Hacaloğlu, “Mamak’ta sanık olamadım ama hiç olmazsa onların avukatı olayım” diyerek evinin bir köşesinde unutmuş olduğu hukuk fakültesi diplomasını çıkarıp, buruşuk avukatlık cübbesini giyerek, “MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasında” yargılanan Ülkücüleri savunmak için davalara girdi.
Birçoklarının avukatlığını üstlendi. Tavizsiz Türk milliyetçisi Galip Abi kendisi için hiç yaşamadı hep ülkücü evlatları için yaşadı. Mamak’ta, Ülkücü gençler ziyaret görüşünde onu görünce “Galip Abi, Galip Abi” diye seslenirler, müthiş manevi güç alırlardı. Mamak kapılarında bekleyen Ülkücülerin aileleri evlatlarına hep Galip ağabeyi anlatırdı. Galip ağabey hem Ülkücü olmanın çilesini hem de çile çeken Ülkücülerin çilesini çekti. Galip Erdem Ülkücü'nün çilesini yazdı, yazdığı gibi yaşadı” ifadelerini kullandı.
HAKKI ÖZNUR’DAN MEDRESE-İ YUSUFİYE TABİRİ
Hayatını ülküsü uğrunda harcamış ve yaptığı çalışmalarla Ülkücülük ve Milliyetçilik alanında 10 ciltlik bir kitap hazırlayan Araştırmacı Yazar Hakkı Öznur ise gençlere; ülkücü isimlerin cezaevi hatıratlarından kesitler sundu. Hakkı Öznur, Medrese-i Yusufiyye’nin öneminden söz ederken, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Ülkücüler ilk olarak 68 döneminde cezaevine girmeye başladı. 1970 -1974 yılları arasında 300 civarında ülkücü cezaevine girip çıktı. İbrahim Doğan gibi isimler, cezaevini Medrese-i Yusufiyye’ye çeviren öncü isimlerdir. Daha sonra Turan Güven’de Ulucanlar Cezaevi’ne iki kez girip çıktı. Dönemin Ülkü Ocakları Birliği (ÜOB), Genç Ülkücüler Teşkilatı ve MHP Gençlik Kolları üyeleri de cezaevinde yatmıştır. Dursun Atak, Sedat Yıkılmaz, Rıfat Dunay, Hanifi İlbey, Mahmut Ceylan, Hayrettin Dikici, Yücel Özlem, Sabri Şimşek, Harun Yöndem, Akif Şahin, Ahmet Yılmazer, Salih Dilek, Galip Sevinç, Faruk Berberoğlu, Beyhan Aslan, Ali Karadağ, Erol Kaya, Mehmet Sağ, Mehmet Somuncuoğlu, Mustafa Manav, Mustafa Dikici, Kürşad Ünal, Mustafa Sami Barsan, Muammer Sözügüzel gibi çok sayıda Ülkücü, cezaevine giren ilk Ülkücülerdendir.
ÜOB başkanlığı yapmış Dr. İbrahim Doğan, Ramiz Ongun, ÜOD Genel Başkanlığı yapmış Sami Bal, MHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı yapmış Ramazan Ceylan, Turan Güven, Ali Güngör, 74 öncesi Ulucanlar’ da yatan dönemin Ülkücü gençlik liderlerindendir.”
Etkinlik diğer katılımcıların da konuşmalarının ardından hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.