27 Mayıs Darbesi’nin ilk kurbanı kimdi? Namık Gedik kimdir, niçin intihar etti?
Demokrat Parti Kabinesi’nden öyle bir isim vardı ki; 27 Mayıs 1960 darbesinin ilk kurbanı o olmuştu. O isim Menderes hükümetinin son içişleri bakanı Namık Gedik’ten başkası değildi. Peki Namık Gedik kimdir, niçin intihar etti?
27 Mayıs Darbesi’nin ilk kurbanı kimdi? 27 Mayıs 1960 ihtilaliyle birlikte tutuklanan Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes baskılara dayanamayarak intihar girişiminde bulunmuşlardı. Yassıada’da Salim Başol tarafından yargılandıktan bir müddet sonra Celal Bayar serbest kalmış, Başbakan Adnan Menderes ile bakan arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edilmişlerdi. Fakat Demokrat Parti Kabinesi’nden öyle bir isim vardı ki; 27 Mayıs 1960 darbesinin ilk kurbanı o olmuştu. O isim Menderes hükümetinin son içişleri bakanı Namık Gedik’ten başkası değildi. Peki Namık Gedik kimdir, niçin intihar etti?
İşte cevabı:
27 Mayıs’ın ilk kurbanı Namık Gedik’in hayatını sizler için derledik…
1911 yılında İstanbul'da doğan Namık Gedik, Demokrat Parti hareketinin öncü isimlerindendi. 9, 10 ve 11 dönem Aydın’dan milletvekili seçildi. Hekimlik ve başhekimlik yaptı. Adnan Menderes’in son kabinesinde İçişleri Bakanı'ydı. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinde Ankara Harp Okulu'nda gözlem altında bulunduruldu.
27 Mayıs 1960’ta darbe bildirisinin Alpaslan Türkeş tarafından okunmasının ardından yönetime el koyan ve Milli Birlik Komitesi adını alan askerler, Ankara'da bulunan Cumhurbaşkanı Celal Bayar, TBMM Başkanı Refik Koraltan ve İçişleri Bakanı Namık Gedik ile DP milletvekillerini gözaltına alarak, Harp Okulu'nun binasına götürdüler. Geceyi Eskişehir'de geçiren Başbakan Adnan Menderes de Ege istikametine giderken Kütahya'da yakalanarak uçakla Ankara'ya getirildi.
DARBENİN NEDENİ DİKTATÖRLÜK ENDİŞESİ
Albay Türkeş, aynı gün saat 15.00'de Genelkurmay Başkanlığı karargâhında düzenlediği basın toplantısında bir soru üzerine, "Birkaç seneden beri Anayasanın ihlal edildiğine tanık olduk. Demokrasi hayatımız bir çıkmaza girdi. Bütün ümit ve beklememize rağmen parlamentoda bunun düzelmesine gidilmedi. Diktatörlüğe gidileceğinden bütün memleket endişeye düştü ve bu hal ayrı partilere mensup vatandaşların münasebetlerini de güç hale soktu. Anayasanın her türlü tesirden azade bir hale getirilmesi maksadıyla TSK kendi sorumluluğu dahilinde düzeltmeye karar verdi" yanıtını verecekti. Darbeden önce izne ayrılarak İzmir'e yerleşen Orgeneral Cemal Gürsel, darbenin yapıldığı gün uçakla İzmir'den Ankara'ya gelecekti. Gürsel'in radyodan, "Asla diktatör olmayacağım" sözleri duyulacaktı.
GEÇİCİ ANAYASA İÇİN PROFESÖRLER DEVREDE
Orgeneral Cemal Gürsel dahil 38 kişiden oluşacak Milli Birlik Komitesi, nasıl bir yol haritası çizeceğini kararlaştırmak için kolları sıvadı.
MBK için de genel kanının, yeni anayasanın hazırlanmasının hemen ardından ülkede en hızlı biçimde demokrasinin yeniden işler kılınması için gerekli çalışmaların yapılması olduğu ifade ediliyordu.
Bu kapsamda 28 Mayıs günü Prof. Sıddık Sami Onar başkanlığında oluşturulan Profesörler Kurulu, geçici anayasanın yapılması için çalışmalara başlamıştı. İlk toplantıda yer alan Orgeneral Gürsel, kuruldan 27 Mayıs'ın meşru olduğuna dair bir bildiri yayınlamasını talep etti.
Tevfik Çavdar'ın "Türkiye'nin Demokrasi Tarihi" kitabına göre, kurul bildirisinde, 27 Mayıs'ın, "meşru ve sosyal nizamı yeniden kurma ihtiyacının bir neticesi olduğu"na işaret etti.
Aynı gün Orgeneral Gürsel başkanlığında hükümetin de kurulduğu ifade edildi.
Gürsel tarafından açıklanan kabinede 14 sivil ve 3 asker bulunuyordu.
İÇİŞLERİ BAKANI İNTİHAR EDİYOR
30 Mayıs günü DP'lilerin tutulduğu Harp Okulu'nda İçişleri Bakanı Namık Gedik pencereden atlayarak intihar etti. Abdi İpekçi'nin Ömer Sami Coşkun ile birlikte kaleme aldığı "İhtilalin İçyüzü" kitabında trajik intihara ilişkin olarak şu bilgilere yer veriliyordu:
"O gece Gedik uyuyabilmek için üç Equanil ve bir Lüminal aldı. Oda arkadaşı Ethem Menderes arkadaşının artık teskin olacağı ümidiyle uykuya daldı. Saat 03.00'e geliyordu. Bu sırada tuvalete gitmek üzere Gedik'in odasının önünden geçen Ahmet Salih Korur, helada işini bitirip dönerken bir şangırtı sesiyle ürkmüş kalmıştı. O sırada uyanmış olan Ethem Menderes, Namık Gedik'i karyolası üzerinde ayakta bulmuş ve ne olduğunu anlamamış, Gedik'in 'Ya Allah' diye haykırarak kendini pencereden dışarı fırlattığını görmüştü."
Gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.