Yetkililerden acil müdahale çağrısı: “Kanuni düzenlemenin yenilenmesi gerekiyor”
İSİG’in raporuna göre, son 11 yılda 18-25 yaş grubundan en az 2 bin 500 genç işçi hayatını kaybetti. Verileri değerlendiren TİGEP Başkanı Muhammed Fatih Tüten, “Acil müdahale edilmesi lazım” dedi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin verileri, son 11 yılda 18 ila 25 yaş grubunda en az 2 bin 500 genç işçinin hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Verilere göre, 2013 yılında 193 genç işçi, 2014 yılında 226 genç işçi, 2015 yılında 222 genç işçi, 2016 yılında 233 genç işçi, 2017 yılında 232 genç işçi, 2018 yılında 225 genç işçi, 2019 yılında 206 genç işçi, 2020 yılında 202 genç işçi, 2021 yılında 174 genç işçi, 2022 yılında 252 genç işçi, 2023 yılında 260 genç işçi ve 2024 yılının ilk 4 ayında 75 genç işçinin hayatını kaybettiği görüldü. Verileri gazetemize değerlendiren Tüm İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Kurumları ve Profesyonelleri Derneği (TİGEP) Başkanı Muhammed Fatih Tüten, “Hayatını kaybeden genç işçi sayısında her geçen sene artışlar görülüyor. Acil müdahale edilmesi lazım” dedi.
“VERİLER İÇ AÇICI DEĞİL”
Verilerde hiç iç açıcı şeyler görmediğini ifade TİGEP Genel Başkanı Muhammed Fatih Tüten, “Gençlerin arasında okuyunca bir şey olmayacağı düşüncesi hâkim. Özellikle son yıllarda gençlerin okulları bırakmadaki yaşanan durum gözle görülür bir şekilde. Gençler okulu bırakarak bir an önce iş hayatına, ticarete atılıyorlar. Baktığımızda sanayilerde, moto kuryelerde genç işçilerle sıklıkla karşılaşmak mümkün. Gençler özellikle moto kuryeliği tercih ediyor. Yıl yıl verilere baktığımızda hayatını kaybeden genç işçi sayısında her geçen sene artışlar görülüyor. Acil müdahale edilmesi lazım” şeklinde konuştu.
“YAPISAL GÜNCELLEME GEREKİYOR”
Sendikalaşmamanın hem özlük hakları açısından hem iş kazaları açısından büyük bir etkisi olduğunu aktaran Tüten, “Burada işçiye, işverene, yöneticilere kısacası herkese büyük bir düşüyor. Fakat asıl aslan payı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nındır. Çalışma hayatına yönlendirecek, idare edecek, düzenleyecek, iyileştirecek her şeyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yapması gerekiyor. Biliyorsunuz İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün tek işi iş sağlığı ve güvenliğini korumak, koordine etmek. Ancak çok atıl ve geride kaldı. Eski metotlarla artık olmuyor. Bunun içinde yapısal bir güncelleme gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“SAHADA UYGULANMAYAN ŞEYLER VAR”
Mevcut kanunların sahada geçerliliğini yitirdiğini kaydeden Tüten sözlerini şu cümlelerle noktaladı:
“Genel müdürlüğün işte yapısı, görev tanımı tekrardan güncellenmeli ve yenilenmelidir. Çünkü devlet bu tarz konularda öncü, harekete geçirici ve toplayıcı olmalıdır. Eskiyen kanuni düzenlemelerin yenilenmesi gerekiyor. Bu vazifelerin etkin bir şekilde yapması gerekiyor. Bunların hepsinin güncellemeyle alt yapısını yapmalı ardından da sendikalaşmanın önüne açarak kolaylaştırmaları gerekiyor. Bunun için rehberlik faaliyetleri yürütmeli ve sosyal medya araçlarının çok aktif kullanılması esas noktalardan bir tanesi. Genel müdürlüğün kendi bünyesinde iş sağlığı ve güvenliği uzmanları vardı. İş yeri denetimini onların elinden aldılar. Oradaki iş güvenliği uzmanlarını da çalışma uzmanı olarak değiştirdiler. Bu alanda tez hazırlamış insanlardı. Onları pasifize ettiler. İlerleme olacağına gerilemeye doğru gidiyor.”
Kaynak:RÜVEYDA ASLIİPEK / www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.