Yeni bir savaş halinde Türkiye'nin tavrı ne olacak?

İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'nde bir futbol sahasına gerçekleştirilen saldırının ardından bölgede gerilim tırmandı. Yeni bir savaş çıkacağına dair endişeler sürüyor.

27 Temmuz Cumartesi akşamı Mecdel Şems kasabasındaki futbol sahasına gerçekleştirilen saldırıda Dürzi topluluğundan 12 çocuk ve genç hayatını kaybetti. İsrail, saldırıyı Hizbullah’ın düzenlediğini ileri sürdü. Hizbullah, suçlamaları kabul etmedi.

BÖLGENİN STRATEJİK ÖNEMİ

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, Golan tepeleri bölgedeki diğer arazi arızalarına göre daha yüksek olması, su kaynaklarına sahip olması, Suriye, İsrail ve Lübnan sınırında olması ve Suriye’nin başkenti Şam'a olan yakınlığı sebebiyle stratejik bir öneme sahip olduğunu kaydetti.

Golan tepelerine sahip olan ülkenin, üç ülkenin karayollarını ve bu ülkeleri kontrol edebilme imkanını elde edeceğini belirten Gökçe, saldırıya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"İsrail saldırıdan Hizbullah'ı sorumlu tuttu ancak Hizbullah kabul etmedi ve ısrarla kabul etmiyor. Geçmişteki olaylara baktığımızda Hizbullah'ın daima yaptığı saldırıları üstlendiği görülmektedir. Şimdi üstlenmiyorsa Hizbullah muhtemelen doğru söylüyor. İsrail, kullanılan füzenin İran menşeli Hizbullah'ın kullandığı füze diyerek iddiasını güçlendirmeye çalışıyor. Günümüz silah kaçakçılığı düşünüldüğünde ve istikrarsız bir bölgede bu silahın başka grupların da eline geçme ihtimali akıllardan çıkarılmamalıdır."

İSRAİL'DE FİKİR AYRILIĞI

İsrail'in bu saldırıyı geçerli bahane sayarak Netanyahu'nun ABD Kongresinden de aldığı güçle Hizbullah, Lübnan ve Suriye’ye saldırma ihtimalinin yükseldiğini vurgulayan Gökçe, İsrail'de ordu ile hükümetin bu konuda ayrı düşündüğünü kaydetti. Ordu kara harekatı dahil kapsamlı bir saldırıyı istemezken hükümetin tam tersi bir politika izlemek istediği vurgulandı.

TÜRKİYE'NİN TAVRI NASIL OLMALI?

Türkiye'nin tavrının nasıl olması gerektiğine de değinen Gökçe, şunları kaydetti:

"Türkiye, İsrail'in Lübnan ve Suriye’ye saldırması durumunda PKK ve DAEŞ’'in İsrail lehine ABD tarafından bu iki ülkenin ordularının arkasından cepheye sürüleceğini göz ardı etmemelidir. 1400 DAEŞ teröristinin serbest bırakıldığını ve bunların nerede olduklarının bilinmediği bir durumda Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bölgenin geleceği, Teröristanın kurulmaması için mutlaka Suriye'nin kuzeyinde yarım kalan işi bitirmek için harekete geçmelidir. Suriye Hükümeti ile yapılacak görüşme süreci hızlandırılması ve görüşmenin en kısa sürede yapılması ve harekete geçilmesi gerekmektedir."