Yapraklar dökülürken bir başka güzel: İzmir'in sonbaharda gezilecek köyleri

Yapraklar dökülürken bir başka güzel: İzmir'in sonbaharda gezilecek köyleri

İzmir'de birbirinden güzel köyler, İzmirlilerin ziyaret etmeyi en sevdiği rotalardan oluyor. Bu köyler sonbahar mevsiminin ilk günlerinde dökülen yapraklar eşliğinde doğa yürüyüşleri yapmak için en ideal fikir olarak göze çarpıyor.

İZ Gazete'nin haberine göre İzmir'in köyleri, İzmirlilerin gezmekten en çok keyif aldığı noktalardan oluyor. Doğal güzellikleri, etkileyici atmosferi ve kartpostallık görüntüleri ile sonbahar mevsiminde bu köyler bir başka güzel. Sonbahar mevsiminin ilk günlerinde dökülen yapraklar eşliğinde bu köyleri ziyaret etmek için hiç vakit kaybetmeyin. Sizler için İzmir'in sonbaharda gezilecek en güzel köylerini bir araya getirdik...

ŞİRİNCE KÖYÜ

2012 yılında dünyada maya takvimine göre kıyametin kopacağı konuşulurken bu tarihte korunacak tek yerin Şirince olduğu söyleniyordu. Özellikle 2012 yılından itibaren oldukça dikkat çeken İzmir'in Şirince köyü, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (BMDTÖ) 25. Genel Kurulunda, "2023 Dünyanın En İyi Turizm Köyleri" listesine girmiştir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan Şirince adı Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik'in talimatıyla Şirince şeklinde resmi hale getirilmiştir. İzmir il merkezine 83 km, Selçuk ilçe merkezine 8 km uzaklıkta olan Şirince, dört bir yanı ağaçlarla çevrili olan muhteşem bir dağ köyüdür. İzmir'in değil tüm Türkiye'nin en güzel köyleri arasında yer alan Şirince’de ev şarabı ve butik şarapları tadına bakabilirsiniz. Özellikle Şirince'nin otlu ve patatesli gözlemesinden birini alıp muhteşem köy manzarasına karşı keyif yapmanızı öneririz. Aynı zamanda burada Taş Mektep Müzesini ve Nesin Matematik Köyü'nü gezme ve görme fırsatı bulabilirsiniz. Şirince'nin büyüleyici atmosferini bir de sonbahar mevsiminde deneyimlemek sizler için etkileyici olabilir.

NAZARKÖY

Kemalpaşa ilçesine bağlı olan Nazarköy'ün asıl adı Kurudere Köyü olarak geçiyor. Ancak köyün nazar boncuğu ile ünlenmesinden sonra 2007 yılında adı değişiyor ve Nazarköy olarak bilinmeye başlıyor. Bu köyün geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve nazar boncuğudur. Köyde nazar boncuğu üretimi çok eskilere dayanıyor. 1950 yılından bu yana köylüler buradaki ocaklarda cam süs eşyaları ve nazar boncukları yapıyor. Köydeki el sanatları atölyeleri, boncuktan üretilen süs eşyaları özellikle yerli turistleri bölgeye çekiyor.

Köy, aynı zamanda doğal güzellikleri ile de dikkat çekiyor. Köyde bulunan Kurudere Kanyonu ve vadiden geçen dereleri büyük ilgi görüyor. Doğal güzellikleri nedeniyle köyde doğa sporları dernekleri tarafından yürüyüşler de düzenleniyor. Köyde aynı zamanda çok sayıda piknik alanı da bulunuyor.Köyü ziyaret edip rengarenk boncukların satıldığı sokakta gezebilir, alışveriş yapabilir, çok sayıda kafede kahvenizi içebilir, dere kenarında bulunan mekanlarda zaman geçirebilirsiniz. Köyü bir de yapraklar dökülürken görmenizi mutlaka tavsiye ediyoruz.

BİRGİ KÖYÜ

Geçmişi çok eskilere dayanan köy Aydınoğulları Beyliği'ne de başkentlik yapmış. Birgi, sırasıyla Frig Uygarlığı (MÖ 750-680), Lydia Uygarlığı (MÖ 680-546), Pers Krallığı, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans İmparatorluğu hakimiyeti altında bulunmuş. Kent Anadolu Beylikler döneminde, 13. ve 14. yüzyılda Aydınoğlu Beyliği’ne başkentlik yapmış. 1426 yılında ise kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçmiş.

Birgi, kendine has geleneksel mimari dokusunu günümüze kadar koruyabilmiş ender yerleşim yerlerinden biridir. Konakları, camileri, türbeleri, medreseleri, hamamları, çeşmeleri ve daha birçok eseriyle, beylikler döneminden başlayıp günümüze ulaşmış çok sayıda tescilli yapıya sahip.Tarihi köy 2012 yılında UNESCO tarafından da Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklendi. 2022 yılında ise köy Dünya Turizm Örgütü tarafından dünyanın en iyi 32 turizm köyünden biri oldu. Çok sayıda turisti ağırlayan köy, özellikle hafta sonları büyük ilgi görüyor. Birgi'de kartpostallık görüntülere şahit olmak isterseniz sonbaharda ziyaret etmenizi mutlaka öneririz.

BARBAROS KÖYÜ

Barbaros Köyü, her yıl düzenlenen Oyuk Festivali ile ünlü. Oyuk yani korkuluklar köyün her köşesini süsler. Aynı zamanda köy Çat Kapı Evleri ile de ziyaretçilerine lezzet şöleni sunar. Eğer köyü ziyaret ederseniz ve karnınız da aç ise kapısında Çat Kapı Evi yazan evlerin kapısını çalarak, uygun fiyata karnınızı doyurabilirsiniz. Bu köyde yapılacak bir sonbahar yürüyüşü oldukça keyifli olacaktır.

BADEMLER KÖYÜ

Bademler Köyü, İzmir'in en gelişmiş ve güzel köylerinden biri olarak geçer. Geçimini tahtacılık yaparak sağlayan Yörüklerin yerleşik yaşama geçerken kurduğu köylerden biri olan Bademler, adını köyün çevresindeki badem ağaçlarından alıyor. Köyü ünlü yapan şey ise Türkiye'nin ilk ve tek köy tiyatrosuna sahip olmasıdır.Köyde tiyatronun yanı sıra 20 yıllık bir oyuncak müzesi ve 80 yıldır hizmet veren bir de halk kütüphanesi bulunur. Bademler Köyü'nü özel kılan şeylerden biri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Türkiye’nin En Temiz Köyü seçilmiş olmasıdır. Bu köyü sonbahar rotanıza eklemeyi unutmayın.

Kaynak:İZ GAZETE

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.