Ankara Şavaşı'na şahitlik eden dağ

Ankara Şavaşı'na şahitlik eden dağ

Elmadağ ve İdris Dağı'ndan sonra 1610 rakımı ile Başkent'in en yüksek 3.dağı olan Çubuk sınırlarındaki Mire Dağı'nı keşfe çıktık. Ankara Savaşı'na şahitlik ettiğine inanılan dağdan Akyurt, Pursaklar ve Kahramankazan panoramik bir şekilde seyredilebiliyor.

Üç maceracı arkadaş, Elmadağ ve İdris Dağı'ndan sonra Başkent'in en yüksek noktası olan Çubuk ilçesi sınırlarındaki Mire Dağı'na tırmanmak için geçtiğimiz pazar günü yola koyulduk. 1610 rakımlı Mire Dağı'nın tam zirvesine çıkan asfalt bir yol olmasından dolayı aracımızla doruk noktasına rahatlıkla ulaşabildik. Aracımızı güvenli bir bölgeye park ettik. Hakim olduğumuz doğu tarafında görünen enfes Çubuk Ovası bizi kendisine hayran bıraktı. 

GÜNEŞİN DOĞUŞU İLE YÜRÜYÜŞ BAŞLADI

Biraz manzarayı izledikten sonra güneşin doğuşu ile Mire Dağı'nı dolaşmak için rotamızı  batıya doğru çevirdik. Sırt çantalarımız ile birlikte dağın batı yamacından aşağıya inmeye başladık. Yer yer karşımıza çıkan kayalıklar ve çalılıklar bizi biraz olsun zorlasa da yürüyüşümüzü engellemedi. Güzergahımız boyunca çokça kurumuş ve devrilmiş ağaçlarla karşı karşıya kaldık. Dağın en tepelerinde olduğumuz için karşımızda hala mükemmel bir manzara bize selam veriyordu. Doğuda Çubuk Ovasını seyrederken dağın batısında ise Kahramankazan bize bakıyordu. Mire Dağı'nda baktığımızda ilçe merkezi bize o kadar yakındı ki...

KARŞIMIZA ÇIKAN ÇEŞME VE YABANİ MEYVELER...

karamuk-ve-kusburnu-2.jpg

Dik yamaçlardan indikten bir süre sonra karşımıza bir çeşme çıktı. Çeşmenin oluğundaki suyun yosunla kaplı olmasına rağmen sudaki berraklık, bizi daha da mutlu etti. Çeşmeden akan zayıf sudan içme imkanı bulduk. Çeşme başında bir yorgunluk molası vermenin çok iyi bir karar olduğunu düşündük. Yanımızda getirdiğimiz termos çayı ve simitleri çıkararak güzel ve keyifli bir kahvaltı yaptık. Biraz dinlendikten sonra yanı başımızda bulunan alıç, dağ eriği, karamuk, kuşburnu gibi meyvelerin tadına baktık. Bakir alanlar olmasından dolayı meyve ağaçları dallarından sarkıyordu. Bu meyvelerden birazcık çantamıza koyduk. 

YÜZDE 70 EĞİMLİ ARAZİLERİ AŞTIK

Kısa bir dinlenmenin ardından yürüyüşümüze devam ettik. Yürüyüşümüzün ikinci bölümünde bizi daha zorlu bir yol beklediğinden haberimiz yoktu. Yaklaşık 1 kilometre sonra yolumuz daha da dik hal aldı. Yerinden oynayan kayalardan ve sık çalılıklardan geçerken düşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldık.  Yüzde 70 eğimli yerlerden geçerken aşağıya yuvalanmamak için kendimizce tedbir aldık. Bir vadiye indikten ve yüksek çalılıkları geçtikten sonra bu kez de yukarı doğru tırmanmaya çalıştık. Buradan sonra işimiz artık biraz daha zorluydu. Çünkü hem çalılıklara hem de yokuşa karşı bir yürüyüş gerçekleştirmeye başladık. Biraz yürüdükten sonra çalılıklar bitti; ancak zirveye doğru tırmanmak biraz zorluydu. Uzun bir yürüyüşün ardından yokuş yukarı çıkmak bizi biraz bitkin düşürmüştü. 

ÇUBUK, AKYURT, PURSAKLAR VE KAHRAMANKAZAN'I İZLEME İMKANI

Zirveye kayalıkların içinden tırmanmaya başladıkça arkamızda yine muhteşem bir görüntü beliriyordu. Akıncı Ovası ve Kahramankazan ilçesi rahatlıkla görülebiliyordu. Kısa kısa molalar vererek zirveye doğru yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Karşımıza çıkan kayalıklar bizi zorlasa da hedefimizden asla vazgeçmedik. Sabah saat 7'de başlayan Mire Dağı'nın zirvesinde başlayan yürüyüşümüz saat 12'de yine zirvede son buldu. Panoramik görüntüye sahip Mire'de geçirdiğimiz vakit ve manzara bizi oldukça etkiledi.  Mire Dağı'nın dağcılık, yürüyüş ve yamaç paraşütü tutkunlarının tercih ettiği bir yer olduğunu öğrendik. Dağdan Çubuk, Akyurt, Pursaklar ve Kahramankazan rahatlıkla görülebiliyor. Mire'ye D.H.M.İ. tarafından 2006 yılında yapılan havacılık radar tesisleri ve ışıklandırması yapılmış durumda.

DAĞIN İSMİNİN HİKAYESİ

Bu dağın hikayesi ise şöyle: Mire Dağı'nın doğu yamacındaki Gümüşyayla köyünde anlatılan bir hikayeye göre
"Meyrem adında bir kadın köyde dağın eteğine yerleşmiş, halk Meyrem'e 'Miyrem' dermiş. Dağın ve köyün adı 'Mire' olarak kalmış. Daha sonra köy yaylalık olduğu için Gümüşyayla olarak değiştirilmiş" 

ANKARA SAVAŞI'NA ŞAHİTLİK YAPAN MİRE 

28 Temmuz 1402'de Çubuk Ovası'nda Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında yaşanan Ankara Savaşı'na Mire Dağı'nın şahitlik yaptığı da konuşuluyor. Yıldırım Beyazıt'ın Mire Dağı eteklerinde konuşlandığı, Ankara Savaşı'nın Çubuk ve Kahramankazan arasında geçtiği anlatılır. Osmanlı ordusundaki aşçılar gibi geri hizmet birimlerinin ise Kahramankazan tarafında konuşlandığı da rivayet ediliyor.

OSMAN AKDOĞAN/HABERVAKTİM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum