Çocukluğunda Tire'de yaygın olarak urgancılık yapıldığını dile getiren Baysal, "Babam, amcalarım urgancıydı. Tire'nin geçimi de urgancılıktan sağlanırdı. Her evde hiç yoksa en azından bir tane çark vardı." dedi.
Urgancılığın meşakkatli bir meslek olduğunu ifade eden Baysal, üretim sürecini şöyle anlattı:
"Kendir tohumu tarlaya ekilmesinin ardından bitkinin yetişerek 2,5-3 metre olması beklenir. Bunlar büyüdükten sonra biçilir, suya gömülür. Eskiden Küçük Menderes vardı, şimdi suyu kesildi. Berrak akardı, o suyun içinde 9-10 gün gömülürdü. Sudan çıkarıldıktan sonra kurutulur ve develerle evlere dağıtılırdı. Evlerde soyulur ve ancak o zaman işlenmeye hazır olur. Mahlacımız dövülür, tarakta taranır, incelmiş halde çarkımızda işlenmeye hazır olur. Büyük kalıplarla birleştirildiğinde urgan halat haline gelir. 75 metre, 100 metre istediğimiz uzunlukta olur. Daha önceleri kamyonlarda yük sarmalarında kullanılırdı, kuyu urganları yapılırdı."