142 yıllık kayıp eser depoda bulundu

Bolu’nun Gerede ilçesinde 2. Abdülhamid döneminden kalma tarihi eski yapı olan saat kulesi 10 yıldır kayıptı. 1882 yılında inşa edilen mekanizma, saat ustası Recep Gürgen sayesinde gün yüzüne çıktı. Gerede belediye yetkilileri paslanmış saat Kulesi’ni onarmak için çalışmalar yapacağını duyurdu.

TARİHİ YAPI PASLANMIŞ OLARAK DEPODAN ÇIKTI

Gerede saat kulesinin tamamlanmasının ardından saat kulesinin mekanizması için kendisiyle iletişim geçtiğini söyleyen Gürgen, “2014 yılında kulenin iki yanına Gerede Belediyesi tarafından LED aydınlatılmalı kadran yerleştirilip saat çalıştırıldı” dedi. Sonrasında ise mekanizmanın izine ulaşılmadığını söyledi. Gürgen 10 yıldır aranan yapıyı bularak belediye iletişime geçtiğini belirterek, “ Kuleyi restore ettik içinde bir çan sistemi var. Bu ne işe yarıyor? diye sordular. Ben de bir çalar saat olduğunu anlattım. Ancak saat yerinde yoktu. “Saat nerede?” dedim. Baktım elektrikli çalışan bir sistem var. İşin üzerine gittim. Birini getirdiler ve o da “Sakın ben bunu hurdacıya vermiş olmayayım” dedi. “Depoya gidelim” dedi. Gittik. Sökülen park ve bahçe malzemeleri, direkler vardı. Baktım ki saat çürümüş halde duruyor. O haliyle bile çok sevindim. Şimdi onu kurtaracağım” şeklinde konuştu.

SAAT TAMİRCİSİNDE AKLA İLK GELEN İSİM

1960’lı yıllardan itibaren saatlere olan düşkünlüğü ile bilinen Recep Gürgen, Türkiye’de saat tamircisi olarak bilinen ilk isim olarak tanınıyor. Ayrıca Sultan Abdülhamid dönem de ünlü saray saatçisi olarak adlandırılan dedesi Wolfgang Mayer’in yanında çıraklık ve ustalık eğitimi alarak kendisini bu günlere getirdi.

ÜRETİLEN SAYISIZ SAATLER

Dedesinin desteğiyle günümüze usta saat tamircisi olarak kazandırılan Gürgen, Dolmabahçe ve Topkapı saraylarındaki saatlerin bakımı yaparak sayısız saatlere imza atmıştı. Tamirini yaptığı en son yapı ise Antalya’nın tarihi saat kulesiydi.

SARAY SAATİNİN SON TEMSİLCİSİ

Meslek hayatı boyunca pek çok çırak yetiştirdiğini ve saray saatçilerinin son temsilcilerinden biri olduğunu söyleyen Gürgen, “ Bu tür meslekler aslında aile meslekleridir. Bütün aile buna yönelmez. Kabiliyet meselesidir. Ailemizden saatlerle ilgilenen 5-6 kişi var. İhtiyaç duyulduğunda sana müracaat edilen bir meslektir” dedi. Ayrıca bu mesleğin ölmesinin mümkün olmadığı vurguladı.

İŞİ ERBABINA VERMEMEK ANLAMSIZDIR

Bu tarz önemli eserlerde kendisini tamirci olarak tanıtıp, yapıya zarar veren insanların olduğunu söyleyen Gürgen, yöneticilerin tamire verdikleri insanlara bakmadıklarını ve arızanın daha da arttığını vurgulayarak, “Gerçek erbabını bulmadan bir işi vermek anlamsızdır” diye konuştu.

O BİR SARAY SAATÇİSİ

Kendisinin bir saray saatçisi olarak hitap edildiğini dile getiren Gürgen, öncesinde saatçi olarak çalıştığını sonrasın sarayda yer aldığını ifade etti. Öte yandan Alman ekolünde çalıştığını ve saray saatlerinin tamirini yapacak kalfalar yetiştirdiğini söyledi.