Van'da Urartular esintisi
Van'ın Tuşba ilçesinde yasak ve tesadüfi bir kazıda ortaya çıkan tarih kalıntılarının Urartular dönemine ait anıtsal bir yapı grubu olduğu ortaya çıktı.
Kent merkezine 30, Ayanis Kalesi'ne ise 3 kilometre mesafedeki Garibin Tepe'de geçen yıl definecilerin izinsiz kazıları sırasında tespit edilen bölgede başlatılan kazı çalışmaları sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Van Müzesi başkanlığında ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı'nın bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılarda, tepenin güney kısmında içinde 13 pitosun (küp) bulunduğu yeni bir anıtsal yapı grubu gün yüzüne çıkarıldı.
Işıklı, gazetecilere yaptığı açıklamada, alanda yürütülen çalışmalarda sürekli yeni buluntularla karşılaştıklarını anlattı. Kaçak kazılar sırasında alanın tahrip edildiğini belirten Işıklı, şunları kaydetti:
"Çok iyi korunmuş bir kerpiç mimariyle karşılaştık. Burası hala birçok soru işareti barındırmakta. Kale mi yerleşim mi yoksa özel bir alan mı bunun cevabını vermek zor. Ama ilk emareler gösteriyor ki Ayanis Kalesi'ndeki gibi kraliyet ve dini mekânların ön plana çıktığı çok özel bir yerleşim alanı. Normal bir kale değil. Bir savunma duvarına henüz rastlamadık. Tam aksine anıtsal ve çok özel işlemelere sahip bir mimari bizi karşıladı. Jeoradarla alanı taradık. Tam olarak işlevini bilmiyoruz ama dini, krali boyutu olan anıtsal bir yapı grubuyla karşı karşıyayız. Çok özel bir alan olduğu muhakkak. Şimdiye kadar 13 büyük pitos bulduk. Hepsini daha açmadık. Hububat ya da su depolamak amacıyla kullandığı tahmin ediliyor."
Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü Müzeler Daire Başkanı Bülent Gönültaş da "Burası Anadolu'nun kadim uygarlıklarından Urartuların önemli noktalarından biri. Burayı geçen yıl kaçak kazı ihbarı sonucu ortaya çıkardık. Şu ana kadar elde ettiğimiz veriler buranın önemli bir Urartu sahası olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda yapacağımız çalışmalarla Ayanis, Çavuştepe gibi kalelerin arasında almayı planlıyoruz." diye konuştu.
İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Bölge Laboratuvarında görevli Yüksek Konservatör-Restoratör Özlem Toprak Cihan ise geçen yıldan bu yana elde edilen verileri koruduklarını söyledi. Bu yıl yaptıkları kontrollerde duvar resimlerinde hiçbir sıkıntının olmadığını gördüklerini dile getiren Cihan, "Hem bilimsel kazılar hem de koruma çalışmaları eş zamanlı devam edecek. Burası arkeoloji camiası için büyük bir sürpriz oldu. Bu resimler iyi korunmuş ve günümüze kadar gelmiş. Bu resimlerin daha iyi korunması ve gelecek nesillere aktarılması için projeler hazırlanıyor." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.