'Ağrı Vücudun Dilidir' 

'Ağrı Vücudun Dilidir' 

Fizyoterapist Semra Karakuş, vücutta sıkça görülen ağrıların sağlık problemlerinin habercisi olduğunu söyledi.

Fizyoterapist Semra Karakuş, vücutta sıkça görülen ağrıların sağlık problemlerinin habercisi olduğunu belirterek, "Ağrı vücudun dilidir. Vücutta ağrılar yaşanıyorsa bir sıkıntı var anlamına geliyor. Ağrının kalıcı şekilde çözümüne bakılmazsa ciddi sağlık problemleri yaşanabilir" dedi.

Fizyoterapist Semra Karakuş, doğduğumuz andan itibaren vücudumuzu nasıl kullanırsak iskelet şeklimizin ona göre geliştiğini kaydetti.

Oturuş şeklimizin, ayakta duruş şeklimizin, çocukların ağır çanta kullanımının, meslek seçiminin, yaptığımız sportif aktivitelerin hepsinin bedenimizi ve duruşumuzu etkilediğini vurgulayan Karakuş, "Duruş alışkanlıklarımız yanlışsa ona bağlı bazı deformasyonlar oluşuyor. İşte omurganın eğrilmesi, şekil değiştirmesi ve bazı kas kuvvetsizlikleri duruş şeklimizi değiştiriyor" dedi.

doktor-1.jpg

SAĞLIK PROBLEMLERİNİ ARTIRIYOR

Bu durumun ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini söyleyen Karakuş, "Daha ileri vakalarda akciğer ve kalpte sıkışmalar yaşanabiliyor, solunum problemi olabiliyor. O durumda omurga cerrahisi gerekiyor. Omurga cerrahisi ise kemiklerin birbirine çivilenerek yapılması. Biz o noktalara gelmesine izin vermiyoruz. Hastalarımızı erken dönemde yakalarsak o derece düzelme ihtimali yüksek oluyor. Biz birçok hastamızı ameliyattan kurtarıyoruz" diye konuştu. 

DURUŞTA KASLARIN ÖNEMİ?

"Biz ne kadar hareketsiz kalırsak kaslarımız o kadar güçsüzleşiyor ve omurgamız o denli etkileniyor. Çünkü iskeletimizi dik tutan şey kas gücümüzdür. Bu da alışkanlığa bağlı olarak gelişir" diyen Karakuş, şunları söyledi: "Kaslarımızı doğru güçlendirirsek ve doğru kullanırsak ancak o düzgünlük sağlanır. Uzun süre özellikle kaykılarak oturmak çok tehlikeli! Çünkü uzun süre oturmak ve yanlış pozisyonda oturmak hep boyun, sırt ve bel ağrılarına, omurga deformatilerine, bel ve boyun fıtığına neden oluyor. Hasta olarak özellikle bize öğrenciler geliyor, masa başında, bilgisayar başında uzun süre oturanlar geliyor."

doktor-2.jpg

TEDAVİ MÜMKÜN

Bıçak altına yatmadan duruş bozukluğunun tedavisinin mümkün olduğunu belirten Karakuş, "Duruş bozuklarını manuel terapi ile tekrar şekillendiriyoruz. Hastaya ekstra egzersizler veriyoruz. İşte şu kasını güçlendireceksin, bu kasını esneteceksin gibi uygulamaları öneriyoruz" şeklinde konuştu. Karakuş, yaş ilerledikçe, kaslar ve omurga katılaştıkça omurganın düzelme ihtimalinin zorlaştığını, tedavi sürecinin uzadığını aktardı. 

AĞRINIZI HAFİFE ALMAYIN 

PVücuttaki ağrıların dikkate alınması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Karakuş, şunları dile getirdi: "Ağrı vücudun dilidir aslında. Vücutta ağrı varsa bir sıkıntı var anlamına geliyor. Eğer biz onu görmezden gelip hiçbir çözümüne bakmazsak bu problemler artarak daha kötü sonuçlara dönüşebilir. Ağrıdan dolayı bir süre sonra insanlar antideprasan kullanmaya başlıyor ya da ağır fıtıklarla mücadele etmeye başlıyor. Onun için ağrı bir belirti. Ağrının kalıcı şekilde çözülmesi gerekiyor. Ne kadar erken gelirse tedavisi de o kadar kolay oluyor. İşte hasta buraya geldiğinde biz o sebebi buluyoruz. Orada ağrıyı gidermek değil, ağrıya neden olan şeyi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. İnsanlar bir yeri ağrıdığında bunun çözümüne mutlaka bakmalı."

ÇOCUK DURUŞTA BİLE EBEVEYNİ TAKLİT EDER

Karakuş, erken yaşta teşhise dikkat çekerek, "Ne kadar küçük yaşta sorunu yakalarsak çabuk düzeliyor. Onun için ailelerin bu konuda çok uyanık olması gerekiyor. Zaten postür (duruş) çocuklarda aileden görerek geliştirilebilen bir şey. Çocuk ezberden şöyle durayım, böyle durayım demiyor. Çocuk ilk doğduğunda kimi görüyor anne babayı görüyor ve hep ebeveyni taklit ediyor. Onun için anne babaların bu farkındalığı kazanması, kendi duruşlarını düzeltmesi gerekiyor ki çocuk da ona bakarak güzel örnek alsın" dedi. 

DURUŞ BOZUKLUĞU NASIL SAPTANIR?

Duruş bozukluğunun nasıl saptanacağına dair bilgilendirici açıklamalarda bulunan Karakuş şöyle konuştu: "Duruş bozukluğunu saptamak için omurga mekaniğini bilmek gerekiyor. Omuzlar bizim için terazidir. Eğer omuzun biri aşağıda teki yukarda ise bu önemli bir belirtidir skolyoz (omurganın sağa-sola doğru eğrilmesi) için. Yandan bakıldığında kulak, omuz, kalça ve ayak bileğinin aynı hizada olması gerekiyor."

DOĞRU DURUŞ VE DOĞRU OTURUŞ NASIL OLMALI?

Sağlık problemi yaşamamak için doğru duruş ve oturuş şekline ilişkin bilgiler veren Karakuş, şunları aktardı: "Ayakta kulak, omuz, kalça ve ayak bileğinin aynı hizadan geçmesi gerekir. Bizi bu hizada tutan alt karın kasımızdır. Bu gevşedikçe, zayıfladıkça bizi burada taşıyamadığı için çöker. Onun için karın kasımızı aktif kullanmamız gerekiyor. Bir kuklanın ipinin sürekli yukarı çektiği gibi burayı aktif kullanmamız gerekir ki doğru hiza korunsun. Otururken de aynı kural geçerli. Kalçayı geriye sıfırlayıp yaslanarak yine bu hizada oturmalıyız, çünkü kaykıldıkça boyun öne gider. Uzun süre bilgisayar başında kaykılarak oturuyorsa kişi, boyunda çok ciddi düzleşmeye neden olur, zamanla boyun fıtığına neden olur. Ama olabildiğince düz bir hizada tutabilirsek olabildiğince omurga sağlığımızı korumuş oluruz. Çünkü bunların sonrası bel ve boyun fıtığına gidiyor. Pandemi sürecinde çok fazla hareketsiz kalan insanlarda omurga rahatsızlığı görüldü. Özellikle çocuklarda bu oran çok fazla. Okulların kapanması çocuklar için hiç iyi olmadı. Yetişkinlerde boyun ağrısı, bel ağrısı şikayetinden dolayı çok gelen oldu. Çocuklarda da omurga şekil değiştirdiği için gelen çok fazla arttı."

OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.