Ankara Vakıf Eserleri Müzesi hak ettiği ilgiyi görmüyor

Atatürk Bulvarı'nın üstünde bir zamanlar Ankara Müftülüğü olarak hizmet veren tarihi yapıda, 10 yılı aşkın süredir Ankara Vakıf Eserleri Müzesi Hizmet veriyor. Başkentlilerin çoğunun bilmediği müze, ücretsiz olarak ziyaretçilerine ağırlamasına karşın, hakkettiği ilgili görmüyor. 
Ankara Vakıf Eserleri Müzesi, Ulus'ta Opera Meydanı'nda, Atatürk Bulvarı'nın üstünde, Melike Hatun Camii'nin yanı başında yer alıyor. Ankaralıların çoğunun bilmediği bu saklı müzede, Türk Kilim Sanatının 300 yıllık örnekleri ile birlikte Kabe-i Muazzama'nın mübarek örtüsü de sergileniyor. Vakıflar Genel Müdürlüğünce kurulan müze, ziyaretçilerin ücret ödemeden gezebildiği bir mekan olduğu için hafta sonunda farklılık arayan Ankaralılar için güzel bir tercih oluşturuyor.

HUKUK MEKTEBİ'NDEN ANKARA MÜFTÜLÜĞÜ'NE

Ankara Vakıf Eserleri, bir dönem Ankara Müftülüğüne ev sahipliği de yapan tarihi binasında, 7 Mayıs 2007'den beri ziyaretçilerini ağırlıyor. Cumhuriyet'in ilk yıllarından kalan bu mütevazi yapının, inşaatı 1927'de tamamlandı. 1928-1941 yılları arasında Hukuk Mektebi olarak kullanılan yapı,  en son Ankara Müftülüğü ve Diyanet Aş Evi olarak hizmet verdi. 

VAKIF ESERLERİNİN EVİ OLDU

7 Mayıs 2007'den bu yana Ankara Vakıf Eserleri Müzesi olarak kullanılan yapı, başta Ankara olmak üzere pek çok Anadolu kentinden getirilen vakıf eserlerine ev sahipliği yapıyor. Müzede, halı, kilim, ahşap, maden, çini, deri ve el yazması eserlerin sergilendiği Müzede, 13. ve 14. yüzyıldan kalma ahşap, 16. yüzyıl-dan kalma el yazmaları, çini ve halılar olmak üzere nadide eserler yer almaktadır. Ayrıca, kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere, hem geleneksel hem de modern süreli sergilerin düzenlendiği Çok Amaçlı Sergi Salonu da müze bünyesinde yer almaktadır. Ayrıca, müzesi bünyesinde kurulan bir laboratuvarda,  müzeye ait veya çevre illerden gelen eserlerin koruması, onarımı, sergilenmesi ve depolanması sağlanmaktadır.

OSMANLI KİTAP SANATI SERGİLENİYOR

Döneminde geçerli olan sanat anlayışını yansıtan eserler İslam sanat dünyasının köklü bir parçası olan Osmanlı kitap sanatları Anadolu’da Selçuklu ve Beylikler devri kitap sanatlarının devamı niteliğini taşıyor. İki vitrin halinde düzenlenmiş olan sergide Osmanlı kitap sanatlarının 16’ıncı yüzyıldan 20’inci yüzyıla değin geçirdiği değişiklikler cilt, tezhip, hat gibi örneklerle vurgulanarak ziyaretçilerine sunulmuştur. Ayrıca 16’ıncı yüzyılda İran’da yapılmış ve ithal edilerek Osmanlı topraklarına yayılmış pek çok Safevi el yazmasından örnekler seçilmiştir. Kitap sanatlarında görülen bu tarihsel gelişimin örnekleri dışında el yazması üretimi açısından ilgi çekebilecek dört el yazması kitap da sergide görülmektedir. 

16’INCI YÜZYIL EL YAZMALARI

Kitap sanatları açısından Osmanlı klasik devri diyebileceğimiz 16’ıncı yüzyılın ikinci yarısı Kanuni, II. Selim ve III. Murad gibi güçlü sultanların damgasını taşıyan el yazmaları da müzede hayli ilgi çekiyor. Müzenin çoğunluğu padişah vakfiyeleri ve Kur’an-ı Kerimlerden oluşan el yazmaları koleksiyonu sergide seçkin örneklerle tanıtılmaktadır. Cami, medrese gibi Osmanlı vakıf eserlerinden toplanarak gelen el yazmaları özellik ile de vakfiyeler ait oldukları dönemin sosyal ve ekonomik işleyişleri hakkında ziyaretçilerine özgün bilgiler sunuyor.

KABE ÖRTÜSÜ SERGİLENİYOR

Müzede Osmanlı döneminde kullanılan para keselerinin sergilendiği alan ise birçok ziyaretçinin ilgisini çekiyor. Osmanlı döneminde her yıl padişah tarafından Mekke ve Medine kervanlarına bağış gönderilir bu kervana ise Surre Alayı kervanı yöneten kişiye ise Surre Altını denirdi. . Eski dilde surre veya süre denilen para keselerinin ceylan derisinden yapılması ise ziyaretçilerinin bir hayli dikkatini topluyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından saklanan ve ziyarete açılan Kâbe örtüsü ise en çok ilgi gören diğer eserlerden. Cam muhafaza içinde korunan örtü manevi değeri açısından büyük ilgi görürken ziyaretçilere duygusal anlar yaşatıyor.    

Emrah ÖZCAN - Uğur DUYAN/HABERVAKTİM