Uzmanlar uyarıyor: Sahte balı anlamak mümkün değil

Uzmanlar uyarıyor: Sahte balı anlamak mümkün değil

Son zamanlarda tartışma konusu haline gelen “sahte bal” konusu hakkında Ulus’a konuşan Prof. Dr. Nevzat Artık, balın doğal olup olmadığını anlamanın neredeyse imkansız olduğunu söyledi, tüketicilere uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Nevzat Artık, son zamanlarda sıkça gündeme gelen sahte bal konusu hakkında Ulus’a özel açıklamalarda bulundu. “Sahte bal” ifadesinin yanlış olduğunu dile getiren Artık, tüketicilerin balın doğal olup olmadığını anlamalarının neredeyse imkânsız olduğunu söyledi. Balın doğallığına dair sosyal mecralarda yaygınlaşan bilgileri çürüten Artık, “Suyun içine balı damlattım, düz akarsa sahtedir eğri akarsa değildir” diye oluşan algının yanlış olduğuna işaret etti. Ayrıca, Türkiye’nin dünya genelindeki bal üretim potansiyelini değerlendiren Artık, bal kalitesinin arttırılması için çiftçilere eğitim verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

ruveyda-asliipek.jpg

“BAKARAK ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Son yıllarda sıkça gündeme gelen “sahte bal” konusu hakkında konuşan Prof. Dr. Nevzat Artık, bu terimin doğru bir tanım olmadığını dile getirdi. “Sahte bal diye bir şey yoktur” diyen Artık, glikoz şurubu veya früktoz şurubu karışımı olduğunu belirtti. Tüketicilerin balın doğal olup olmadığını anlamalarının neredeyse imkânsız olduğuna dikkat çeken Artık, şunları aktardı:

“2017 yılında Türkiye’de Dünya Arıcılık Kongresi yapıldı. Oraya bütün dünyadan bal analizi, bal yarışması için bin tane numune geldi. Biz bu yarışmasının numuneleri analize gönderdik. Ancak 250 tanesi yarışmaya değer bulundu. Analizle bile bazen eksikliğimiz oluyor. Onun için de bakarak anlamak mümkün değil.”

bal-3-001.jpg

“İNTERNETTEN MEZUN KİŞİLER VAR”

Balın sahteliğini anlamak için yaygın olarak bilinen yanlışlara değinen Artık, “Suyun içine bal damlatmak” gibi yapılan yöntemlerin herhangi bir doğruluk payı olmadığına işaret etti. “Suyun içine balı damlattım, düz akarsa sahtedir eğri akarsa değildir’ böyle bir ifade yok. Maalesef öyle internetten mezun kişiler var ve bu durum hiç doğru değil” şeklinde konuşan Artık, tüketicilerin balın kalitesini anlamak için tadım, koku gibi yöntemlere güvenmemeleri gerektiğini vurguladı. Devletin balın kontrolü noktasında önemli bir rolü oynadığını söyleyen Artık, satış yerlerinde numunelerin analiz raporuyla birlikte sunulması gerektiğini ifade etti. Üretici ve satıcıların bu konuda eşit sorumluluk taşıdığını vurguladı.

bal-2-001.jpg

“KALİTELİ BAL KRİSTALLEŞİR”

Ayrıca, sıcaklık değişikliklerinin balın içeriğindeki etken maddeleri etkilediğini belirten Artık, “Kaliteli bir balın olması gereken parametreleri çiftçimize öğretmemiz gerekiyor” dedi. Kaliteli balın genellikle kristalleşme özelliği taşıdığının altını çizen Artık, bu durumu anlamayan tüketicilerin genellikle yanıltıldıklarını sözlerine ekledi. Kaliteli balın kristalleşmesi bilmeyen tüketicilerin bu durumu doğru değerlendirememesi sonucu yanlış bilgilere maruz kaldıklarını ifade etti.

“114 BİN TON BAL ÜRETİYORUZ”

Türkiye'nin dünya genelinde önemli bir bal üreticisi olduğuna işret eden Prof. Dr. Artık, “Ülkemizde 9 milyar 1 milyon kovanın bulunuyor ancak buna rağmen bal verimimiz düşük. Bu kovanlardan sadece 114 bin ton bal üretiyoruz” dedi. Arıların doğadaki zorlu hayat mücadelesine de dikkat çeken Artık, bir arının günlük olarak ortalama 13 kilometre uçtuğunu ve sadece 40 gün yaşadığını söyledi. Bu süre zarfında bir çay kaşığı kadar bal üretebildiğini söyleyen Artık, “İnsanlar bu üretimi azaltarak, arılara verdikleri besini kısıtlıyor” dedi.

Kaynak:Ulus gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.