AKK Su Çalışma Gurubundan Kızılırmak çağrısı
AKK Su Çalışma Gurubu, açıkladığı ‘Suya Saygı Raporu’nun sonuç bildirisinde 2014'ten bu yana İvedik İçme Suyu sistemine dahil edilen ve yıllardır kalitesi tartışılan Kızılırmak suyu ile ilgili acil önlem alınmasını önerdi.
Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkent Ankara Çevre ve İklim Meclisi Su Çalışma Gurubu, ‘Suya Saygı Buluşmaları’nın sonuç bildirisini kamuoyu ile paylaştı. 22 Mart Dünya Su Günü’nde açıklanan ‘Suya Saygı Raporu’nun sonuç bildirisi toplantısına AKK Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, AKK Çevre ve İklim Meclisi Sözcüsü Ömer Şan, AKK Su Çalışma Grup Sözcüsü Prof. Dr. Nilgül Karadeniz ve çok sayıda kent konseyi yetkilisi katılım sağladı.
SAĞLIKLI YAŞAMAK İÇİN SUYUN KORUNMASI KAÇINILMAZ
Suya Saygı Raporu’nda, yeryüzündeki tüm yaşamın kaynağının su olduğuna dikkat çekilerek, “Suyu yalnızca çeşmeden akan, bir havza veya gölde var olan bir materyal olarak görmek, suya saygısızlıktır!” denildi. Raporda Başkentlilerin daha sağlıklı yaşayabilmesi için suya ve su varlıklarının korunmasının kaçınılmaz olduğu belirtildi. Yapılaşma baskısı altındaki İmrahor Vadisi, Mogan ve Eymir su sistemlerini besleyen drenaj ağları ile diğer vadi sistemlerinin korunması gerektiği önerildi.
SUYU KORUNMASI İÇİN ÖNERİLER SIRALANDI
Su ve su kaynaklarının korunması konusunda yerel yönetimlere büyük görevler düştüğünün belirtildiği raporda şu öneriler sıralandı:
-Ankara’da bulunan derelerin (görünür ya da görünmez hale getirilmiş) vadilerin ve bağlantılı tüm su varlıklarının güncel durumları tespit edilmeli, koruma, geliştirme, onarım planları hazırlanmalı.
- Günümüzde yeraltına hapsedilmiş derelerin gün yüzüne çıkarılması için gerekli çalışmalar başlatılmalı.
- Yapılaşma kararları ve imar uygulamaları, yüzey ve yeraltı su varlığının sürdürülebilmesini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle merkezi ve yerel yönetimlerin planlama, imar, çevre, iklim ve su idarelerinin koordinasyonunda acil olarak mevcut kentsel dönüşüm uygulamalarının değerlendirilmesi gerekir.
-Bunların yanında tüm su varlığı potansiyelinin miktar ve kalitesindeki değişimleri belirleyebilmeye imkân tanıyacak veri tabanı oluşturulmalıdır.
- Alternatif su kaynaklarını artırmak için yağmur suyu hasadı ve gri su kullanım teknolojileri için gerekli yönetsel çalışmalar yapılmalıdır.
-Mikro ölçekte nerede ve ne zaman hangi kalitede, hangi miktar suya ihtiyaç olduğu ve bu suyun, hangi su kaynağından karşılanacağı belirlenmelidir.
- Ankara’ya çeşitli yeni işlevlerle hizmet edebilecek olan Atpazarı, Çankaya, Bedesten su depoları ile Kırkgöz yeraltı suyu tesisi başta olmak üzere Cumhuriyetin ilk su tesisleri derhal koruma altına alınmalıdır.
-Ankara'nın su kaynaklarını sağlayan Kızılırmak ve Sakarya havzalarının geleceği açısından bir an önce 'koruyucu-önleyici' adımlar atılmalıdır.
-Ankara’da yüzde 40 civarında su kaybı olduğu saptanmıştır. Bu su kaybı oranının yüzde 25 seviyesine indirilmesi gerekmektedir.
-2014'ten bu yana İvedik İçme Suyu Şebeke sistemine dahil edilen 'Kızılırmak suyu' ile ilgili de acil önlemler alınması gerekliliğini vurgulamak isteriz. Bunun için Kızılırmak’ın geçiş güzergahı üzerinde bulunan Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Çankırı, Çorum ve Samsun illeri, tüm yerel ve merkezi yönetimler, ortak bir platformda buluşarak Kızılırmak'ı, ülkemizin temiz ve güvenilir suyu haline getirmelidir. Bu doğrultuda Ankara Büyükşehir Belediyesi öncü olmak durumundadır.
OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.