Ankara için müthiş fırsat: Gordion'dan UNESCO hazırlığı
Ankara üzerine kültürel çalışmalarıyla tanınan Araştırmacı Muhammed Murat Arslan ‘Gordion Antik Kenti ve Unesco’ süreçleri hakkında bilgiler verdi. Arslan, ‘’Gordion’un Ankara için önemi büyük. Diplomasi bağlamında müthiş bir fırsat’’ şeklinde konuştu.
Frig Medeniyetinin Ankara’daki en büyük izlerinden biri olan ve Polatlı'da bulunan ‘Gordion Antik Kenti’ uzun çalışmalar sonucu UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeye hazırlanıyor. 1950 yılından günümüze kadar kazı çalışmalarının devam ettiği antik kente ilginin giderek artması bekleniyor.
Konuyla ilgili gelişmeleri gazetemize aktaran Murat Arslan, ‘’Gordion, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girdiğinde kamu diplomasi bağlamında büyük ilerlemeler kaydedebiliriz. Gordion’un tanıtımı iyi yapılırsa Ankara turizmin parlayan yıldızı haline dönüşecek. Listeye gireceğimize inanıyorum’’ ifadelerinde bulundu.
UNESCO LİSTESİ’NE GİRMEK MARKA OLMAKTIR
‘’Tarihi bir şehrin, kalıntının ve medeniyete ait izlerin UNESCO Dünya Mirası Listesine girmesi o yerin markalaşması anlamına geliyor’’ diyen Murat Arslan, ‘’Listeye girmek dünya çapında bir itibar elde etmek anlamına geliyor. Tescillenen esere, yapıya vs. ise insanlığın ortak mirası olarak bakılıyor. Ayrıca o bölgenin dünya çapında bilinirliğini ve görünürlüğünü artırıyor. Bu durum ise hem turizmi etkileyen hem de kültürel miras bilincini yüksek noktalara taşıyan gelişmelerin önünü açıyor’’ diyerek Dünya Mirası Listesi’ne girmenin önemine dikkat çekti.
UNESCO KAMU DİPLOMASİSİ İÇİN BİR KALDIRAÇ
Açıklamalarına devam eden Arslan, ‘‘Tüm bunların ötesine kamu diplomasisi için büyük bir alan açılıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi, zaten var olan bir potansiyele kaldıraç işlevi yüklüyor. Tabii bizim de bu durumu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Kamu diplomasinin içerisinde; kültür, turizm, müze, arkeoloji diplomasisi gibi pek çok alt başlığı sayabiliriz. Bu alt başlıklarda UNESCO vesilesi ile ciddi kazanımlar elde edebiliriz, önemli çalışmalara imza atabiliriz. Eğer Gordion Dünya Mirası Listesi’ne girerse Ankara’da bu listeye giren ilk yer olacak. Bu da Ankara’nın markalanması, görünürlüğünün ve bilinirliğinin artmasına katkıda bulunacaktır. Topraklarımızdaki hikayeyi dünyaya anlatma fırsatı sunacaktır. Dünya çapında bir etkiye sahip bu olayı duyurmak, tanıtmak ve bu gelen fırsatı daha büyük bir enerjiye çevirmek gerekiyor’’ şeklinde konuştu.
FRİGLER VE ANKARA İLİŞKİSİ
Frig Medeniyetini aynı zamanda Ankara'nın merkezi ile ilişkilendirebiliyoruz diyen Arslan, ‘‘Ankara’nın merkezi de Frigler için önem arz ediyor. Baktığımızda Ankara’da 20’ye yakın Tümülüs var ve hepsi Frig Medeniyetine ait. Örneğin, AŞTİ’nin hemen yakınındaki yükselti bir Frig tümülüsü... Şehrin kurucuları da Frigler denilebilir. Hacı Bayram Camisinin olduğu tepe ve etrafı Frigler tarafından şehir haline getiriliyor. Bunun yanında şehrin ismine ve kuruluşuna dair bir efsanelerden biri de Kral Midas'ın rüyasına dayanmakta." dedi.
FRİGLER VE DÜNYA KÜLTÜRÜNDEKİ İZLERİ
‘’Dünya kültüründe ‘Gordion Düğümü’ şeklinde çözümünün zor olduğu konuları kaba kuvvetle çözmeyi ifade eden bir deyim vardır’’ şeklinde konuşan Arslan, açıklamalarına şöyle devam etti: ‘‘Bu deyim İskender’in Gordion düğümünü çözemeyip kesmesiyle birlikte oluşmuş ve dünyaya mal olmuş bir ifadedir. Günümüzde herhangi bir siyasi, kültürel ya da iktisadi meselenin girdiği karmaşık durumları tanımlamak için bu ifade sıkça kullanılır. Haliyle dünya çapında bu kadar karşılık bulan bir deyimin merkezi Ankara. Bunların yanında hikâyelere konu olmuş Kral Midas yine Friglerin kralı olarak biliniyor’’ dedi.
MİDAS EFSANESİ
Kral Midas birçok ülkede iki şekilde anılır bir Kral Midas’ın Altın Dokunuşu ikincisi ise Midas’ın eşek kulakları. Dünyanın birçok ülkesinde çocuklar annelerinden bu hikâyeleri dinlemiştir. Yine konunun merkezi şehri Anadolu'dur Ankara’dır. Dünyaya mal olmuş bir diğer öge ise Frig başlığıdır. Bu başlık yine Kral Midas efsanesinden türemiş bir objedir. Efsaneye göre tanrı Apollon bir müzik yarışmasında hakem olan Midas’ın kendisini seçmemesinden ötürü ona kızıp kulaklarını eşek kulaklarına çevirmiştir. Midas bunun üzerine kulaklarının görünmemesi için bir başlık takıyor. Bu başlığa Frig başlığı deniyor. Ve bu başlık özgürlüğün simgesi oluyor. Dünya çapında da bir karşılık buluyor bu durum. Fransız İhtilali simgelerinin başında geliyor. Amerikan İç Savaşında da bu başlık sembolik değerini koruyor. Amerikan Senatosunun armasında ve Latin Amerika ülkelerinin çoğunun devlet armasına bu Frig başlığını görebiliyoruz. Haliyle bu hikâyelerin simgelerin merkezi Anadolu hatta Ankara. Ülke markalaşmasında, kültürel diplomaside bu hikâyelerin bize ait olduğunu vurgulamamız, insanlara bunu anlatmamız bizler için pozitif bir değer ifade eder.’’
SOSYAL MEDYADA GORDİON İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Gordion Antik Kenti’nin tanıtımı için yaptıkları çalışmalara da değinen Arslan, ‘‘ Gordion ve Friglere dair yapılan çalışmaların ayrıntılarını paylaştığımız ‘gordionturkiye’ isimli bir platform kurduk ve buna bağlı sosyal medya hesapları açtık. Kazı süreçlerini, buluntuları ve çalışmaların tarihsel arka planlamaları buradan halka sunuyoruz. Kazı heyetiyle görüşüp çeşitli röportajlar da yaptık. Daha sonra bir Gordion sözlüğü oluşturduk. Burada Gordion'u ve Frigleri daha popüler hale getirmeye çalışıyoruz. Başta Ankaralı vatandaşlar için kültürel miras farkındalığı oluşturmaya çalışıyoruz diyebilirim. Çalışmalarımızı tüm dünyaya duyurmak en büyük amacımız. Medya aracılığıyla bu kültürü yaymak ve bir bilinç oluşturmak istiyoruz. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak daha geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz." diyerek platformun amacını anlatan Arslan Türkiye'nin bir kültürel miras süper gücü olduğu sıkça dillendiriliyor. Elimizdeki bu kültürel mirası bir iyi korumamız ve iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Gordion UNESCO ile taçlandırılırsa 100. yılımıza yakışır bir çalışma olacaktır’’ diyerek cümlelerini noktaladı.
Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.