Usta öğreticilerden tasarruf tedbirlerine tepki: Emekçinin suçu ne?

Usta öğreticilerden tasarruf tedbirlerine tepki: Emekçinin suçu ne?

MEB, tasarruf tedbirleri kapsamında 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibariyle Türkiye genelinde halk eğitim kurslarının açılmayacağı duyurdu. Ulus’a konuşan usta öğretici Ahsen Özcan, “İşimizi görmezden gelmek büyük bir haksızlık. Emekçinin suçu ne?” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın tasarruf tedbirleri kapsamında halk eğitim merkezlerindeki usta öğreticilerin pozisyonlarını yeniden düzenleme kararı, binlerce öğreticiyi işsizlik riskiyle karşı karşıya bıraktı. Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkarak Ankara’da bir araya gelen öğreticiler, seslerini duyurmaya çalıştı. Meslek Eğitimcileri Usta Öğreticiler Federasyonu öncülüğünde bir araya gelen öğreticiler, kararın kültürel değerleri ve meslekleri tehdit ettiğini vurgulayarak destek çağrısında bulundu. Ulus’a konuşan usta öğretici Ahsen Özcan, “El sanatları sadece hobi değil, kültür ve ekonomiye katkıdır” diyerek özlük haklarının iyileştirilmesini talep etti.

ruveyda-asliipek.jpg

USTA ÖĞRETİCİLER, ANKARA’YA AKIN ETTİ

Milli Eğitim Bakanlığı, tasarruf tedbirleri kapsamında 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibari ile halk eğitim merkezlerinde görev yapan usta öğreticilerin pozisyonlarını yeniden düzenleme kararı aldı. Yapılan yeni düzenleme kararına göre, Türkiye genelinde halk eğitim kurslarının açılmayacağı duyuruldu. Geçimini halk eğitim kurslarında sürdüren binlerce usta öğretici ise, işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kaldı. Bunun üzerine geçtiğimiz günlerde seslerini duyurmak için Türkiye’nin dört bir yanından usta öğreticiler, Ankara’ya akın etti. Konu ile ilgili muhatap bulamadıklarını dile getiren usta öğrenciler, yıllardır verdikleri emeklere rağmen alınan kararın kabul edilemez olduğunu ifade etti.

usta-ogretici-1.jpg

“EMEĞİMİZİ GÖRMEZDEN GELMEYİN”

Altındağ’da eğitim veren usta öğretici Ahsen Özcan, toplumda usta öğreticilerin yanlış algılandığını belirterek, “Biz dersine gidip de incik boncuk öğreten insanlar değiliz. Toplum sağlığını ve kültürünü ayakta tutan sanatkârlarız. Ancak emeğimizi görmezden gelenler, yaptığımız işi küçümseyen bir anlayışla hareket ediyor” dedi. El sanatlarının sadece kişisel gelişim değil, aynı zamanda ülke ekonomisine katkı sağladığına dikkat çeken Özcan, “Kadınlar, bu kurslarda hem öğrendikleri becerilerle evlerine gelir getiriyor hem de sosyalleşiyor. Bu gelir, ülke istihdamına da katkı sağlıyor. Sanatımızı küçümsemek, hem emeğimize hem de ülkeye hakarettir” diye konuştu.

usta-ogretici-3.jpg

“USTA ÖĞRETİCİLER, BİRER KÜLTÜR ELÇİSİDİR”

Özcan, geçmişten gelen değerleri günümüze taşıdıklarını ve bunun oldukça değerli olduğunu belirtti. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin önemine dikkat çeken Özcan, şunlara değindi:

“Biz alaylı olarak yetişmiş öğreticiler, anneannelerimizin dokuma desenlerini günümüz teknolojisiyle buluşturuyoruz. Bu sanatı modernize ederken özünden kopmamak için çaba harcıyoruz. El sanatlarını devam ettirmeye çalışan usta öğreticiler, birer kültür elçisidir. Bu emeği görmezden gelmek büyük bir haksızlıktır.”

usta-ogretici-4.jpg

“ÖZLÜK HAKLARIMIZ İYİLEŞTİRİLSİN”

Usta öğreticiler olarak diğer öğretmenler ile eşit haklara sahip olmak istediklerini ifade eden Özcan, yaşadıkları mağduriyeti şu şekilde aktardı:

“Bizler, yağmur çamur demeden, karda, fırtınada ders veren ancak sigortası kesilen, maaşı eksilen insanlarız. Bizlerinde dönem başında derslerimiz başlasın, dönem sonunda bitsin. Tatillerde sigortamız kesilmesin, maaşımızdan eksilme yapılmasın. Bu fedakârlığımızın karşılığı görmezden gelinmesin.”

“MESLEKLERİ SÜRDÜRECEK KİMSE KALMAYACAK”

Usta öğreticilerin topluma kazandırdığı değerlerin yok olmaması için devletin desteğini isteyen Özcan, “Eğer biz, usta öğreticilerin elinden bu sanat dallarını alırsanız, gelecekte bu meslekleri sürdürecek kimse kalmayacak. O nedenle de taleplerimizin bir an önce karşılanmasını talep ediyorum. Devletimizin bu meslek gruplarının önemini daha fazla görmesi gerekiyor” diyerek, konuşmasını Atatürk’ün şu sözüyle bitirdi:

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

Kaynak:Ulus gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.