25 milyon genç nüfusumuz var
MEB Bakan Danışmanı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu katıldığı bir programda geleceğin gençlerin elinde olduğunu belirterek, “25 milyon genç hiçbir ülkede bulunmayan önemli bir kapasite.” dedi.
MEB Bakan Danışmanı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu katıldığı bir programda geleceğin gençlerin elinde olduğunu belirterek, “25 milyon genç hiçbir ülkede bulunmayan önemli bir kapasite.” dedi.
Huawei öncülüğünde düzenlenen “Geleceğin Tohumları” programının kapanış töreni yapıldı.
Çin kültürünün öğrenilmesi amacıyla düzenlenen programın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda yapılan kapanış törenine BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Danışmanı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, Huawei Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Jeffery Zhong, Çin Ankara Büyükelçisi Kültür Müsteşarı Shi Ruillin ve öğrenciler katıldı.
“İLİM ÇİN’DE DAHİ OLSA ÖĞRENİNİZ”
Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Danışmanı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, öğrencilere programı başarıyla tamamladıkları için tebriklerini ileterek, “Peygamber efendimizin ilim Çin’de bile olsa gidip öğreniniz talimatı şu an gerçekleşiyor. Bunun inşallah gelecekte daha başka anlamlarda tasavvur edeceğini tahmin ediyoruz ve inanıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak güzel işler yapmaya çalışıyoruz. En önemli kaynağımız olan insan kaynağımızı, 80 milyon insanda 25 milyon genç hiçbir ülkede bulunmayan önemli bir kapasite. Bu gençlerimizi geleceğe hazırlamak ve geleceği şekillendiren insanlar olmasını sağlamak yöneticilerin omuzlarındaki en büyük yüktür. Çin ile ilişkilerimiz gelişiyor. Bakanlık olarak bizler üzerimize düşen görevi hakkıyla yerine getirmek için çalışacağız, gayret edeceğiz. Buna sizler huzurunda söz veriyoruz” dedi.
“TEK VERİ KAYNAĞIMIZ İNTERNET OLMAMALI”
Programın kültür alışverişi açısından önemine dikkat çeken BTK Başkanı Karagözoğlu ise, “İnternetle alakalı iki kelime etmek istiyorum. İnternet çok büyük derya interneti kullanırken ve kendimizi teknolojik anlamda geliştirirken yaşanmışlık tecrübelerimizle şunu görüyoruz eğer doğru soruyu sorabilirsek doğru kaynağı doğru yere, internet bizi ulaştırabiliyor. Diğer bir konuda eğer bilimsel bir çalışma yapacaksak internet bu anlamda tek veri kaynağımız olmamalı. İlmi araştırmalar konuyla alakalı yazılmış kitaplar ve kütüphane kültürünü yaşatmamız lazım. Bu uzun saatler çalışmanın bana kazandırmış olduğu bir deneyimdir” dedi.
10 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ ÇİN’E GÖNDERİLDİ
Programın gençlerin farklı bir kültürü tanıması ve o kültürün değerleriyle iç içe yaşayarak yerinde görüp tecrübe etmesinin önemli olduğunu belirten Karagözoğlu, “Huawei’nin 2017 yılsonu itibariyle 96 ülkede sosyal sorumluluk projesi uyguladı. Faaliyet gösterdiği ülkelerin bilişim sektöründe çalışacak mühendis adaylarına ulaşmayı hedeflediği bu proje ile bulunduğu ülkenin yerel bilişim ve iletişim endüstrisinin de gelişmesine katkı sağlıyor. Proje kapsamında Türkiye’nin önde gelen 7 üniversitesinden seçilen 10 öğrenci 11-23 Eylül tarihlerinde kültürel geziler ve turlara katılarak Çin’i daha yakından tanıdı ve gençlerimiz kısa süreli bu program kapsamında Çince öğrenmek için de eğitimler aldı. Şüphesiz ki bir kültürü öğrenmenin en iyi yolu önce o kültürün dilini öğrenmekle mümkün. Sosyal mühendisler olarak adlandırdığımız gençlerimiz belki de hayatları boyunca unutmayacakları bir deneyim yaşadılar” bilgisini konuklarla paylaştı.
“KÜLTÜR ANCAK ONUNLA İÇ İÇE YAŞAYARAK ÖĞRENİLİR”
Gençlere tavsiyelerde bulunan Karagözoğlu, “Sizler eğitim ve iş hayatınızın İlerleyen zamanlarında çok daha farklı tecrübeler kazanacaksınız ve pek çok farklı kültürü öğreneceksiniz. Bunun en iyi yollarından biri de bu katıldığınız eğitim. Çünkü biraz önce de belirttiğim gibi bir kültür ancak onunla iç içe yaşayarak öğrenilir. Bu programla farklı bir kültürün tanınması, anlaşılması, birbirlerinin dil zenginliklerinin, kültür zenginliklerinin görülmesi ve dünya barışına bu anlamda katkı sunacak bir kanalın açılması sağlandı. Üstelik küresel operasyonların işleyişini yerinde görme şansı elde ettiniz.”
BU PROGRAMLAR DİJİTAL UÇURUMLARI AZALTACAK
“Ayrıca bu programın dijital uçurumun azaltılması noktasında da önemli katkılarının olduğunu düşünüyorum. Yani sadece kültürel bir alışveriş değil geleceğe yönelik bilişim teknolojileri alanında da bilgiler verildi ve bu konuda kariyerinin başında olan siz gençlerimizin kafasında yeni planlar, fikirler oluşmasına katkı sağlandı diye düşünüyorum. Biliyorsunuz ki bizler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak teknolojik gelişmelerde sayılı ülkeler arasında yer alabilmek için önemli çalışmalar yürütüyoruz. Şüphesiz böyle programlar da bu çalışmaların vazgeçilmez bir parçası” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
Programın sonunda projeyi başarıyla tamamlayan öğrencilere hediyeleri takdim edildi.
Emrah Özcan/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.