Yıldırım Kaya: “Mülakat yalnızca özel yetenek için geçerli olabilir”

Türkiye’de tartışılan konuların başında gelen ‘yeni müfredat’ ve ‘öğretmen mülakalatları’ konusu başta olmak üzere sorularımıza cevap veren 27. Dönem Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, önemli açıklamalarda bulundu. Kendisinin de eski bir eğitimci olduğunu ifade eden Kaya, yeni müfredat programının hazırlanma aşamasında eğitim camiasının görüşünün alınmadığını belirterek eksikliklerin olduğunu söyledi.

Öte yandan öğretmen atamaları hakkında da konuşan Yıldırım Kaya, mülakatın adaletsiz olduğunu savunarak yeni formül önerisinde bulundu. Kaya, konuyla ilgili olarak “Madem mülakat yapılmak isteniyor. O zaman sadece özel yetenek isteyen dallarda yapılabilir. Bu da şöyle olursa bir nebze uygulanır; KPSS puanı geçerliliğinin yüzde 75, mülakat sonucunun ise yüzde 25 etkili olması gerekmektedir. Bu sayede daha adaletli bir mülakat gerçekleşmiş olur” ifadelerini kullandı.

“MÜLAKAT YALNIZCA ÖZEL YETENEK ALANLARINDA GEÇERLİ OLABİLİR”

Atama müjdesi verilen 20 bin öğretmen için gerçekleştirilecek mülakatlar ile ilgili konuşan Yıldırım Kaya, mülakat sisteminin adaletsiz olduğunu savundu. Mülakat sistemine temelden karşı olduğunun altını çizen kaya, KPSS sisteminin Ecevit döneminde adam kayırma ve torpilin önüne geçmek için getirildiğini belirti. Kaya, “Mülakat yapılıyorsa KPSS’nin ne önemi kaldı” dedi. Kaya, mülakatın yalnızca özel yetenek alanlarında yapılabilir olduğunu ifade ederek yapılması durumunda ise daha adil olması için yüzde 75’e 25 sisteminin uygulanması taraftarı olduğunu bildirdi. Yıldırım Kaya düşüncelerini şu sözlerle anlattı:

“KPSS’nin getirilme nedeni, mülakat torpile dayanıyor düşüncesi ile rahmetli Ecevit döneminde getirilmiştir. Mülakata toptan karşıyım. Mülakat yalnızca özel yetenek alanlarında geçerli olabilir. O zamanda da mülakat ve sınav sonucunun yüzde 50 etkisi değil, KPSS’nin yüzde 75, mülakatın ise yüzde 25 etkisinin olması gerekmektedir. Bu şekil daha adil olur.”

“HANGİLERİ İÇSELLEŞTİRİLDİ?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eğitim konusunda başarılı olamadıklarını itiraf ettiğini söyleyen Eski Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, yeni müfredatın hazırlığında yetersiz kalındığının altını çizdi. Konuyla ilgili olarak Kaya;

“Yeni programın hazırlanış aşamasında gerek eğitim dünyasının, gerek sendikaların, gerekse de eğitim fakültelerinin görüşü alınmadı. Taslağın yayınlanmasıyla birlikte bir hafta içinde 67 bin dönüş geldi. Bu dönüşlerin hangileri içselleştirildi? Hangileri devre dışı kaldı? Bu açıklanmadı. Dolayısıyla geleceğimiz için, çocuklarımızın alacağı eğitim için bunların daha şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir” diye konuştu.

EZBER Mİ? BİLİM Mİ?

Yeni eğitim müfredatının içeriğiyle ilgili bilgiler de veren Kaya, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e “Ezber mi yoksa bilim mi?” şeklinde soru yöneltti. Kaya;

“Günümüzde yapay zeka tartışılıyor. İHA’lar, SİHA’lar tartışılıyor. Aya gitme tartışılıyor. Aynı zamanda hedefleniyor. Bunlar nasıl olacak? Matematikte, fizikte, kimyada yetiştiremediğiniz öğrenci bunlarla nasıl baş edecek? Hangi bilgiye dayalı yapay zekayı ya da bilgisayar programını kullanabilecek? İntegrali, matematiği olmayan, bu dersleri almayan bir öğrencinin bilgisayar programı yapması mümkün mü? Matematiği olmayan bir öğrencinin fizikte başarılı olabilmesi mümkün mü? Burada sorulması gerek şu: Bilime dayalı öğrenci mi yetiştireceğiz? Yoksa ezbere dayalı bir nesil mi yetiştireceğiz? Asıl tartışılması gereken sorular bunlar” dedi.

“SİZ BİR YARIŞMACI DEĞİLSİNİZ”

Türkiye’deki eğitim tartışmalarının yanı sıra yaklaşan üniversite sınavı öncesi sınava girecek adaylara önerilerde bulunan Kaya, YKS adaylarına ‘Siz bir yarışmacı değilsiniz” ifadelerini kullandı. Kaya, özellikle deprem bölgesinde sınava hazırlanan gençlere atıfta bulunarak öğrencilere şu önerileri yaptı:

“Deprem bölgesindeki öğrencilerimizin tamamı eğitim ve öğretimden yaklaşık dört yıldır mahrum kaldılar. Pandemi ve ardından yaşanan büyük deprem, bölgedeki 11 şehirde yaşayan öğrencilerle İstanbul’da ya da özel okulda okuyan öğrencilerin arasında bir uçurum var. Bu iki ayrı şartlarda bulunan iki öğrenci aynı sınıfa alınacak. Aynı sorular sorulacak. Maalesef fırsat eşitliği yok. Benim öğrencilere naçizane önerim, kendilerini bir yarışçı gibi görmesinler. Dünyanın elbette sonu değil. Hayat mücadelesi her alanda devam eder. Hiçbir şekilde kaydeden olmayacaksınız.”

Öte yandan ailelere de seslenen Kaya, velilerin öğrencilerin üzerinde baskı kurmamasını ve asla kabahatli olarak görmemeleri gerektiğini söyledi. Kaya, aileler için “Yapılması gereken iş velilerin sürekli olarak çocuğunun yanında olmasıdır” ifadeleri ile sözlerini noktaladı.