12 eylül darbesi ulucanlar'da kınandı
Emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirilen son askeri darbenin 41. yıl dönümü dolayısıyla Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde bir araya gelen Ülkücüler, 12 Eylül zulmünü protesto etti, şehit olan arkadaşlarını andı.
Türk siyasi tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olan ve acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek uygulamaları beraberinde getiren 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 41 yıl geçti. Darbenin yıl dönümünde o döneme tanıklık etmiş ülkücüler, ‘4. Geleneksel Türk Milliyetçileri 12 Eylül Buluşmaları’ kapsamında Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde bir araya geldi. Alparslan Türkeş Vakfı, Taş Medreseli Ülkücüler, Alparslan Türkeş Düşünce Derneği ve Ülkübağı Derneği, 12 Eylül’de zulme uğramış çok sayıda ülkücü 12 Eylül zulmünü protesto etti, o yıllarda şehit olan arkadaşlarını andı.
O DÖNEME TANIKLIK EDENLER KOĞUŞLARI GEZDİ
12 Eylül mağduru Ülkücüler, BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun Tacettin Dergâhı’ndaki kabri başında dua etti. Edilen duanın ardından sloganlarla Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne yürüdü.12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası Ulucanlar Cezaevi’nde kalan Ülkücülerin yattığı koğuşları gezildi. O karalık döneme tanıklık edenler, cezaevi şartlarını, o günleri ve yaşananları anlattı. O dönemde Ulucanlar Cezaevi’nde idam edilen bazı ülkücü şehitlerden ve ülkücülerin yaşadığı zulümlerden, gördükleri işkencelerden ve baskılardan bahsedildi. Ulucanlar Cezaevi Müzesi gezisi sonrası, Muhittin Çolak’ın moderatörlüğünü yaptığı bir panel düzenlendi. Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası (EKSEN) tarafından düzenlenen panelde Ülkü Ocakları Birliği eski Genel Başkanı Dr. İbrahim Doğan, Sosyolog, Antropolog Dr. Gökçen Çatlı, Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur konuşma yaptı.
“GÜÇTEN YANA DEĞİL MİLLETTEN YANA OLDUK”
Panelde konuşan Ülkücü fikir adamı Hakkı Öznur, özetle şunları söyledi: “Biz Türk Milliyetçileri, dik durmayı, zulme, kötülüğe ve kötü olana karşı direnmeyi, hak ve adalet uğrunda mücadele etmeyi haksızlıklara karşı çıkmayı, zalimlere başkaldırıyı Atsız Hoca’dan, Başbuğ Türkeş’ten, Muhsin başkandan, şanlı tarihimizden, kahraman şehitlerimizden ve Ülkücü geleneğimizden öğrendik. Ülkücüler tarihleri boyunca otoriterleşmeye, otokratik siyasete, tek adam, tek parti zihniyetlerine, kamplaşmaya, cepheleşmeye, kutuplaşmaya karşı çıkmıştır. Vesayetten ve güçten yana değil, milletten, haktan ve haklıdan yana taraf olmuştur”
“AMERİKA, ÜLKÜCÜ HAREKETTEN ÇEKİNİYORDU”
“Amerika’nın 12 Eylül öncesi en çekindiği ve nefret ettiği hareketlerden biri ‘Ülkücü hareket’ idi. Türk milliyetçilerinin anti Amerikancı tavrı ABD’nin tepkisini çekiyordu. MHP ve ülkücülerin yükselen toplumsal dalgası ve kitleselleşmesi ABD çıkarlarının tehlikeye girmesi demekti. 12 Eylül’e az bir zaman kala Washington MHP dışı bir yönetim istiyordu, Ankara’dan. Washington MHP’siz bir hükümet teklifini Ortadoğu’da görevli diplomatları ve CIA istasyon şefleri aracılığıyla başta Demirel olmak üzere birçok siyasiye iletti”
“2200 ÜLKÜCÜ ŞEHİT DÜŞTÜ”
“1968 – 1980 arası 2 bin 200 Ülkücü hareket mensubu ‘Vatanın ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kızıl kurşun, kanımız aksa da zafer İslam’ın’ diyerek şehit düştüler. Ölümlerin kol gezdiği, kızıl namluların kan kustuğu, fırtınalı, zor yıllardan geliyoruz. Öldürdüler, intihar süsü verdiler; astılar, ‘bir sağdan bir soldan’ dediler. Dokuz can ülküdaşımız, darağaçlarında şehit düştü. Onlarca dava arkadaşımız hapishanelerde şehit edildi.”
MAMAK TATLISI İKRAM EDİLDİ
Cezaevi gezisinin ardından, misafirlere Mamak cezaevinde yatan Ülkücülerin o dönemin şartlarında yaptıkları kendilerine has meşhur ‘Mamak tatlısı’ ikram edildi. Ülkücü hareketin o dönemlere tanıklık eden isimleri, genç kuşaklara Mamak tatlısının simgesel önemini anlattı. Araştırmacı-Yazar Metin Turhan tarafından açılan 12 Eylül ile ilgili fotoğraf sergisi büyük ilgi gördü. 12 Eylül darbesini kınama ve şehitlerini anma programı Kerim Sezer’in konseriyle sona erdi.
OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.